Garajda kurulup dünyayı fetheden şirketlerin hikayesi
Bu şirketler birkaç kişinin fikirleri ile bir ev garajında kuruluş başarı hikayelerine dönüştüler.
Bu şirketler artık dünya devi olmalarına rağmen kuruluşları bir garaj odasında oldu. Anlayacağınız param yok yerim yok kelimeleri sadece birer bahane! Onlar da paraları olmadan üretim yerleri bile olmadan sadece inançları ve motivasyonları sayesinde milyonlarca dolar gelir elde ettiler. Yerim dar deyip oynamamak yerine dar yere rağmen döktüren bu markaları bugün tanımayan tek bir kişi dahi yok. İşte garajda kurulup dünyayı fetheden şirketlerin hikayesi...
Keramet garajda mı bilinmez ama onları bilmeyen yok
Kimisinin parası yoktu kimisinin üretim yapacak yeri kimisinin ise fikrine destek olacak ailesi. Onlar tüm bu umutsuzluklara rağmen pes etmedi ve büyük bir çaba gösterek bugün dünyanın en büyük markası olmayı başardıları. Hem de ufacık bir garajda...
Amazon
Nike
Nike’nin bir garajı bile yoktu. evet, yanlış okumadınız. 1964 yılında blue ribbon sports olarak kurulan Nike’nin ilk deposu kurucularından olan Phil Knight’ın arabasının bagajıydı. Knight ayakkabıları yaparken diğer kurucu ortak Bill Bowerman’da ayakkabıları koşucular üstünde test ediyordu. Kurulduğu ilk 2 sene ayakkabılarını satacak mağaza bile bulamayan Nike bugün dünya’nın en büyük spor mağazalarından ve değeri 90 milyar dolar.