22.07.2020-10:14 (Son Güncelleme:22.07.2020-10:12)

İkili Teşkilat Sistemi Neden Osmanlı Devleti’nde Uygulanmadı?

İkili devlet teşkilatı denildiği zaman akla ilk olarak eski Türk gelenekleri gelmektedir. Eski Türk geleneklerine göre doğu ve batı olarak ayrılan devletin bir kanadı asıl hükümdar bir diğer tarafı da yabgu tarafından yönetilmektedir. Yabgu hem hükümdarın kardeşi olabilir hem de amcası ya da dayısı olabilir.

İkili teşkilat sistemi neden Osmanlı Devleti’nde uygulanmadı konu başlığı altında dikkate alınması gereken hususlardan bazıları;

Devletin bu şekilde iki kanada bölünerek yönetilmesinin en temel amacı yönetimin kolaylaştırılmasıdır.

Hem merkezi otoriteyi güçlü tutabilmek için biri adım atılmakta hem de atılan bu adım sebebi ile birçok Türk devletinin sonu gelmektedir.

Yönetimin kolaylaşması oldukça mantıklı bir adım olarak görülmektedir. Fakat yabgu olarak da adlandırılan batı kanadının hükümdarının genel manada elde etmiş olduğu güç ile yetinmeyerek bunun uzun vadede az olduğunu düşünmesi ve asıl hükümdara cephe alması ile durum sonuçlanmaktadır.

Bu detaylara bakıldığı zaman sistemin aslına bakılırsa uzun vadede devletlerin hızlı bir biçimde dağılmalarına sebebiyet verdiği de eklenmesi gereken hususlardan bir tanesidir.

Devlet Yönetimi Kolaylaşırken Dağılması Göze Mi Alınıyor?

Aslına bakılırsa tarihte bu konuda çok iyi bir biçimde adım atan ve uyum içerisinde çalışan kardeşlerin bulunduğu da belirtilmelidir. Selçuklu’da Tuğrul ve Çağrı Bey’in en uyum içerisinde adım atan devlet adamları arasında bulundukları görülüyor. Fakat genel tabloya bakıldığı zaman elde edilen sonucun genel otoritenin ortadan kaldırılması ve büyük bir yetersizliğin meydana gelmesini de tetiklediği fark ediliyor.

İkili Teşkilat ve Osmanlı

İkili teşkilat sistemi neden Osmanlı Devleti’nde uygulanmadı sorusunun yanıtı oldukça açık; Osmanlı Devleti mutlak iradeyi temel alarak oluşturulmuş olan sistemlerin başında gelmektedir. İkili teşkilat ile beraber meydana gelen otorite açığına Osmanlı kapsamında tavizi verilmesi söz konusu değildir. Hatta bunun tam tersine iktidara ortak olacak olan kişilerin kendini göstermesi durumunda kardeş katlinin bile vacip bir hal aldığı da dikkate alınmalıdır. Kardeşin katledilmesinin göze alınmasının dahi mutlak iradeye ne derece önem verildiği konusunda bilgi vermektedir.

Mutlak İradenin Zıttı Bir Duruma Asla Yer Yok!

Sadece hanedan üyelerinin değil aynı zamanda devlet adamları arasında da mutlak iradeyi olumsuz yönde etkileyecek olan tek bir rakibin dahi fark edilmesi durumunda büyük bir sorun meydana geldiği ve cellatların bu konuda her daim görece hazır oldukları görülmektedir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Pargalı’nın hayatının elinden gitmesine neden olan durum da tam manası ile bundan ibarettir! Bu denli yüksek bir merkezi otoritenin yerelde nasıl hareket ettiği ile alakalı da bilgi sahibi olunmalıdır. Yerelde hem bu kadar sıkı bir durumun söz konusu olmadığı hem de Osmanlı’nın zaman zaman yerelde esnek bir yönetimi benimsediği de görülüyor.
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr