Hattuşa'daki 350 Yıllık Konak Ziyaretçilerini Bekliyor
Çorum'un Boğazkale ilçesinde kaymakamlık tarafından restore edilen 350 yıllık konak, 'Hattuşa Kazıları Anı Evi' olarak turizme kazandırıldı. Haremli" ve selamlık olmak üzere iki ayrı yapı olarak inşa edilen yapı yerli ve yabancı ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.
Doğal, tarihi ve kültürel güzellikleriyle Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinde Çorum'un Boğazkale ilçesinde kaymakamlık tarafından restore edilen 350 yıllık konak, "Hattuşa Kazıları Anı Evi" olarak turizme kazandırıldı.
Binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Hititler'in başkenti Hattuşa'ya ev sahipliği yapan Çorum'daki tarihi konaklar, haremlik ve selamlık olmak üzere iki ayrı yapı olarak inşa edildi.
2011'de Boğazkale Kaymakamlığına devredilen konaklar, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansının desteğiyle iki yıl süren restorasyonun ardından Hitit Üniversitesi bünyesinde Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak hizmet verdi.
Kaymakamlık daha sonra yapıyı tekrar restore etti ve haremlik bölümü, kadınların köy kahvaltısı ve yöresel yemeklerinin sunulduğu butik restorana dönüştürüldü. Eskiden 'selamlık' olarak kullanılan diğer bina ise kaymakamlık tarafından Hattuşa Kazıları Anı Evi olarak düzenlenerek ziyarete açıldı.
Burada etnografik eserler ile asırlık Hattuşa kazılarının 1890'lardan günümüze kadar geçen süreci gösteren görselleri yer alıyor.
Bir dönem kazı çalışmalarında kullanılan 1960 model hurdaya çıkan arazi aracı da kazı başkanlığından devralınıp, tadilat yapıldıktan sonra tarihi binanın önünde sergilenmeye başlandı.
Kaymakam Yunus Ataman, konakların turizme kazandırılması için çalışma yapıldığını belirterek şunları söyledi:
"Haremlik olarak kullanılan konağımızı ilçemizin üreten kadınlarına tahsis ettik. Selamlık olarak kullanılan konağımız 1930'lu yıllarda Hattuşa Kazı Evi olarak kullanıldığı için bu konağımızı 114 yıldır devam eden Hattuşa kazısının hikayesinin anlatıldığı bir anı evi haline getirmeyi kararlaştırdık. Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schaner ile görüşürken ciddi bir fotoğraf arşivi olduğunu öğrendik. 1890'larda çizilen gravürlerden günümüz çalışmalarına kadar bütün fotoğrafları tetkik ederek, Hattuşa kazı hikayesinin kronolojik olarak anlatıldığı bir altyapı sağladık. Konağın içerisini etnografik bir yapıya da kavuşturarak ziyaretçilerimizin hizmetine sunduk."