IMF’den Türkiye raporu. IMF heyeti, James Walsh liderliğinde 29 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında 4. madde istişarelerini yürütmek amacıyla Türkiye'yi ziyaret etti. Ayrıca, 19-20 Ağustos'ta sanal ortamda gerçekleştirilen takip görüşmelerinin ardından Walsh, Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
IMF’den Türkiye açıklaması
İnternethaber’de yer alan habere göre; Walsh'ın açıklamasında, geçtiğimiz yıl ortasından bu yana Türkiye’deki ekonomik politikalarda yaşanan değişimlerin, genel politika karışımını sıkılaştırarak kriz risklerini büyük ölçüde azalttığı ve güven ortamını güçlendirdiği vurgulandı. Cari açığın bu yılın ilk çeyreğinde Gayrisafi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) yüzde 2,7'sine gerilediği, piyasa duyarlılığının iyileştiği ve uluslararası rezervlerin nisandan bu yana 91 milyar dolar artış gösterdiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu yükselttiğine ve CDS risk priminin 2023 ortasından bu yana yaklaşık 440 baz puan düştüğüne dikkat çekildi. Enflasyonun yaz aylarında azalmaya başladığı ancak yüksek seviyelerde kalmaya devam ettiği ifade edilirken, finansal ve kurumsal sektörlerin bugüne kadar yapılan politika sıkılaştırmalarını görünür bir stres yaşamadan atlattığı belirtildi.
Enflasyon ve büyüme tahminleri
IMF, Türkiye'nin büyüme ve enflasyon beklentilerine ilişkin de tahminlerde bulundu. Yetkililerin duyurduğu politikalar doğrultusunda, 2024 yılında büyümenin yaklaşık yüzde 3,4’e, enflasyonun ise yıl sonunda yüzde 43 seviyesine gerileyeceği öngörüldü. 2025 yılına gelindiğinde ise büyümenin yüzde 2,7’ye, enflasyonun ise yüzde 24’e düşmesi bekleniyor. Orta vadede enflasyondaki düşüşün güveni artırarak büyümenin yüzde 3,5-4 potansiyeline geri döneceği ve ihracatın cari açığı yüzde 2 civarında tutacağı tahmin ediliyor.
Ancak açıklamada, küresel enerji fiyatlarındaki artış, Orta Doğu'daki çatışmalar veya Ukrayna'daki savaş gibi risklerin enflasyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırabileceği belirtildi. Bu risklere karşı enflasyonun daha hızlı bir şekilde düşürülmesinin önemine dikkat çekildi. Ayrıca, mali politikaya odaklanan daha sıkı bir politika karışımının riskleri azaltacağı ve enflasyonu daha hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde düşüreceği ifade edildi.
IMF açıklamasında, Türkiye'nin kamu borcunun sürdürülebilir olduğu vurgulanırken, enflasyonu düşürmek için daha büyük mali konsolidasyona ihtiyaç duyulduğu, vergi harcamalarının rasyonalize edilmesi ve vergi tabanının genişletilmesinin nispeten hızlı yapılabileceği kaydedildi. Ayrıca, temel olmayan sermaye projelerine harcamaların sınırlanmasının da bu çabaları destekleyeceği ifade edildi.
Son olarak, Türkiye'nin haziran ayında Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) "Gri listesinden" çıkarılmasının memnuniyet verici olduğu belirtilirken, finansal istikrarın sürdürülmesi için sürekli dikkat ve daha fazla reform gerekeceği vurgulandı.