17.08.2021-11:45 (Son Güncelleme:17.08.2021-12:54)

Doğal Afetler Sigortaya Olan Talebi Artırdı

Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür’den, doğal afetlerden sonra talebi artan sigortalara yönelik bilgiler verdi.

Türkiye’de son zamanlarda yaşanan; koronavirüs, yangın, sel ve heyelan gibi birçok doğal afet sigortaya olan talebi artırdığı görüldü. Peş peşe gelen, yangın ve sel felaketlerinden sonra meydana gelen can kayıplarının yanı sıra maddi kayıplara da neden oldu.

SİGORTA ŞİRKETLERİ SEÇİCİ OLABİLİYOR

Bu zaman içerisinde doğal afet sigortalarının bir kez daha önemini ortaya koyarken, yaşanan bu kötü günler sektöre bir hareketlilik getirebileceği merak konusu oldu. Sigortalı olmayan kesimin olayların etkisiyle poliçeye yöneldiklerini belirten Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, “Geçmişte de benzer yaşanan olaylarda sigortalı olmayan kesim olayların etkisiyle poliçe yaptırmaya yönelmişti. Ancak olaylar etkisini yitirdikçe bu talepte normal sürecine gerilemekte. Son yaşanan olaylar sonrası bu durum poliçe taleplerine etki etmişti. Ancak sayısal olarak bunu teyit etme imkânımız henüz mevcut değil. Ancak burada atlanmaması gereken bir husus, risk yeni gerçekleştiği için sigorta şirketleri de risk kabul kriterlerinde daha seçici olabiliyor” diye konuştu.

İklim değişikliğine bağlanabilecek doğal afet sayısı, şiddeti ve risk artışlarının son 10 yıldır sigorta sektörünün direkt yaşadığı bir husus olduğunu belirten Gür, şunları söyledi: “Örneğin; Japonya’daki 2011 depremi ve tsunami, yine 2011’de Avustralya’daki seller ve 2014’de Malezya’da yaşanan sel olayların global olarak reasürörlere çok ciddi kayıplar yaşattı. Bunların yanı sıra Kıta Avrupası’nda ve İngiltere’de de son 10 yılda şiddet artan şekilde fırtına ve sel olayları oluyor. ABD’de de her yıl fırtına sezonu oluyor ve akabinde artan büyüklüklerde sel olayları yaşanıyor. Artan sıcaklıklar nedeniyle son yıllarda artmış olan orman yangını olayları da sigortalı hasarları artırmış durumda.”

SİGORTA FİYATLARINDA ARTIŞ BEKLENİYOR

Global piyasalarda yaşanan zarar ve hasar trendinin artması sonucu fiyatların 2017-2018 döneminden itibaren artmaya başladığının altını çizen Gür, “Akabinde sigortacılar 2020 yılında Covid-19’a bağlı zararlar yaşayarak fiyatların artış trendine devam etmekte. Gelecek dönemlerde doğal afetlerin artan şekilde devamını ve sigortacıların da fiyat artışlarına devam etmelerini bekliyoruz” diye konuştu.

İklim değişikliği sonucu artış gösteren doğal afetler fırtına ve sel olarak belirtiliyor. Global reasürörlerin kitlesel etkilere sahip olabilecek doğal afetleri analiz ettikleri ve fiyatladıkları modellemeleri olduğunu söyleyen Gür, açıklamalarında şunlara yer verdi: “Biz yeni dönemde modelleme sistemlerinin değişime uğrayacağını ve şirketlerin daha muhafazakâr şartlarla sigorta yapacağını düşünmekteyiz. Özellikle sel alanında Türkiye dâhil bölgelerde sigorta bulmak daha zor olacak ve sel riski taşıyan lokasyonlarda çok daha yüksek koruma önlemleri talep edilecek. Ayrıca fırtına ve hortuma maruz kalma ihtimali olan bölgelerde sigortacılar ileriki dönemlerde sigortalılardan daha fazla önlem ve planlama talep edebilecek. Bazı bölgelerde zaman içinde artan kuraklık sonucu heyelan riski nedeniyle sigorta yapma süreçlerinde ek şartlar getirebilecekler.”

TÜRKİYE BİR DEPREM ÜLKESİ

Deprem ve yanardağ püskürmesi gibi olaylar yerkürenin kendi dinamikleri ile oluştuğunu, bu nedenle istatistikleri bozacak olaylar yaşanmadıkça deprem alanındaki modellemelerin pek değişikliğe uğraması beklenmediğini söyleyen Gür, “Türkiye bir deprem ülkesi olması nedeniyle en önemli doğal afet riski deprem. Bu anlamda 1999 depremini takip eden dönemde Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından deprem sigortası konusunda yeni yönetmelikler belirlenmiş olup ve zorunlu ve itiyari olmak üzere, şartları ve primleri belirlenmiş deprem tarifesi oluşturulmuş bulunuyor. Burada amacın deprem riskinin alınması ve karşılığında belirli tutarlarda primlerin alınması. Doğal afet sigortalarının deprem, sel, fırtına (yıldırım, dolu gibi etkiler dahil) , kasırga, heyelan, tsunami, yanardağ püskürmesini kapsıyor” diye ifade etti.

Selcen Gür sözlerine şöyle devam ettirdi: “Ormanlık alan gibi bölgelerde gerçekleşen yangınları ise yıldırım ve benzeri doğal bir olay sonucu olabileceği gibi insan eliyle de olabilir. Bu konu da beklenmeyen türden ve kitlesel doğal afet alanına eklenebilir. Fakat sigorta alanındaki doğal afet riskleri tanım olarak sadece sırladığımız şekildedir.”

Haber365
bilgi@haber365.com.tr