Zonguldak, Çaydamar Mahallesi'nde yaşayan Hikmet Yılmaz, nota bilgisi olmamasına rağmen kabak kemane ve kemençe öğrenip evinin bodrum katında kendi başına üretmeye başladı.
Dedesi izin vermediği için yıllarca kemençe çalamayan Hikmet Yılmaz, dedesinin vefatının ardından zamanını değerlendirmek için kemençe ve kabak kemane yapmaya ve kullanmaya çalıştı.
3 çocuk ve 2 torun sahibi 60 yaşındaki Hikmet Yılmaz, 2005 yılında emekli olduktan sonra çalışmalarına hız verdi ve evinin bodrum katını atölyeye çevirdi.
6 metrekarelik alanda ardıç, erik, dut gibi ağaçlardan kemençenin yanı sıra su kabağından kabak kemane yapan Yılmaz, "Aslında seri imalat yaparım ama imkanım yok. Bu işte takım taklavat çok önemli çünkü hep oyma işi. Bizimkisi el emeği, zahmetli bir iş." dedi. Yılmaz’ın yaptığı müzik aletlerini görenler ise çalışmaları oldukça beğeniyor.
Yılmaz işiyle alakalı şu bilgileri verdi:
"Ben bu işi severek yapıyorum. Usanmadan sabahtan geceye kadar atölyede çalışıyorum, çıkasım gelmiyor. Yaptığım işten keyif alıyorum. En güzel ağaç ardıç, erik, sarmaşık ağaçlarından çok güzel ses olur. Önemli olan kapaktır. Kapak iyi oldu mu ses her ağaçtan da çıkıyor. Çam ağacından da kemençe yaptım. O da çok güzel ses veriyor. Kemençe yapımında zahmetli olan oyma işleri. Bu işleri ufak tefek takımlarla yapıyorsun. İçerisini zımparalıyorsun, parlatıyorsun. Kemençe parlak olduğunda daha iyi ses veriyor."
Yaklaşık 30 yıldır bu sanatla uğraştığını söyleyen Yılmaz, imkanı olduğunda daha iyilerini yapmaya çalışacağını da sözlerine ekledi.