09.03.2020-11:18 (Son Güncelleme:09.03.2020-11:31)

Hassas ve Alerjik Bünyeler İçin Bahar Aylarına Dikkat

Bahar ayları doğa için canlanmayı ifade ederken vücudumuz için de yenilenme dönemidir. Fakat bu dönem beraberinde özellikle hassas bünyeler için bazı risklere neden olabilir.

Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, kış aylarında hava kirliliği ve soğuk gibi çevresel durumlardan etkilenen astım hastalarının, bahar aylarının gelmesiyle başka bir mevsimsel tehditle karşı karşıya kaldığını belirtti. Özellik alerjik astım hastalarının, kendileri için problem teşkil eden polenlerden kaçınma tedbirleri almaları gerektiğini vurgulayan Özşeker, ilaç tedavisinin de atlanmaması gerektiğini belirtti.

Alerjik bünyesi olanlar için zor bir mevsim olan ilkbahar, özellikle polenler nedeniyle risk oluşturuyor. Bu aylarda hastaların yaşam kaliteleri düşer ve öğrenciler veya iş yaşamındakiler için devamsızlıklar söz konusu olabilir. Ev tozu akarları veya polenler bu dönemde alerjik rinit, alerjik astım ya da kurdeşen olarak da bilinen ürtiker hastalığına neden olabiliyor. Bahar alerjisi, mevsim nedeniyle soğuk algınlığı veya nezleyle karıştırılabiliyor. Bu gibi viral solunum yolu enfeksiyonlarının da bu dönemde görülmesinden dolayı iki durumu karıştırmamak adına belirtilere dikkat etmek gerekiyor.

ALERJİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kaşıntılar, alerjinin en belirgin özelliği olarak bilinir. Burunda kaşıntı, geniz kaşıntısı, hapşırık, burun akıntısı ya da tıkanıklığı, boğazda gıcık hissi, öksürük, gözlerde kaşıntı ve sulanma, kulaklarda kaşınma gibi belirtiler ortaya çıkarken bir yandan halsizlik hissi de oluşur. Hastalık bu belirtilerle ortaya çıkıyor ve belirtiler bir haftadan daha uzun sürüyorsa hastaların alerji ve immünoloji bölümlerine gitmesi gerekiyor. Alerjik astımda ise nezle beraberinde solunumda zorlanma, öksürük, göğüste baskı hissi, özellikle sabaha karşı nefes darlığı ya da öksürükle uyanma gibi belirtiler gözlemlenir. Spor sırasında veya efor gerektiren durumlarda nefes darlığı hissedilmesi, gülmek, ağlamak gibi duygu değişiklikleri sırasında ortaya çıkan öksürük atakları ve nefes darlığı da astımın en önemli belirtilerindendir. Bu durumlar aynı anda olabileceği gibi hepsi bir arada bulunmayabilir.

TEDAVİ SÜRECİ KİŞİSELDİR

Alerjinin özelliğine göre tedavi süreci de kişiselleşir. Ev tozu alerjisi, kedi-köpek gibi evcil hayvanlardan kaynaklanan alerjik semptomlarda belirtiler yıl boyu devam edebilir. Çimen-ot poleni alerjisi ise mevsimsel olarak genellikle mart ayında başlayıp temmuz ayına kadar devam eder ancak bu dönemde hastayı fazlasıyla zorlayabilir. Yabani ot alerjisi genellikle ağustos ayında başlar, ekim-kasım aylarında sonlanır. Alerjik astımlı hastaların yüzde 70-80'inde alerjik rinit de vardır ve eğer alerjik rinit kontrol altına alınmazsa, alerjik astımı kontrol altına almak da zorlaşacaktır. İki hastalığın da birden tedavi edilmesi gerekir. Alerjik bünyeler için kaçınma tedbirleri büyük önem taşır. Örneğin polen alerjisi olan bir hasta evi havalandırmak için, polenlerin en yoğun olduğu sabah saatlerini değil öğleden sonra bir vakti tercih etmelidir. Sabah saatlerinde dışarı çıkma zorunluluğu olan çalışanlar veya öğrencilerin kaçınma tedbiri olarak maske ya da gözlük kullanması önerilir. O gün giyilen kıyafetlerin yıkanmadan tekrar giyilmemesi de önem arz eden bir noktadır. Polen mevsimi sona ermeden pencere açık şekilde uyunmaması da etkili olacaktır. Kaçınma tedbirleri, hastanın imkan bulduğu kadar uyabileceği durumlardır ve eğer özen gösterilse dahi yeterli gelmiyorsa hasta muhakkak alerji ve immünoloji bölümlerinden randevu alarak hekime danışmalıdır.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr