Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin '2023 İnsan Hakları Raporu'na sert tepki: "Bu raporun tarafsızlıkla uzaktan yakından ilgisi yok!"
Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin hazırladığı '2023 İnsan Hakları Raporu'nu sert bir dille eleştirdi. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, raporun tarafsızlık ve objektiflikten uzak olduğu belirtildi ve ABD'nin insan hakları konusundaki çifte standartlı politikasına vurgu yapıldı.
ABD'nin yıllık olarak yayınladığı insan hakları raporunda Türkiye'ye ilişkin iddialar ve değerlendirmeler, Türkiye'nin resmi açıklamalarıyla uyumlu olmadığı için tepki çekti. Türkiye'nin demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında gerçekleştirdiği reformlar raporda yeterince yer bulmadığı için eleştirilere maruz kaldı.
Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada, "ABD'nin bu raporu hazırlarken siyasi saiklerle hareket ettiği, Türkiye'nin insan hakları alanındaki başarılarını görmezden gelerek objektiflikten uzak bir yaklaşım sergilediği açıkça ortadadır. Bu rapora itibar etmediğimizi bir kez daha vurguluyoruz" denildi.
“Türkiye'ye yönelik baskı ve eleştirilerini kabul etmemiz mümkün değil”
Türkiye'nin insan hakları konusunda attığı adımların ve gerçekleştirdiği reformların objektif bir şekilde değerlendirilmediği belirtilen açıklamada, "Türkiye olarak insan hakları ve demokratik değerler konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Ancak ABD'nin bu tür raporlarla Türkiye'ye yönelik baskı ve eleştirilerini kabul etmemiz mümkün değil. ABD'yi, insan hakları konusunda izlediği çifte standartlı politikayı sonlandırmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
“ABD Dışişleri Bakanlığının 22 Nisan 2024 tarihinde yayımladığı ve 200’e yakın ülke hakkında bölümler içeren “2023 İnsan Hakları Raporu”nda, geçmiş yıllarda olduğu gibi, ülkemize yönelik asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve önyargılı yorumlara yer verilmektedir.
Bu yıl da kaynağı belirsiz iddialar ile terör örgütleriyle iltisaklı çevrelerin söylemleri temelinde hazırlanmış olan bu rapora itibar etmediğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
Ülkemiz, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılığını, karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerine rağmen kararlılıkla sürdürmektedir.
Meşru müdafaa hakkımız temelinde yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları tamamen terörist unsurlar ile bunların terör faaliyetlerinde kullandıkları yeteneklere yöneliktir. ABD’nin, terörün her türüne karşı sürdürdüğümüz haklı ve meşru mücadelenin kapsamını iyi bilen bir müttefik olarak gerçekleri çarpıtan tutarsız iddialarda ısrarını anlamak mümkün değildir.
Ayrıca raporda, Gazze’de devam eden ve yalnızca Filistin halkının asli haklarına değil aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerine büyük bir darbe vuran insanlık dışı saldırılara layıkıyla yer verilmemesini büyük endişeyle karşılıyoruz. Bu durum, sözkonusu raporun tarafsızlık ve objektiflikten uzak bir şekilde, siyasi saiklerle hazırlandığını açıkça göstermektedir.
ABD’nin insan hakları konusunda kendi siciline odaklanması ve terör örgütleriyle kurduğu ortaklıklar ile insan hakları konusunda izlediği çifte standartlı politikayı sonlandırması çağrımızı yineliyoruz.”