Gazzeli kadınların çilesi: Yeryüzünde 8 Mart'ın anlamının kalmadığı adres!
Modern dünyanın bize sunduğu günler arasında yer alan ‘‘8 Mart Dünya Emekçi ve Kadınlar Günü’’ her zihinde ve her yerde aynı samimiyetle karşılanmıyor. Dünyanın gözünü, kulağını her şeyden önemlisi gönlünü kör ettiği Filistin’deki kadınlar; Hijyen sorunu çekiyor, yeterli beslenemiyor, beslenemedikleri için de çocuklarını emziremeyen anneler, güvenlikleri olmayan ve binbir zorlukla savaşan kadınlar, uygun olmayan koşullarda doğum yapmak zorunda bırakılıyorlar.
Dünyadaki vicdanlı insanların acı ve hayretler içinde izlediği; binlerce sivilin katledildiği adres olan Gazze’de insanlık dramı sona ermiyor. Dün Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İsrail'in 5 aydır saldırılarını sürdürdüğü ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi'nde Filistinli kadınların yaşadığı drama ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Gazze’deki kadınlar acı çekiyor!
AA’dan ulaşılan bilgilere göre, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme, dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı eksikliğinden muzdarip. Bunlardan yaklaşık 5 bini her ay bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle zorlu, güvensiz ve sağlıksız koşullarda doğum yapıyor."
5 aydır çok önemli sıkıntılar yaşanıyor!
Hayat mücadelesinde bulunan sivil Filistin halkının, önemli bir kısmı kadınlardan oluşmaktadır. Gazze nüfusunun yüzde 49'u kadınlardan oluştuğu ifade edilen yazılı açıklamada, İsrail'in son 5 aydır devam eden saldırıları nedeniyle tümünün sağlıksız ve yetersiz beslenmeden dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığının altı çizildi. Ayrıca açıklamada İsrail bombardımanı ve saldırıları sonucu 9 bin kadın hayatını kaybettiği belirtilerek, "Başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistinli kadınlar, İsrail'in saldırganlığı sonucunda öldürme, yerinden edilme, tutuklanma, kürtaj, salgın hastalıklar ve açlıktan ölüm gibi en kötü insani felaketle karşı karşıya kalıyorlar’’ şeklinde açıklamalara yer verildi.
‘‘Filistinli kadınlara destek olun!’’
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Birleşmiş Milletler (BM) ve dünyanın dört bir yanındaki kadın kuruluşlarına, İsrail'in Filistinli kadınlara ve ailelerine yönelik saldırganlığını ve soykırımını derhal durdurmak için harekete geçilmesi yönünde çağrı yapıldı. Diğer bir önemli nokta ise bakanlık; kurumlara, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kadınların yaşam, sağlık, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını destekleme çağrısında bulundu.
Zor şartlar altında doğum yapıldı!
İsrail bombardımanı nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Gazzeli 31 yaşındaki Esma Ahmed, elektriği olmayan bir okulda bir gece yarısı doğum yaptı. Doktorun tam zamanında geldiğini, cep telefonu ışığıyla çalıştığını ve sağlık personelinin bulabildiği bir aletle çocuğun göbek bağını kestiğini dile getirdi. Bebeği dört ay önce, İsrail saldırılarının yeni başladığı bir dönemde dünyaya getirdi. Esma Ahmed, içinde bulunduğu çaresiz durumu şu sözlerle aktarıyor: "Bebeğimi kaybetmekten çok korkuyordum. Saat çok geç olmuştu ve işgal güçleri sokaklarda hareket eden her şeyi, herkesi bombalıyordu."
"Doğum yapmaktan çok korkuyorum!"
Her geçen gün kötüleşen koşullar, İsrail hava saldırılarından kaçmak için defalarca yer değiştirdikten sonra kentin güneyindeki Refah'a sığınan 21 yaşındaki Melek Şebat gibi hamile kadınlar İsrail bombardımanları sonucu yürekleri korkuyla kaplanıyor. Bebeğini dünyaya getireceği tarihi yaklaşan anne adayı Şebat, "Doğum yapmaktan çok korkuyorum" dedi.
Kadınlar doğum sırasında çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar!
Kadınlar doğum yapsa da hastanelerde yeterli yatak ve hijyen koşulları olmadığı için hemen ayağa kalkmak ve yer değiştirmek zorunda bırakılıyor. Kısa bir süre önce Gazze'nin güneyinde bir yardım misyonunu tamamlayan Fransız doktor Raphael Pitti, AFP'ye verdiği demeçte, bu tür hızlı taburcu olmaların rutin hale geldiğini dile getirerek şunları kaydetti: "Kadınlar doğum yaptıktan sonra ayağa kalkıyor ve aileleri onları almaya geliyor. Hastane takip randevusu veremiyor. Bu imkansız çünkü çok fazla insan geliyor. Birçok kadın da doğumdan sonra hastanede kalmak istemeleri halinde yanlarında yatak ve çarşaf getirmelerinin istiyoruz. Kimileri ise, hijyenik olmayan hastane zeminlerinde, hatta sokakta doğum yapmak zorunda kaldı.’’
Savaştan en çok kadınlar etkileniyor!
Hijyen ürünlerindeki eksiklik, Filistinli kadınlar ve kız çocukları için bir başka önemli zorluk. Hijyenik pedlerin yokluğunda regl dönemlerinde bulabildikleri kumaş parçalarını kullanmak zorunda kalan kadınlar ve genç kızlar, enfeksiyona maruz kalıyorlar. Birçok kadın ve kız çocuğu yalnızca 10 günde bir veya 2 haftada bir yıkanabiliyor. BM Filistin İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick; mahremiyet, güvenlik, hijyen ihtiyaçlarını karşılayamayan yerinden edilmiş kadınların, Gazze'deki savaştan en çok etkilenen grup olduğunu söyledi. Gazze içinde yerinden edilmiş 1.7 milyon insan, aşırı kalabalık BM okullarında ya da çadırkentlerde yaşıyor. Kadınlar, yüzlerce kişinin kullandığı tuvaletlerde cinsel şiddetle karşı karşıya kalıyor.
Gazzeli kadınların hayat mücadelesi!
Beslenme konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan Gazzeli sivil halk, BM'nin haftalardır kıtlık koşullarının yaşandığını bildiriliyor. Ailelerde en az bir kişi her hafta öğün atlamak zorunda kalıyor. Bu vakaların yüzde 95'inde yemeksiz kalanlar, çocuklarını beslemek için en az bir öğün atlayan anneler oluyor. Ailelerindeki erkekleri saldırılarda kaybeden Filistinli kadınlar, insani yardımlara erişimde sıkıntı yaşıyor, çocukları için yiyecek, temiz su ve bez bulamıyor.