Eşini kaybeden kocanın isteğini duyan doktor gözyaşlarını tutamadı!
Antalya'da 20 gün boyunca Covid-19 tedavisi gören Ayşe Düzenli'nin ölümünden sonra eşi hastaneye gelerek doktordan bir ricada bulundu. Doktor o ricadan sonra gözyaşlarına boğuldu.
Antalya'da bir ay boyunca yoğun bakımda Covid-19 tedavisi gören 2 çocuk annesi 62 yaşındaki Ayşe Düzenli 4 Mart günü rahatsızlanarak Kepez Devlet Hastanesine başvurdu. Covid-19 teşhisi konulan Düzenli, durumunun kötüleşmesi üzerine 9 Mart’ta yoğun bakıma kaldırıldı ve durumunun daha da kötüye gitmesiyle 12 Mart’ta da entübe edildi. Ayşe Düzenli yaklaşık 20 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Düzenli sağlık çalışanlarının tüm çabalarına karşın hayata gözlerini yumdu.
Ellerini öpmek istedi
Düzenli’nin doktoru Ayça Gümüş ağlayarak 'gözlerimden anlayın' dedi ve acı haberi aileye verdi. Eşinin hayatını kaybettiğini anlayan 67 yaşındaki Arif Düzenli ile 41 yaşındaki kızı Eylem Düzenli aldıkları haberden sonra gözyaşlarına boğuldu. Eşini kaybeden acılı koca olaydan 2 saat sonra hastaneye gelerek doktoru görmek istediğini hastane sekreterine bildirdi. Eşini kaybeden acılı koca eşinin doktoruna 'Ona en son siz dokundunuz, verin ellerinizi öpeyim hocam' dedi.
Doktor Gümüş, bu sözlerin üzerine gözyaşlarına boğulup olduğu yerde dona kaldı. Gümüş, sandalyeye oturarak ağlamaya devam etti. Gözyaşlarına boğulan doktoru, vefat eden Ayşe Düzenli'nin kızı Eylem Düzenli teselli etmeye başladı. Gümüş, bu davranışlardan oldukça etkilenirken, diğer sağlık çalışanları da olup biteni gözleri dolarak izledi.
Dün ise Eylem Düzenli, Kepez Devlet Hastanesinde Dr. Ayça Gümüş’ün ziyaretine geldi. Ayşe Düzenli’nin kızı Eylem Düzenli, yaşanan duygu yüklü süreç hakkında konuştu. Düzenli, annesiyle en son yoğun bakıma kaldırıldığı sırada telefonla konuştuğunu belirterek, “Öksürmekten konuşamıyordu. Son görüşmemiz de o olmuştu. Yoğun bakımda uyanıktı. Doktor hanım çok riskli bir durumda olduğunu ve her an entübe edileceğini söylemişti. Ertesi gece de entübe edildi. Yaklaşık 20 gün entübede kalıp ardından hayata veda etti” dedi.
Doktorun gözlerinin içinde ne kadar sahiplendiğini, ne kadar korumaya çalıştığını gördük. Sahiplenilmişti annem burada. Babam da son günlerinde onu göremediği, yanında olmayıp ellerini tutamadığı için bu yüce eller öpülür, nasıl böyle bir hak ödenir duygusuyla yaptı. Annemin ölümünün hemen 1-2 saat sonrası çok duygu doluydu. Doktor hanım yanımıza geldiğinde çok kötü durumdaydı.
Ağlıyordu. Biz de ağlıyorduk. Ama ben hayatımda ilk defa hastasını kaybedip de ağlayan bir doktor gördüm. Bu bizim için çok kıymetli ve değerli. Evet, biz hastamızı kaybetmiştik, annemdi, çok acı ama benim annemin yanında olamadığım, ellerinin tutamadığım, ona bakım yapamadığım günlerde; o ve ekibi onunla ilgilendiler. Uyanık değildi ama onunla onlar ilgilendi.
Şöyle de bir gerçek var ki, ondan medet, şifa bekleyen o kadar çok hasta var ki bencil olmamak lazım. Eğer doktor bizim hastamızla bu kadar kötü olduktan sonra gidip de diğer hastalarına şifa veremeyecekse ben tabi ki teselli etmek durumundayım. Biz kaybettik zaten. Bizim için yapılabilecek bir şey yok ama diğer hastaların şifa bekliyor olması çok önemliydi."