29.07.2021-12:09 (Son Güncelleme:29.07.2021-12:50)

İletişim Başkanından "Ecem Güçlük" Örneği: Paylaşımlar Başkasına Ait

İletişim Başkanı, Ecem Güçlük olayI İL ilgili, "Yapılan paylaşımların başka birine ait olduğunu tespit ettik. Sosyal medyadaki bu yalan terörüyle ilgili soruşturma devam ediyor" dedi.

"Türk Konseyi Sosyal Medya Eğitim Programı”nın açılış konuşmasını İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptı. Altun’un yaptığı konuşmasında şu ifadeler öne çıktı;

"TÜRK KONSEYİ, ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ GÜÇLÜ BAĞLARI DAHA DA KUVVETLENDİRİYOR"

''Bu etkinliğin Türk dili konuşan ülkeler ve dünyanın dört bir yanındaki soydaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum. Türk Konseyi ortak tarih, kültür, dil, din ve kökene sahip ülkelerimiz arasındaki güçlü bağları daha da kuvvetlendiriyor. Konsey’in bugün uluslararası arenada önemli bir platform haline gelmesi hepimizi gururlandırıyor. Ülkelerimiz arasındaki dayanışma ve iş birliğini bütün alanlarda olduğu gibi iletişim alanında da derinleştirmeye gayret ediyoruz.

"TÜRKİYE OLARAK DEZENFORMASYONLA MÜCADALEDE ÖNEMLİ MESAFE KATETTİK"

Bugün dünyanın her yerinde olduğu gibi Türk dünyasının da karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlar arasında sistematik dezenformasyon ve yalan terörü bulunuyor. Türkiye olarak dezenformasyonla mücadalede önemli mesafe katettik. Hala almamız gereken önemli bir yol var. İletişim alanında da diğer alanlarda olduğu gibi tüm insanlık için hakikat mücadelesinde ön safta yer almayı sürdürüyoruz. Attığımız her adımda gerçeğe hizmet etmek bizim için esastır. Çünkü hakikati esas alarak kendimizi ve ülkemizi dezenformasyon belasından koruyabiliriz.

Suriye’de, Libya’da ve son olarak Karabağ’da barış ve istikrarı muhafaza etme adına iş birliği yaptığımız unsurları sosyal medya platformları üzerinden lekelemek için girişilen çabaları da hamdolsun akamete uğrattık.''

"ÜLKELER, KURUMLAR VE BİREYLER DİJİTAL FAŞİZM TEHDİDİNİN ÇEŞİTLİ BOYUTLARIYLA KARŞI KARŞIYA"

Ülkeler, kurumlar ve bireyler siber dünyada bugün dijital faşizm tehdidinin çeşitli boyutlarıyla karşı karşıya. Küresel şirketlerin kendilerini ülkelerin hatta kanunların üzerinde konumlandırmasına ve göz göre göre çifte standart uygulamasına tanıklık ediyoruz. Ne yazık ki kötücül odaklar bir yandan çeşitli çarpıtma teknikleriyle kitleleri manipüle ediyor, diğer taraftan da algoritmalar ve kişiselleştirilmiş veri üzerinden bu grupların dezenformasyon için adeta silahlandırmasına önayak oluyor.

"SOSYAL MEDYADAKİ DEZENFORMASYONLARIN HER TÜRLÜ BELASINI BERTARAF ETMEYİ AMAÇLIYORUZ"

(Ecem Güçlük olayı) Yapılan paylaşımların başka birine ait olduğunu tespit ettik. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı kayıtlarında bu isimde bir kadına ait herhangi bir davanın olmadığını tespit ettik. Ne bu isimde bir kişi vardı ne de iddia edildiği gibi bir olay yaşanmıştı. Sosyal medyadaki bu yalan terörüyle ilgili soruşturma devam ediyor. Vatandaşlarımızı yalan haberden korumak için gerekenleri yapıyoruz. Amacımız sosyal medyadaki dezenformasyonların her türlü belasını bertaraf etmek.

"Küresel şirketlerin, kendilerini ülkelerin ve hatta kanunların üzerinde konumlandırmasına ve göz göre göre çifte standart uygulamasına tanıklık ediyoruz. Tarafsızlık ve ifade özgürlüğü gibi kavramların dejenere edilmesi de dijital faşizmin farklı boyutları olarak karşımıza çıkıyor. Ne yazık ki kötücül odaklar, bir yandan çeşitli çarpıtma operasyonu teknikleriyle kitleleri manipüle ediyor. Diğer taraftan da algoritmalar ve kişiselleştirilmiş veri üzerinden bu grupların dezenformasyon için adeta 'silahlandırılmasına' ön ayak oluyorlar. Böylece her türlü istikrarsızlığı yayarken aynı zamanda ulusal güvenliği de tehdit ediyorlar. Demokratik sistemleri ve milli iradeyi hiçe sayarak, vatandaşları 'kendilerine tabi kullanıcılar' olarak görüp, yankı odalarına sıkıştırılmış milyonların 'tek bir ses' duymasını istiyorlar. Böylelikle hem kamusal alanı hem de söylem alanını kontrol etmeye çalışıyorlar. Ayrıca terör örgütlerinin propagandalarına imkan tanıyan küresel sosyal medya şirketleri, bunların engellenmesi yönündeki girişimlere ve çağrılara da maalesef kulaklarını tıkıyor. Bu gidişatın ne kadar sorunlu olduğu hepimizce malumdur."

Altun, "Elbette ülkelerimizi ve vatandaşlarımızı sosyal medyadaki algı operasyonlarından, yalan haberden, manipülasyondan ve sistematik dezenformasyondan korumak için gereken adımları atıyoruz. Ülkemize, milletimize ve toplumsal hassasiyetlerimize yönelik bu türden gündem suikastlarını 7/24 yakından takip ediyor, mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz. Amacımız hakikati yaşatmak, hakikati savunmak; yalanın, dezenformasyonun her türlüsünü bertaraf etmek." dedi.

"ECEM GÜÇLÜK PAYLAŞIMI GÜNDEM SUİKASTI AMACI TAŞIYORDU"

Birkaç gün önce bu türden bir olaya daha şahitlik edildiğine değinen Altun, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"Ecem Güçlük adıyla açılan sahte bir hesabın sahibinin '3 yıl önce evine giderken 4 kişi tarafından tecavüze uğradığını' iddia etmesi sosyal medya gündemini meşgul etti. Bu yalan paylaşımda ayrıca sözde bir yargılamadan bahsediliyor ve zanlıların serbest bırakıldığı öne sürülüyordu. Kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele bizim kırmızı çizgimiz olduğu için konuyu hızlıca ve titizlikle araştırmaya başladık. İletişim Başkanlığı bünyesindeki dezenformasyonla mücadele ekiplerimiz, her gün yüzlerce bilgi ve haber için bir doğrulama ve teknik inceleme prosedürü yürütür. Bu prosedürü başlattık. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı kayıtlarında bu isimde herhangi bir kadına ait herhangi bir davanın olmadığını, herhangi bir kriminal vakanın bulunmadığını tespit ettik. Doğrulama sürecini derinleştirerek muhtemel bir kimlik gizleme olabileceğini düşündük, bu ihtimal üzerinde durduk. Ancak bu aşamada da böyle bir vakanın, böyle bir davanın, böyle bir gözaltının ve böyle bir serbest bırakma işleminin gerçekleşmediğini gördük. Ne bu isimde bir kişi vardı ne de iddia edildiği gibi bir olay yaşanmıştı.

HESABIN KULLANICISI TESPİT EDİLDİ

Bir taraftan da Milli İstihbarat Teşkilatımız ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile iş birliği içerisinde söz konusu paylaşımı yapan hesabın teknik analizi gerçekleştirildi. Bir yalanla gündem suikastı planlayan kişinin, bu hesabı birkaç gün önce açtığını ve hesabı oluştururken aslında Emre Doğantürk kullanıcı ismini kullandığını gördük. İlk paylaşımlarında 'bir kız arkadaşı olmadığı için hayıflanan ve yalnız olmaktan bıktığını ifade eden' mesajlar atan bu kişinin, daha sonra hesap ve kullanıcı ismini Ecem Güçlük olarak değiştirdiğini tespit ettik."

Altun, "Yapılan bu paylaşımın 'gündem suikastı' amacı taşıdığı anlaşılmıştı. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu tezvirat, tamamen kamuoyunu manipüle ederek bir yalanın peşinden sürükleme gayesi güdüyordu. Toplumsal hassasiyetleri kaşıyarak bir siyasal algı operasyonu yapılması amaçlanmıştı. Ancak yalan yine çok hızlı bir şekilde yayıldı. Farklı toplum kesimlerinden binlerce sosyal medya kullanıcısı 'EcemYalnızDeğilsin' etiketiyle yaptığı paylaşımlarla, bu yalanın peşine takıldı. Aslında bu 'gündem suikastinin' de parçası oldular. Bu etiket altında 60 bine yakın kullanıcı tarafından yapılan paylaşımlar, farklı platformlarda 35 milyonun üzerinde sosyal medya kullanıcısına erişim sağladı. Bu rakamlar yalanın ulaştığı vahamet açısından son derece dikkat çekicidir." diye konuştu.

Bu yalanı, siyasi ranta teşmil etmeye çalışanlar da olduğuna işaret eden Altun, "Özellikle sözüm ona etkili hesaplar eliyle devletimizin ve kurumlarımızın kadına yönelik şiddetle mücadelesi hakkında dezenformasyon yarışı içine girdiler. Sosyal medyadaki yalan terörünün en sıcak örneği olan bu olayla ilgili de elbette gerekli adımlar atıldı. Şu anda konu hakkında adli mercilerin başlattığı kapsamlı soruşturma devam ediyor." dedi.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr