15.06.2019-14:09 (Son Güncelleme:15.06.2019-14:02)

Dışişleri'nden Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Tepkisi: Hukuka Aykırı İfadeleri Reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri(Med7) Altıncı Zirvesi'nde kabul edilen ortak bildiriye ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakanlık, "Bildiride yer alan Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin, taraflı, gerçeklerden kopuk ve uluslararası hukuka aykırı ifadeleri reddediyoruz" ifadesinde bulu

Dışişleri Bakanlığı, Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve GKRY’nin katılımıyla 14 Haziran 2019'da Malta’da gerçekleştirilen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiriye ilişkin sert açıklamalar yaptı.

Söz konusu açıklama şu şekilde:

"Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve GKRY’nin katılımıyla 14 Haziran 2019 tarihinde Malta’da düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiride yer alan Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin, taraflı, gerçeklerden kopuk ve uluslararası hukuka aykırı ifadeleri reddediyoruz."

HİÇBİR HÜKMÜ YOKTUR

"Bu ifadeler, Rum/Yunan ikilisinin BM’nin Kıbrıs sorununun çözümüyle alakalı ilkeleriyle ve uluslararası hukuk kurallarıyla uyuşmayan ulusal pozisyonlarını yansıtmaktadır. Bizim için hiçbir değeri, hükmü ve etkisi yoktur.

Bu bildiri, Rum/Yunan ikilisinin AB üyeliklerini nasıl istismar ettiklerinin ve bazı AB üyesi ülkelerin de buna nasıl alet olduklarının esef verici yeni bir örneğidir.

Bu durum, AB’nin ve AB üyelerinin Kıbrıs meselesinin çözümünde de neden tarafsız ve güvenilir bir aktör olamayacaklarını bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır.

Kıbrıs meselesi bağlamında bu bildiriye imza atan ülkeler; Ada’da yalnızca Kıbrıslı Rumların değil, Kıbrıs Türklerin de yaşadığını hatırlamalı, Kıbrıs meselesinin ancak Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliği sağlandığı ve güvenlik gereksinimleri karşılandığı takdirde çözülebileceğini idrak etmeli, Kıbrıs meselesinin 56 yıldır çözümsüz kalmasının sebebinin Rum tarafının iktidar ve refahı paylaşmak istememesi olduğunu artık görmelidirler. Ayrıca, Kıbrıs Türklerinin de Ada’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olduğunu teslim etmelidirler."

ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ

"Bildiride, GKRY’nin maksimalist deniz yetki alanı sınırı iddialarına destek verilmesi de bizatihi uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmektedir. Zira daha önce vurguladığımız üzere, gerek AB, gerek AB’nin herhangi bir üyesi, bir ülkenin, deniz yetki alanı sınırı iddiasına ilişkin, bir mahkemeymiş gibi hüküm vererek, bu sınırlara geçerlilik kazandıramaz. Kaldı ki; Ada’nın eşit haklara sahip kurucu unsuru olan Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp eden GKRY normal bir ülke de değildir."

ADIM ATMAKTAN ÇEKİNMEYİZ

"Son olarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını, hem de Kıbrıs Türklerinin Ada’nın hidrokarbon kaynakları üzerindeki eşit haklarını korumak kararlılığının aynen devam ettiğini, bu konuda gerekli adımları attığını ve atmaktan da çekinmeyeceğini bir kere daha uluslararası topluma hatırlatmak isteriz."

Son Dakika Dünya Haberleri için aşağıya kaydırın.


Haber365
bilgi@haber365.com.tr