17.03.2021-22:32 (Son Güncelleme:17.03.2021-22:32)

Fuat Oktay: Türkiye Pandemiyle Mücadelede Rol Model Oldu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katıldığı çevrimiçi olarak katıldığı bir toplantıda, Türkiye'nin her alanda ekonominin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdığını ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin her alanda ekonominin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdığını ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında çevrim içi olarak düzenlenen "Ülke Strateji Diyaloğu Türkiye Toplantısı"nda özel konuk sıfatıyla açılış konuşmasını yaptı.

Türkiye'nin de tüm dünyayla birlikte salgından etkilendiğini anımsatan Oktay, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, sağlık, sosyal güvenlik, dijitalleşme ve üretim de dahil olmak üzere her alanda ekonomimizin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdı ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model oldu." dedi.

Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü;

Milyonlarca işletmeyi ve hane halkını destekleyen ekonomik istikrar kalkanı paketimizle 2020'de yüzde 1,8 büyüme yakaladık. Bu, bizi G20 ülkeleri arasında ekonomisi büyüyen iki ülkeden biri yapıyor. Çin ile Türkiye pozitif büyüme yaşarken, gelişmiş ekonomiler önemli ölçüde küçüldü.

Covid-19 aşılamasında Türkiye dünyada ilk 5'te yer alıyor. Bunun yanında kendi Covid-19 aşısını geliştirme çalışmaları yapan birkaç ülkeden birisiyiz. Yardım elini bu zor dönemde ihtiyacı olan ülkelere de uzattık ve 12 uluslararası kuruluş ile 157 ülkeye sağlık malzemesi gönderdik.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı dinamizm sayesinde değişen küresel koşullara sorunsuz uyum sağlamaya devam etmiştir.

Uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomik Reform Paketi'nin açıklandığını hatırlatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yatırım ortamını ve öngörülebilirliği geliştirmek için gerekli tüm adımları atıyoruz. Türkiye, jeostratejik konumu, gelişmiş iş gücü, yüksek iç pazar potansiyeli ile dinamik ve rekabetçi özel sektörünün de yardımıyla salgın sonrasının en önemli alternatif üretim merkezi olacak. Yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, veri madenciliği, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi bazı alanları 'öncelikli kritik teknolojik alanlar' olarak belirledik.

Covid-19 sonrası dönemde Türkiye'nin, potansiyelini gerçekleştirmek için katma değeri yüksek, yenilikçi ürün ve servislerin üretimiyle bir başarı hikayesi ortaya koyacağını düşünüyorum.

"HERKESİN AŞIYA EŞİT ERİŞİMİ OLMADAN KİMSE GÜVENDE OLMAZ"

Covid-19, vekalet savaşları, düzensiz göç, ticaret ve enerji çatışmaları gibi mevcut küresel sınamaları derinleştirdi. Küresel sorunların üstesinden gelmek için uluslararası toplumun iş birliği kilit öneme sahip.

Bu çerçevede zenginler ve fakirler arasındaki artan eşitsizlik ve sağlık hizmeti ile aşıya ulaşım önemli bir örnek oldu. Her ülkenin ve herkesin aşıya eşit erişimi olmadan kimse güvende olamaz.

Kimsenin geride bırakılmadığı bir dünya düzeni ancak küresel eşitsizliklerin giderilmesi ve dezavantajlı grupların hayat kalitesinin artırılmasıyla elde edilebilir.

Diğer küresel sorunlar arasında dijital eşitsizlik, iş niteliğinin dönüşümü ve dev bilişim teknoloji firmalarının kişisel verileri suiistimali gibi hususlar bulunuyor. Türkiye zamanlı bir şekilde kamu servislerinin dijitalleşmesine yoğun ve etkili yatırım yaptı.

Küresel ısınma, bölgesel çatışmalar, düzensiz göç, salgın ile ekonomik ve sosyal krizler, yönetişim alanında daha fazla belirsizliğe yol açtı.

Yenilikçi, hazır, esnek yaklaşımlar belirsizliklerle baş etme konusunda önemli olacaktır. Türkiye'de biz de hükümet sistemini değiştirerek, tam da bunları uygulamaya koyduk.

"ÜRETİM MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GELDİ"

Diğer bir sorun da Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası kurum ve kuruluşların Covid-19 gibi krizlere, bölgesel çatışmalara ve düzensiz göçe hızlı cevap verememeleridir. Covid-19 sonrası dönemde uluslararası kuruluşların dönüşümü kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere, dünya beşten büyüktür.

Sınamalar çok ciddi ve herhangi bir ülkenin tek başına üstesinden gelmesi mümkün değil. Uluslararası toplum, salgının etkileriyle adil ve eşit şekilde mücadele etmek için bütüncül bir tutum benimsemesi gerekiyor.

Tek elden tedarik zinciri alışkanlığı, Covid-19 sonrası dönemde bölgesel tedarik zincirlerine doğru evrildi. Türkiye halihazırda Avrupa-Asya, Orta Doğu ve Afrika'da üretim merkezlerinden biri haline geldi.

Yatırımcıları ve iş camiasını Türkiye'deki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr