Hayran Kalacaksınız: En Sinematografik Mekanlar
Film izlerken bazen oturduğunuz yerden bambaşka diyarlara gider, yepyeni maceralara yelken açarız.
Film izlerken bazen oturduğunuz yerden bambaşka diyarlara gider, yepyeni maceralara yelken açarız. Bazen kendimizi filmin içerisinde bulur, başrolün en yakın arkadaşı oluruz. İşte, brandlifemag'in derlediği gezginler için en sinematografik lokasyon… Çekildiği mekanlarla görsel şölen sunan 10 kült filmin çekimlerine yolculuğa hazır mısınız?
Çölde Çay – Tanca, Fas
Bernardo Bertolucci’nin orijinal adı The Sheltering Sky olan unutulmaz filmi, tam manasıyla gezginlerin ruhunu okşayan bir diyalogla açılıyor. John Malkovich ve Debra Winger’ın canlandırdığı başkahramanlar Fas’ın Tanca limanına inerek yol arkadaşlarına belki de eve hiç geri dönmeyecek seyyahlar olduklarını söylüyorlar. Fas’ın egzotik sokaklarından Sahra Çölü’nün kızıl kumlarına, Cezayir ve Nijer sınırına kadar uzanan birçok farklı lokasyonda çekilmiş olan Çölde Çay’ın mekanlarını deneyimlemek isterseniz, özellikle kahramanların Tanca’da kaldıkları tarihi El Minzah Oteli’ni ziyaret edebilirsiniz.
Indiana Jones (Son Macera) – Petra, Ürdün
Dünyadaki en gizemli antik kentlerden biri olarak bilinen Ürdün'deki Petra Antik Şehri’ni tüm dünya neredeyse Harrison Ford ve Sean Connery’nin başrolünde oynadıkları Indiana Jones filmiyle tanıdı. Senaryo gereği kayıp kutsal kasenin peşine düşen film karakterlerinin, filmin sonunda bir kanyona gizlenmiş olan Petra harabelerine gelmeleri tesadüf olmasa gerek. Kayalıkların içine kazılmış, pembe, turuncu ve kırmızı taşlardan yontulmuş tapınaklarıyla Petra, sahiden de hazinelerin saklandığı gizli bir bölge gibi. Petra, hem filmin hem de bölgede geçmişte hüküm sürmüş Nebati Krallığı’nın izlerini sürmek isteyen seyahat severlerin gözdesi.
In Bruges – Brugge, Belçika
Brugge, Belçika’nın kuzeyinde yer alan, içinden geçen kanallar nedeniyle Kuzey’in Venedik’i olarak nitelendirilen bir masal kenti. Başkente trenle bir saat mesafedeki Ortaçağ şehri Brugge, özellikle In Bruges filminden sonra adeta ziyaretçi akınına uğradı. Usta İngiliz oyuncular Colin Farrell ve Ralph Fiennes’in rol aldığı film, özellikle şehir meydanında yer alan Belfort kulesinde çekilen unutulmaz sahnesiyle sinemaseverlerin akıllarında yer etti. Eğer Brugge’ü ziyaret ederseniz siz de oyuncular gibi 83 metrelik bu çan kulesine tırmanıp şehrin dantel gibi işlenmiş mimarisini tepeden mutlaka seyretmelisiniz.
Zorba – Girit, Yunanistan
Nikos Kazancakis’in başyapıtı, aynı adlı romandan uyarlanmış olan Zorba filmi, yalnızca unutulmaz müziğiyle değil, filmin çekildiği yerle da akıllarda. Yunanistan’ın Girit Adası’nda çekilmiş olan filmin belki de en ünlü sahnelerinden biri, hikayenin kahramanı Zorba’nın (yani ünlü aktör Anthony Quinn’in) sirtaki yaptığı o anlar. Kokkino Chorio köyünün Stavros plajında 1964 yılında çekilen bu görüntüler siyah-beyaz olsa da, Yunan adalarının güzelliğini gözler önüne seriyor. Bugün filmin çekiminden yaklaşık 55 yıl sonra Stavros Plajı aynı şekilde değilse de lokantaları, pansiyonları ve masmavi deniziyle yaşamdan keyif almayı bilen Zorba’yı anmak isteyenleri ağırlamaya devam ediyor.
Yüzüklerin Efendisi – Yeni Zelanda
Harika doğası, yeşillikleri ve su kaynaklarıyla muhteşem bir doğal film platosunu andıran bir filmi anımsayalım şimdi. Yeni Zelanda’da çekilmiş olan Yüzüklerin Efendisi serisinin üç filmi de ülkenin farklı bölgelerinde kayda alındı. Wellington’daki Kaitoke Bölgesel Parkı, Nelson Lakes Ulusal Parkı, Christchurch’deki Mount Sunday ve Pelennor Fields gibi bölgelerde çekilen Yüzüklerin Efendisi’ne ait görülmesi gereken en önemli lokasyonlardan biri de adanın kuzeyinde yer alan Matamata bölgesidir. Bu lokasyonda bulunan Waikato kasabası, serideki Orta Dünya’nın Shire bölgesini, yani Hobbit’lerin yaşadığı yeri temsil ediyor. Dağların içine kazınmış yuvarlak kapılı ve pencereli evleri görmek için dahi görülmesi gereken bir kasaba.c
Karayip Korsanları – Saint Vincent ve Grenadin Adaları
Korsancılık oynamak için Karayipler’den daha uygun bir lokasyon olamaz. Hele hele Johnny Depp’in Karayip Korsanları serisinden keyif alıyorsanız o halde Güney Amerika’nın yukarısındaki bu minik takımadaları bir gün mutlaka ziyaret etmelisiniz. Karayip Korsanları, Saint Vincent adasında yer alan Wallilabou Körfezi’nde çekildi. Yemyeşil dağlar, denize uzanan palmiyeler ve gerçekten de korsanlar zamanından kalan, okyanusa yöneltilmiş tarihi toplarıyla ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkaran Wallilabou Körfezi, lüks yatların demirlediği turistik bir bölge. Buradan kiralayacağınız teknelerle filmin çekildiği sahilleri gezebilir, sakin restoranlarda balık yiyip Karayipler’in tadını çıkarabilirsiniz.
Amélie – Paris, Fransa
Paris'te çekilmiş yüzlerce film olsa da her anlamda unutulmaz olanları elbette vardır. Audrey Tautou’nun hayat verdiği Amelie karakteri ile zihnimizde yer eden film, birbirinden güzel müzikleri ile de sinemaseverlerin Paris’le özdeşleştirdiği en önemli filmlerin başında gelmektedir. Amélie’nin çalıştığı Café des 2 Moulins isimli kafe de film meraklılarının ziyaret etmesi gereken mekanlardan. Bu mekan öylesine yoğun ilgi görüyor ki, gitmeden evvel rezervasyon yaptırmanızda fayda var.
Benim Afrikam – Nairobi, Kenya
Meryl Streep ve Robert Redford’un performanslarıyla izleyenleri büyülediği Benim Afrikam filmi, oyunculukların başarısı kadar çekildiği yerin, yani Kenya’nın olağanüstü doğasına ait görüntülerle de klasikleşti. Kenya’nın başkenti Nairobi yakınlarında toprak sahibi olan ve 1910’larda bölgede yaşayan Danimarkalı yazar Karen Blixen’in Afrika anılarını anlattığı kitabı Out of Africa’dan uyarlanan film gerçek olaylardan esinleniyor. Blixen’in o yıllarda yaşadığı çiftlik, halen filmin meraklılarının ziyaretine açık. Günümüzde Karen Blixen Müzesi olarak ziyaretçileri ağırlayan ev, Ngong Tepeleri’nde bulunuyor.
Cinnet – Oregon, ABD
Usta yönetmen Stanley Kubrick’in korku romanlarının duayeni Stephen King’in The Shining kitabından uyarladığı ve Jack Nicholson’ın başrolde yer aldığı Cinnet filmi, korku filmleri alanında kültlerden sayılıyor. Filmin çoğu sahnesi her ne kadar stüdyoda çekildiyse de, dış mekan olarak Oregon’daki Timerline Lodge Otel’2i kullanılmış. King’in kitabı yazarken kaldığı Kolorado’daki Stanley Hotel de hikayeye esin kaynağı olduğu için filmin meraklıları tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Filmin korku dolu sahnelerini kafanızda canlandırmak için bu otelin ürpertici koridorlarında yürümeye ne dersiniz?
Harry Potter – Oxford, İngiltere
Harry Potter çocuklar için kaleme alınmış bir masal kahramanı olsa da, onun hikayelerini biz büyükler de çocuklar kadar büyük bir ilgiyle izledik. Harry Potter öyle bir fenomen haline geldi ki, tüm dünyadan hayranları filmin çekildiği lokasyonları görebilmek için İngiltere’yi ziyaret etmeye devam ediyorlar. Hikayede Hogwarts olarak geçen ve Harry Potter ve arkadaşlarına büyücülük öğreten kolej, aslında Oxford’da yer alan tarihi Christchurch Koleji. 500 yıllık bir tarihe uzanan ve muhteşem bir mimariye sahip olan bu okul, Harry Potter hayranlarının koleji ziyaret edip gezmelerine izin veriyor.