İlişkilerde yapılan en büyük hatalar neler? İşte ilişki tüyoları

Bağlılık denilen olgu, bağımlılık değildir. Ancak bu iki kavram sıklıkla karıştırılır. "Biz" duygusu elbette ki önemlidir ve bir ilişkinin olmazsa olmazıdır. Ancak ben duygusu da aynı ölçüde önemlidir. Kişi bazen yalnız kalmak, etrafı dinlemek, geçmişini ve geleceğini gözden geçirmek ister. Bazen hiçbir şey yapmadan öylece oturmak ya da hem kendine hem de hobilerine zaman ayırmak ister. Böylesi bir davranış ve düşünce, oldukça sağlıklı bir benliğin göstergesidir. Sağlıklı bir benlik, sağlıklı ilişki açısından mutlak bir zorunluluktur. Bir ilişkide çiftler bir şeyleri beraber yapmak ister. Ancak her şeyi beraber yapmayı istemek ve bu doğrultuda karşıdaki insanı baskılamak, yapılmaması gereken temel ilişki hatalarından biridir.

Her insan özeldir ve her insanın ama doğru ama yanlış belirli kişilik özellikleri vardır. Bu kişilik özellikleri, kişinin geçmişinden, çevresinden, yaşadığı ortamdan ve yaşanmışlıklardan yoğrulmuştur. Hal böyleyken kişinin özelliklerini ve karakter yapısını, değiştirmek çok zordur. Aynı zamanda bunun için ısrarcı olmak, ilişki içerisinde olunan insanı değişmeye çalışmak en büyük ilişki hatalarından biridir. Karşınızdaki insanı doğrularıyla, yanlışlarıyla ya da hatalarıyla sevmeye çalışın. Bu hataların sürekli tekrarlanması halinde gerekli uyarıları yapın ancak ısrarcı olmayın. Eğer olmuyorsa, bir şeyleri zorlamanın ya da değiştirmenin herhangi bir anlamı yok. Gerektiği noktada, aranızdaki iletişimin daha fazla kopmaması, saygının kaybedilmemesi için vazgeçmeyi bilin.

İlişkide yapılan en büyük hatalardan biri de karşınızdaki insanı hayatınızın ve ilişkinizin merkezine koymak, her davranışınızı ve her eyleminizi onun için yapmaktır. Bir ilişkiye bağlı kalın ancak bütün hayatınızı "olmazsa olmaz" gibisinden bir düşünce ile karşınızdaki insana adamayın. Sevgi duyulan her insan elbette ki değerlidir. Ancak o kişi hayatınızın sadece bir parçasıdır. Hayatınızın her şeyi değildir.

Yukarıdaki bölümde de değindiğimiz üzere, bir ilişkide yapılan en büyük hatalardan biri, çiftlerin birinin ya da ikisinin sosyal medya veya oyunlar ile çok fazla vakit geçirmesidir. Bu şekilde hem iki insanın arasındaki iletişimin kopacağı gibi hem de birlikte yapılabilecek güzel aktivitelerden mahrum bırakacaktır. Öte yandan, sürekli sosyal medya ve oyunlar ile ilgilenmek kişinin psikolojisinde de büyük zararlara yol açacaktır.

Geçmişte, gerek ailenizden, gerek arkadaşlarınızdan gerekse de toplumdan yeterli ilgiyi alamamış, bu durumda derin bir yalnızlık duygusu içerisine girmiş olabilirsiniz. Daha sonra sevdiğiniz insan ile karşılaştığınızda, ondan ilgi bekleyebilirsiniz. Bu çok doğaldır. Ancak fazla bir beklenti içerisine girmeniz durumunda hem kendinizi, hem karşınızdaki insanı hem de ilişkinin bütününü yıpratabilir, ilişkiyi içerisinden çıkılmaz bir hale sürükleyebilir. Her insanın bir sevgi kapasitesi ve sevgi anlayışı vardır. Bu sınırlara dikkat ve önem gösterin. Sosyal medyada, diğer insanların renkli hayatlarına kanıp, sizi üzecek bir beklenti arayışına girmeyin.

Güzel bir söz var; "Geçmiş acı veriyorsa, geçmiş geçmemiş demektir." Bir de şöyle bir söz var; "En uzak gün, dündür" Uzak günlere uzanmak için, gelecek güzel günleri kaçırmayın. Geçmiş sadece yaşamlarımıza bir bakış atmak, ders almak ve yapılan hataları bir daha tekrarlamamak için var. Geçmişinizdeki insanları affedin. Kendinizi de affedin.

Bu maddeyi yazmanın bile gereksiz olduğunun farkındayım. Ancak ne yazık ki hakaret etmek ve kişinin değerlerine, ailesine ve kültürüne açıktan ya da gizli saldırı gerçekleştirmek bir ilişkide yapılan en büyük ve en yaygın hatalardan biri. Ne yazık ki bu konuda bir hayli zorlu zamanlar geçiriyoruz. Sorunları, gerçekleştiği anda karşınızdaki insanla paylaşın, onun daha fazla hata yapmasını ya da kendinizi daha fazla haklı görmek için beklemeyin. Mevcut sorunları, açık net ve anlaşılır ifadelerle karşınızdaki insan ile paylaşın.

Gerek toplumsal hayatta, gerekse de kişilerarası ilişkilerde yapılan en yaygın hatalardan biri de sorunları içe atmaktır. Bu nedenle, birtakım sorunları dile getirmekten kaçınmayın. Karşınızdaki insanı anlayın ve onun da sizi anlaması için fırsat verin. Unutmayın! hayat, içten içe kendimizi parçalamak için çok kısa. Bir ilişkinin, iki kişiyi içerisine alan bir birliktelik olduğunu, çiftlerin birbirlerinin sorunlarıyla ilgilenmesi ve birbirlerini anlaması gerektiğini unutmayın.

İlişkilerde yapılan en büyük hatalardan biri karşımızdaki insanı kontrol etmektir. Garip bir şekilde, onun hayatında ne yapacağını söylemek noktasında kendimizde bir hak görürüz. Oysa her insanın bir aklı ve doğruyu ve yanlışı değerlendirebilecek bir kapasitesi var. Uyarılar yapmak ve sorunlu halleri aktarmak oldukça sağlıklı bir davranış şekliyken karşımızdaki insanı kontrol etmeye çalışmak ve ona sürekli ne yapıp ne yapmaması gerektiğini söylemek oldukça incitici ve yanlış davranış şekillerinden biridir.

Evet, her insanın özel bir hayatı var. Ancak karşımızdaki insan ile bir birliktelik yaşıyorsak, onu sevdiğimizi söylüyorsak birtakım ilişki noktalarına özen göstermek gerekmektedir. Karşımızdaki insanın bilmesi gereken şeyleri sır saklar gibi saklamak, oldukça yaygın yapılan ilişki hatalarından biridir.

Bizim kültürümüzde, özellikle paradan bahsetmek bir günah gibi kabul edilir. Örneğin, bir restoranda hesabı erkek ödemek zorundaymış gibi bir algı hakimdir. Ancak bu düşünce oldukça yanlış bir düşüncedir. Birlikte olmak, ortak bir hayat düşüncesinde belirli noktalarda uzlaşmak demektir. Bu nedenle maddi sorunların da oldukça açık bir şekilde karşıdaki insan ile paylaşılması gerekmektedir.

Bencillik yapmak, sadece en sık yapılan ilişki hatalarından biri değil, aynı zamanda en büyük insanlık hatalarından biridir. Benliğin farkında olmak, benlik adına özel bir alan yaratmak ayrı şey, ilişkilerde bencillik yapmak çok ayrı bir şeydir. Bencillikten uzaklaşın. Sadece ilişkilerde değil, hayatınızın her noktasında.