03.04.2020-12:06 (Son Güncelleme:03.04.2020-12:01)

Edebiyatımızın En Üretken Roman Yazarlarından 'Kemal Tahir'

Eserlerinde Anadolu, Kurtuluş Savaşı yılları ve Osmanlı tarihi gibi konuları işleyen Türk edebiyatının en üretken roman yazarlarından Kemal Tahir'in biyografisini sizler için derledik.

Şiir, hikaye ve romanlarıyla tanınan yazar Kemal Tahir'in asıl adı İsmail Kemalettin Demir'dir. 13 Mart 1910'da İstanbul'da dünyaya gelen usta edebiyatçının babası, II. Abdülhamit’in yaverlerinden Yüzbaşı Tahir Bey; annesi, Osmanlı sarayında Abdülhamit’in kızı Nâile Sultan’ın hizmetinde bulunan Nuriye Hanım’dır.

Kemal Tahir, babasının görevleri nedeniyle farklı okullarda tamamladığı ilkokulun ardından 1923'te Kasımpaşa'daki Cezayirli Haşan Paşa Rüştiyesi'ni bitirmiştir.

Galatasaray Lisesi'ndeyken annesinin vefatı üzerine öğrenimini yarım bırakıp çalışmaya başlayan Tahir, 1928-1932 yılları arasında avukat katipliğinin yanı sıra Zonguldak Kömür İşletmeleri'nde ambar memurluğu yapmıştır.

Eserlerinde Anadolu, Kurtuluş Savaşı yılları ve Osmanlı tarihi gibi konuları işleyen Tahir, edebiyat hayatına çeşitli takma adlar kullanarak İçtihad, Yeni Kültür, Geçit, Karikatür ve Yedigün dergilerinde çıkan şiir ve öyküleriyle başlanıştır.

İLK KİTABI 1936'DA YAYIMLANDI

1936’da yayımladığı ilk kitabı, “Namık Kemal için diyorlar ki” adlı kitapçık oldu. Eser, Namık Kemal hakkında yaptığı yedi soruluk ankete çeşitli şair ve yazarlar tarafından verilen yanıtlardan oluşmaktadır..

Yakup Sabri, Ertuğrul Şevket, İsmail Safa ve Arif Nihat Asya ile 10 Ekim 1932'den 14 Temmuz 1934'e kadar, sanat dergisi "Geçit"i çıkaran başarılı edebiyatçı, 1932-1938 yılları arasında Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmen, röportaj yazarı, çevirmen olarak çalışmıştır.

Yedi Gün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz gazetesinde başyazarlık ve Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yapan yazar, iktisadi konularda telif ve çeviri yazılar yayımlamıştır.

12 Ağustos 1937'de, İzmir'de öğretmen Fatma İrfan Akersin ile ilk evliliğini yapan Tahir, "Askeri isyana teşvik" suçlamasıyla Nazım Hikmet ile birlikte yargılandığı dava nedeniyle 1938'de tutuklanmıştır.

HAPİSHANEDE DE YAZMAYA DEVAM ETTİ

Eşinin isteği üzerine 1940'ta boşanan an Tahir, cezaevinde 12 yıl yatan Tahir, hapishanedeyken "Zoraki Nişanlı", "Bir Nedim Divanının Esrarı", "Camı Kıran Çocuk", "Halk Plajı", "Gönül Denilen Hayvan" ve "Aşk Pınarı" adlı romanları kaleme almıştır.

Hapishane yıllarında Fatma İrfan Hanım’a yazdığı mektuplar, “Kemal Tahir'den Fatma İrfan'a Mektuplar” adıyla; Nazım Hikmet’in kendisine yazdığı mektuplar da “Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar” adıyla basılmıştır.

Kemal Tahir, 1950'de çıkan genel aftan yararlanarak hapisten çıkmış ve ikinci eşi Semiha Sıdıka Uzunhasan ile evlenmiştir.

Cezaevinden çıktıktan sonra çeşitli takma adlarla "Kastil Büyücüsü", "Saygon Geceleri", "Dehşet Yolcuları" ve "Mayk Hammer" dizisini çeviren usta kalem, "F. M." takma adıyla çevirdiği Mayk Hammer romanlarının gördüğü ilgi üzerine, bu kitapların benzerlerini kaleme almıştır.

"Kemal Tahir" adını 1954'ye kadar eserlerinde kullanamayan yazar, bir süre İzmir Ticaret gazetesinin İstanbul temsilciliğini yürütmüştür.

1960'TAN SONRA TAMAMEN EDEBİYATA YÖNELDİ

Daha çok 1955’ten sonra yayımladığı romanlarıyla tanınan Tahir, 1960'tan sonra tamamen edebiyata yöneldi, hayatını romanlarından elde ettiği gelirle sürdürmeye başlamıştır.

1960’tan sonra tüm dikkatini Osmanlı tarihi ve toplum yapısına yönelterek, devlet, Doğu-Batı çatışması, Batılılaşma ve mülkiyet gibi sorunları derinden kavramaya uğraşmıştır.

Yakın arkadaşları olan Metin Erksan, Halit Refiğ ve Atıf Yılmaz ile film senaryoları üzerinde çalışan usta edebiyatçının, bu senaryolarından Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Yarın Bizimdir" 1963'te, Halit Refiğ'in yönettiği "Haremde Dört Kadın" 1965'te, Memduh Ün'ün yönettiği "Namusum İçin" filmi ise 1966'da çekildi.

1967’de en önemli eserlerinden birisi olan "Devlet Ana"yı yayımlayan yazar, "Yorgun Savaşçı" romanıyla 1967-1968 Yunus Nadi Roman Armağanı'na, "Devlet Ana" romanıyla ise 1968 TDK Roman Ödülü'ne layık görüldü.

1970'te akciğer ameliyatı geçiren usta edebiyatçı, 21 Nisan 1973'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu İstanbul'da yaşamını yitirmiştir.

Tahir'in ölümünden sonra eşi tarafından "Kemal Tahir Vakfı" kurulmuş ve Kadıköy'de hayatının son yıllarını geçirdiği evi müze olarak ziyarete açılmıştır.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr