27.02.2020-12:45 (Son Güncelleme:27.02.2020-12:41)

Diyanetin Aile ve Dini Rehberlik Bürolarına 66 Bin Müracaat

Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik bürolarına toplumsal sorunlarla alakalı konulara yönelik son 7 senede şubat ayı itibarıyla 66 bin 625 başvuru oldu.

Başkanlık aracılığıyla 81 şehir ve 326 ilçe müftülüğüne bağlı 407 büroda dini rehberlik hizmeti verilmesinin yanında evlilik, nikah, boşanma, aile, sağlık, çocuk, kadın ve gençlere yönelik sorunlarla alakalı yapılan müracaatlara çözüm bulmaya çalışılıyor.

Hizmet içi eğitim seminerlerine katılan ve alanında uzmanlaşan 3 bin 267 çalışan, çocuk evi, çocuk evleri sitesi, çocuk destek merkezi, kadın konuk evi, huzurevi ve fabrika benzeri yerlerde manevi destek hizmeti sunuyor.

Aile ve Dini Rehberlik bürolarına son 7 senede toplamda 66 bin 625 müracaatın 25 bin 820'si evlilik, nikah ve boşanma, 20 bin 800'ü aile, 6 bin 289'u sağlık, 4 bin 747'si çocuk, 2 bin 548'i kadın, 3 bin 444'ü genç ve 2 bin 977'si sosyal durum konularını içinde barındırıyor.

Aynı zamanda kadına karşı şiddeti içeren aile içi şiddet, aldatma, çocuk ihmal ve istismarı, küçük yaşta zorla evlilik ile töre ve namus cinayetleri benzeri hususlarda yapılan 4 bin 794 müracaatlarda yardım isteğinde bulunuldu.

Bu müracaatlara, manevi rehberlik hizmetiyle beraber Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla yapılan protokoller çerçevesinde alakalı kurumlara yönlendirme yapılarak karşılık verildi.

"Şiddetin İslam'da kabul edilebilir davranış olmadığını anlatıyoruz"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı'nın açıklamasında kadına karşı şiddeti durdurma faaliyetlerin, "bilinçlendirme ve farkındalık" ve "şiddet mağdurlarıyla özel ilgilenme" olarak iki ana başlıkta yapıldığını belirtti.

Bilinçlendirme ve farkındalık faaliyetleri boyutunda şiddetin İslam'da hiçbir şekilde kabul edilebilir bir davranış biçimi olmadığının anlatıldığını ifade eden Martı, şiddet gören kadınlara yönelik manevi danışmanlık ve rehberlik faaliyetlerinin uygulandığını belirtti.

"Şiddetle mücadele tek taraflı yürütülemez"

Şiddetle mücadelenin hiçbir şekilde tek yönlü uygulanamayacağının altını çizen Martı, şu şekilde konuştu:

"Şiddete maruz kalanlara manevi olarak 'Bunlar geçecektir. Dünyanın imtihanları, sabredeceksin. Sessizce bir kenarda oturacaksın.' diyerek telkinde bulunulduğunun zannedilmesi gerçekten son derece yanlış. Çünkü bu arkadaşlarımız alanının uzmanlarından, öğretim üyelerinden, saha çalışanlarından mağdurla görüşme teknikleri konusunda özel eğitim alıyorlar.

Personelimiz için önemli olan, şiddetle mücadele konusunda insanın en temel hakları can, mal, ırz, aklı ve inancının korunması, dokunulmaz olması hususunda aile içinde farkındalık oluşturmaktır. İvedilikle çözüm üretilmesi, şiddetin hangi dinamiklerden o aile içinde beslendiğinin tespit edilmesi ve gerekiyorsa hukuki başvurulara, psikolojik ve psikiyatrik yardım alınması konusunda mağdurun yönlendirilmesi söz konusudur."

TEMEL AİLCE BİLİNCİNE YÖNELİK EĞİTİM

Martı, "Ailenin Korunması ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde Toplumsal Farkındalığın Sağlanması" projesi boyutunda Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi'ndeki pilot şehirlerde paneller, kahvehane sohbetleri ve cuma vaazları olduğunu belirtti.

"Huzurlu Aile, Güçlü Toplum, Güvenli Gelecek" projesi içerisinde başlatılan "Evliliğe İlk Adım" seminerinin başlıklarından bir tanesinin "Yuvamız Merhamet Ocağı Olsun" modülü olarak belirlendiğini belirten Martı, bu seminerlerin müftülük ve belediyelere nikah için müracaat eden çiftlere yönelik yapıldığı bilgisini aktardı.

Martı, "Temel Aile Bilinci Eğitimi" projesi boyutunda da din görevlileri, Kur'an kursu öğreticileri ve neredeyse 600 bin kursiyere eğitim verildiğini belirterek, "Baba Okulu" seminerleri boyutunda ilk aşamada 4 pilot şehirde başlatılan projenin 81 şehirde "Baba Okulu Eğitici Eğitimleri" adı ile uygulanmasının amaçlandığını bildirdi.

Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırınız.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr