İftarda hızlı yemek yiyenlerde oluşan rahatsızlıklar
Ramazanda yeme alışkanlıklarımızın değişmesi, uzun süre aç kalınması birçok insanı iftarda hızlı yemek yemeye itiyor. Peki iftarda hızlı yemek yiyenlerde oluşan rahatsızlıklar neler? İftarda hızlı yemek yemenin önüne nasıl geçebiliriz? Diye merak edenler için araştırdık.
Ramazan ayında, uzun süreli aç durulması sonucu, birçok kişi iftar saatini iple çeker ve iftarda hızlı bir şekilde yemek yer. Hızlı yemek yemenin sonucunda fazla yemek tüketmiş olurlar. Aslında orucumuzu; bir bardak su, bir tane hurma ve bir kase çorba ile açtıktan sonra ana yemeğe geçmeden önce en az 10-15 dakika beklenmelidir. Peki iftarda hızlı yemek yiyenlerde oluşan rahatsızlıklar neler?
Diyetisyen Hülya Çağatay, iftar sonrası hızlı yemek yeme hakkında uyarılarda bulundu.
İftarda hızlı yemek yiyenlerde oluşan rahatsızlıklar
Hızlı yemek yiyenlerde oluşan sorunlara baktığımızda ise mide ve sindirim sorunları başta gelmekte. Hızlı yemek yiyen kişiler, genellikle yemekleri iyi çiğnemezler ve bunun sonucu olarak sindirim sorunları yaşarlar. Bu da mide ve bağırsakların daha çok yorulması demektir. Sindirim, zorlaşır. Çünkü vücutta sindirim için gerekli salgıların salgılanması zorlaştırılmış olur. Sıcak yemeklerin de yine aynı şekilde hızlı tüketilmesi sonucu mide kanseri ve yemek borusu kanseri oluşumu riski artmaktadır.
Hızlı yemek yeme sonucu, reflü, mide de ekşime, dolgunluk hissi oluşur. Bu da kişiyi oldukça rahatsız eder. Önceden tanı mide hastalığı tanısı almış kişiler çok daha dikkat etmelidir. Ülser, gastrit gibi hastalıkları olan kişiler çok daha dikkatli olmalıdır
İftarda Hızlı Yemek Yiyenlerde Açlık ve Tokluk Hormonlarının Etkisi;
Ghrelin hormonu, açlık hissimizden sorumludur. Ghrelin hormonu, ağırlıklı olarak midede bulunan endokrin hücreleri tarafından üretilir fakat diğer dokularda da (örneğin; akciğer, pankreas vb.) az miktarda bulunur. Bu hormon düzeyi, yemek öncesi mide boş iken yükselir ve besin aldığımızda ise düşer. Kanda bulunan ghrelin düzeylerinin midenin boşalma hızına bağlı olduğu öne sürülmüştür. Eğer mide de daha uzun kalıp sindirimi daha yavaş olan besinleri tercih edersek daha az açlık hissetmemizi sağlayacaktır
Leptin hormonu, doygunluk hissimizden sorumludur. Bu hormon ağırlıklı olarak vücudumuzda bulunan yağ hücrelerimiz tarafından ve az miktarda bazı organlardan salgılanır. Ayrıca bu hormon, kilo kontrolünde rol oynar. Ayrıca bazı bireylerde “leptin direnci” görülebilir. “Leptin direnci” gün içinde sürekli yemek yiyenlerde, kanda leptin hormonu düzeyleri artar ve zamanla beyin bu düzeyi normal olarak algılar, bunun sonucunda oluşur.
Sonuç olarak iftarda 15-20 dakikalık ara vermenin önemi oldukça büyüktür. Bu hormonların aracılığı ile beynimize tokluk sinyallerinin gönderilmesini bekleriz. Ancak hızlı yemek yiyen kişilerde, beyine tokluk sinyali ulaşana kadar geçen sürede yemeklerini bitirirler. Doyacakları noktada durmak yerine çok daha fazlasını yedikleri için bunun sonucunda mide hacminde artış, kilo artışı ve bunların ilerlemesi sonucu obeziteye kadar yol açabilir.
Hızlı yemek yemenin önüne nasıl geçilir?
Bu kişiler genellikle normalde de hızlı yemek yemeyi seven kişilerdir. Özellikle ramazan ayında uzun süreli açlık sonrası yeme hızlarında artış görülür. Hızlı yeme, aslında bir alışkanlık olmuştur. Bu alışkanlığın ve zararlarının önüne geçebilmek için yapabilecekleriniz:
-Yeme hızınızda artış oluyorsa, sahurda daha dengeli ve hafif ancak tokluk sağlayacak besinler tercih etmelisiniz. 15-20 dakikalık aranın önemini unutmamalısınız ve bunu uygulamalısınız.
-Yeme hızınızda artış oluyorsa, sahurda daha dengeli ve hafif ancak tokluk sağlayacak besinler tercih etmelisiniz. 15-20 dakikalık aranın önemini unutmamalısınız ve bunu uygulamalısınız.
-Daha küçük çatal kaşık kullanın. Hızlı yemek yediğinizde yemeğin tadını alamadığınızı düşünün daha yavaş ve tadını alarak yemek yemeye çalışın. Sofrada geçirdiğiniz vakti arttırmaya çalışın.