21.07.2020-15:34
(Son Güncelleme:21.07.2020-15:30)
İlhanlı, Akkoyun, Karakoyun ve Kırım'da yarlıg olarak karşılanan ferman Anadolu ve Büyük Selçuklularda pervane şeklinde bilinir. Memlük Devleti’nde ise mevkii kavramı ile söylenmektedir. Devlet içinde fermanın önemi büyüktür. Padişah tarafından yayınlanan bir belge olması ve devleti simgelemesi son derece önemlidir.
Fermanın İlk Defa Kullanılması
- Ferman Osmanlıda Ne Demek: İslamiyet'in kabul edilmesinden sonra İlhanlı Devleti tarafından kullanılan ferman kelimesi daha sonra Osmanlı Devleti'nde yaygınlaşarak günümüze kadar gelmiştir.
- Bilinen ilk ferman Orhan Gazi tarafından 1324 tarihinde ortaya koyulmuştur. İlk Osmanlı dermanı bu tarihte yazılmıştır. Yazılan son ferman ise 1922 yılında VI. Mehmet tarafından ortaya koyulmuştur.
Fermanın Nitelikleri
- Ferman Osmanlıda Ne Demek: Osmanlı Devleti'nde ferman yazarken anılan kişinin rütbesi ve başarısı ile ilgili dua ve övgüler yer almaktadır. Aynı zamanda fermanın neden gönderildiği, padişah tarafından gönderildiğinin belirtilmesi gibi nedenler ferman üzerinde yer almaktadır. İstenilen işin açık bir şekilde belirtilmesi, gönderilen tarih ve yerin yazılması son derece önemlidir. Osmanlı Devleti içerisinde iki çeşit fermanın yazıldığını söyleyebiliriz. İlk ferman doğrudan doğruya divan ve maliye tarafından yazılan üzerine padişah tuğrasının çekilerek karşı tarafa gönderilen fermandır. Diğeri ise önceden oluşturulmuş tuğralı bir sayfaya padişahın el yazısı ile yazılmış anlatılanları teyit eden bir fermanın yazılmasıdır.
- Ferman görüntü ve şekil anlamında divani hat olarak bilinen girift ve keşideli bir yazıyla yazılmaktaydı. Osmanlı'da padişahlar herhangi bir konuyla ilgili düşüncelerini ferman yoluyla belli ederler. Resmi bir belge olarak Osmanlı Devleti'ndeki bürokraside en çok kullanılan belgelerden biridir. Ferman padişahın buyruğu, emri, iradesi anlamlarına gelmektedir. Ferman öyle herkesin yazabileceği bir belge değildir.
- Kendine özel yazım şartları ve kuralları barındırmaktadır. Yazılacağı konuya göre saraydaki Divan-ı Hümayun'da bulunan katipler tarafından yazılarak, özet bilgisi sicil defterlerine işlenir. Sonrasında Nişancı tarafından padişahın tuğrası atılarak gidecek kişiye gönderilmek üzerine yola çıkar. Her ferman geçerli sayılmazdı. Belgenin geçerli olması için rükün ve şart adındaki özelliklerin tam anlamıyla yerine getirilmesi gerekmektedir. Ferman yazılırken ilk önce Allah'ın adı zikredilerek sonrasında padişah tuğrası atılırdı. Yazı tipi olarak divani kullanılır, gidecek yere göre tezhip sanatıyla süsleme yapılırdı.
- Bazılarında padişahın kendi el yazısı olmakla birlikte bazıları katipler tarafından yazı işlemi yapılırdı. Yazılan fermanları bazılarında emir dile getirilerek, yapılmaması durumunda ortaya çıkan cezalardan bahsedilir. Karşı taraf uyarılırdı. Divan ve maliyeden çıkan fermanlar gönderildiği zaman Kadı tarafından onaylanıp kontrol edilerek gideceği yere gönderilmesi sağlanırdı. Osmanlı Devleti'nin ferman yazmanın ve içeriğinin önemi son derece büyüktür. Padişahın otoritesinin belli edildiği fermanlar buyruğu, emri ve yönetimin idaresini ortaya koyar. Ferman yazacak kişiler bellidir. Osmanlı'da her isteyen ferman yazıp yollayamaz.
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
DİĞER Kültür ve Sanat HABERLERİ