30.03.2020-12:07 (Son Güncelleme:30.03.2020-12:03)

'Evde Tüm Gün Pijamalarla Oturmayın'

Yeni tip Coronavirüs salgınından korunmak için evde kalınan süreçte ruh sağlığının muhafaza edilmesi de bir o kadar önemli.

Pandemi ilan edilen ve dünya genelinde çok sayıda kişinin ölümüne neden olan Covid-19'a ilişkin haberler ve görüntüler kişilerde kaygıya yol açabiliyor. Kaygının bu süreçte "doğal" ve "normal" bir tepki olduğuna dikkati çeken Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Eylem Şahin Cankurtaran, "Çünkü beynimiz hayatta kalmamız üzerine programlıdır. Beynimiz, hastalanma, ölüm olasılığı ve sürecin nasıl seyredeceğine dair belirsizlik gibi bir tehlike varsa, hayatta kalabilmek için bizi tehlikeye karşı alarma geçirir." dedi.

Kaygının bir duygu olduğunu ve kimsenin durduk yere kaygılanmadığını aktaran Cankurtaran, bu virüs salgınında da çoğu insanın aklından "Hastalanacak mıyım?", "Başıma ne gelecek?", "Hastalanıp boğulacak kadar nefes darlığı çekebilirim, ölebilirim", "Sevdiklerimin başına bir şey gelirse, onları koruyabilecek miyim?" gibi pek çok düşüncenin geçtiğini anlattı.

KAYGI BELİRTİLERİNE DİKKAT

Cankurtaran, bu dönemlerde kaygı düzeyinin önemli olduğuna işaret ederek, "Eğer önlemlere rağmen etrafınızdaki kişilere göre daha fazla kaygılıysanız, kaygınız nedeniyle sık sık çarpıntı, iç sıkıntısı, gerginlik, konsantrasyon eksikliği, uykuya dalmakta ve derin uyumakta sorunlar yaşıyorsanız, tüm gün hatta gece uyanıp telefonunuzdan sosyal medyadan 'Kaç vaka olmuş, Sağlık Bakanlığı ne açıklama yapmış, yeni bir gelişme var mı' gibi bilgileri öğrenmeye çalışıyorsanız, sürekli etraftan mikrop kapıp kapmadığınızı kontrol etmekten, temizlik yapmaktan, hijyen kurallarına harfiyen uymaya çalışmaktan yorgun düştüyseniz, korona enfeksiyonu belirtileri var mı diye sürekli boğazınızı, ateşinizi kontrol ediyorsanız ve bu belirtiler yüzünden işinize, ailenize, hobilerinize odaklanamıyorsanız bu süreçte 'anksiyete' yani 'kaygı' belirtileri yaşıyorsunuz demektir." şeklinde konuştu.

'SADECE KONUNUN UZMANI OLAN HEKİMLERİ DİNLEYİN'

Doç. Dr. Cankurtaran, bu dönemde psikolojiyi korumak adına öncelikle sadece konunun uzmanı olan enfeksiyon, halk sağlığı, göğüs hastalıkları, dahiliye ve mikrobiyoloji hekimlerinin dinlenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu alanda bir uzmanlığı bulunmayan kişilerin açıklamalarından kaçınılmasını isteyen Cankurtaran, "Türk geni bu virüsü bulaştırmaz, kelle paça, zencefil, ağzı tuzlu suyla gargara yapmak iyi gelir gibi söylemlere inanmayın. Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği gibi güvenilir kaynakları takip edin. Sosyal medyadan Corona ile ilgili haber almayı azaltın. Dakikalarca Twitter'da, WhatsApp'ta, Facebook'ta gerekli gereksiz ya da korkutucu, abartılı, yalan yanlış bilgi bombardımanına tutulmayın. 7/24 takibi bırakın. Sadece birkaç güvendiğiniz hesaptan, kaynaktan verileri takip edin ve günde 2-3 defadan fazla bakmayın." dedi.

'EVDE BÜTÜN GÜN PİJAMALARLA OTURULMAMALI'

Evde otururken kişisel bakımın korunmasının önemli olduğunu dile getiren Cankurtaran, "Evde bütün gün pijamalarla oturmak yerine sabah vakitlice kalkılmalı ve güne plan yaparak başlanılmalı. Güne anlam katacak aktiviteler planlanmalı ve bu planlar aksatılmadan yapılmalı." önerisinde bulundu.

'ÇOK ENDİŞE, VİRÜSÜN UZAK DURMASINI ENGELLEYECEK BİR YÖNTEM DEĞİL'

Stresli zamanlarda gülmenin, şakalaşmanın, sosyal medyadan komik videolar izlemenin beynin sürekli alarm durumundan çıkmasına ve gevşemeye yardımcı olabileceğini anlatan Cankurtaran, "Eğer uzmanların önerilerini uyguluyorsanız, elinizden geleni zaten yapıyorsunuz demektir. Kontrol edebildiğiniz şeylere odaklanıp, endişenizin yoğunluğunu ve sıklığını sınırlayabilmelisiniz. Eğer endişenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız, her gün 15 dakika 'endişelenme zamanı' yapın, belirli bir saat belirleyin, diğer vakitlerde aklınıza korona salgını ile ilgili yoğun kaygı verici düşünceler gelirse bunu 'zaten endişe saatinde bunu düşüneceğim' deyip ertelemeye çalışın." uyarısında bulundu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr