11.08.2020-10:13 (Son Güncelleme:11.08.2020-11:58)

Diyet Yaparken Tatlı Krizlerine Dikkat!

Bazen mutluluktan ya da üzüntüden, bazen de kendiliğinden gelen tatlı isteği kriz haline dönüşebilmektedir. Karbonhidrat ve yağ oranı yüksek besin öğelerinden oluşan tatlı, günlük ihtiyaçtan fazla tüketildiğinde obezite, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklara yol açabiliyor. İşte detaylar...

Aniden gelen ya da canınız istediğinde tükettiğiniz tatlılar vücutta istenmeyen etkilere neden olabilir. Kronik haline gelebilecek hastalıklara aşırı tatlı tükettiğinizde neden olursunuz. Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, tatlı krizlerini doğru yönetmenin yolları hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.

TATLI SADECE TÜKETİLMEK İSTENEN BİR GIDA

'Diyet yapanların ya da sağlıklı beslenmeye çalışanların bu süreçte en çok zorlandığı konulardan biri kuşkusuz tatlıdan uzak durmak' olduğunu söyleyen Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, 'Tatlının fizyolojik bir ihtiyaç değil, sadece tüketilmek istenen bir gıda olduğunun unutulmaması önemli. Kim sevmez ki tatlıyı. Ancak her konuda olduğu gibi tatlı tüketimi konusunda da kontrolü elden bırakmamak gerekiyor' diye konuştu.

Tatlı yemenin bir krize dönüşmesindeki asıl sebep tatlıyı çok sevmemiz ya da lezzetli olmasında yatmıyor. Yapılan araştırmaların sonucu kötü beslenme, hormonal ve psikolojik durumlar, çeşitli hastalıklar gibi tatlı krizine sebep olan birçok etmenden bahsetmektedir.

Bu sebeplere bakacak olursak, özellikle beyaz un ve beyaz undan yapılmış unlu mamuller, şeker, tatlı, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan basit karbonhidratlar ve işlenmiş gıdalar kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesini sağlar. Buna karşılık da vücuttaki mekanizmalar yükselen kan şekerini hızlı bir şekilde düşürür. Bu da güçlü bir açlık ve tatlı isteğini uyandırır. Aynı şekilde yapılan çok katı diyetler, çok düşük kalorili beslenme ve çok uzun saatler aç kalmak da gün içinde kan şekerinin düşmesine neden olarak tatlı isteğini artırır.

Bunun yanı sıra bazı hastalıklar ya da kötü beslenmeye bağlı olarak gelişen demir, krom ve magnezyum gibi minerallerin eksikliği de tatlı krizlerinin daha sık yaşanmasına sebep olan etmenler arasındadır. Menopoz ve regl öncesi dönemde östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak tatlı krizlerinin en çok yaşandığı dönemdir. Ayrıca duygusal durumlar, yoğun stres ve depresyon süreci de tatlı krizlerine yol açabilir.

TATLI KRİZİNİ YENMENİN YOLU

  • Çok düşük kalorili katı diyetlerden ve uzun süreli açlıklardan uzak durun. 3-4 saat aralıklarla beslenmeye özen gösterin.
  • Taze ve kuru meyveleri tek başına yemek yerine yanına mutlaka süt, ayran, kefir, yoğurt gibi süt ürünleri ya da çiğ badem, fındık, ceviz gibi sağlıklı yağlar eklemelisiniz.
  • Glisemik indeksi yüksek olan ve kan şekerini hızlı yükselten basit karbonhidratlar yerine bulgur, kara buğday, tam tahıllı gıdalar ve kurubaklagiller gibi kompleks karbonhidratları tercih edebilirsiniz.
  • Günlük lif alımınızı artırmanız çok önemlidir. Lif içeriği yüksek/posalı gıdalar mide boşalmasını geciktirerek gün içinde daha uzun süre tok kalmanızı ve kan şekerinizin daha dengeli olmasını sağlar.
  • Beslenmenize kefir, yoğurt, tarhana gibi probiyotik gıdalar ekleyin.
  • Yemeklerde bol bol baharat tüketin. Özellikle tarçına mutfağınızda yer açın.
  • Bol bol su için.
  • Yeterli ve kaliteli uyumaya ve stresten uzak kalmaya dikkat edin.
  • Düzenli egzersiz yaparak seratonin salgılanmasını artırın.
Haber365
bilgi@haber365.com.tr