Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Gazze'deki durum için iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerekli!"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'deki gelişmeler ve Türkiye'nin dış politikasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, Gazze'deki durumla ilgili olarak "Sadece ateşkes değil, hemen beraberinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi. Bunun üzerinde hemen hemen bütün dünya hemfikir olmuş durumda." dedi.
AA'da yer alan bilgilere göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD ziyareti kapsamında yaptığı açıklamalarda, Gazze'deki son durum ve Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Bakan Fidan, Gazze'deki sürekli ateşkesin yanı sıra insani yardımların girişi ve iki devletli çözüm için kapı aralanması gerektiğini vurgulayarak, "Gazzeli kardeşlerimizin yaşamış olduğu bu büyük trajediyi ve katliamı bir an önce sonlandırmak, buna yönelik somut adımların atılmasını sağlamak vazgeçilmez bir sorumluluk oldu." dedi. Washington ziyaretinde ABD'li mevkidaşları ve ulusal güvenlik danışmanları ile gerçekleştirdiği görüşmeleri değerlendiren Fidan, ABD'nin YPG/PKK'ya desteği, FETÖ ile ilgili atılması gereken adımlar, enerji, ekonomi, finans, terörle mücadele, Suriye ve Ukrayna gibi konularda Türkiye'nin pozisyonunu net bir şekilde ortaya koyduklarını belirtti.
Özellikle YPG/PKK'ya destek konusu ve FETÖ ile ilgili atılması gereken adımları masaya yatırdıklarını belirten Bakan Fidan, Türkiye'nin hassasiyetlerini ve beklentilerini açıkça dile getirdiklerini söyledi. Ayrıca, enerji, ekonomi, finans gibi alanlarda iş birliği ve bölgesel konuların da görüşmelere dahil olduğunu belirtti.
Gazze konusuna özel bir vurgu yapan Bakan Fidan, insanlık dramına duyarlılıkla yaklaşıldığını ve çözüm için somut adımların atılmasının önemine dikkat çekti.
Terörle mücadelede ABD’ye rest
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD ziyareti sırasında Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını vurgulayarak, ABD'nin YPG/PKK'ya sağladığı destekle ilgili endişeleri dile getirdi. Fidan, ABD'nin terör örgütüne sadece silah değil, aynı zamanda kapasite, eğitim ve kurumsal destek sağladığını belirterek, bu durumun Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Bakan Fidan, Türkiye'nin sınırları içinde ve dışında kendisine yönelik tehditlere karşı ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde mücadele ettiğini ve bu mücadeleye devam edeceğini belirtti Ayrıca Fidan, "Türkiye Cumhuriyeti devleti, sınırları içerisinde veya dışında kendine tehdit oluşturan bütün tehdit ve terör odakları ile meşru ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde savaşmaktadır ve savaşmaya devam edecektir. Bundan hiç kimse bizi alıkoyamaz." sözleriyle de kararlılığını göstermiş oldu.
Bakan Fidan konuyla ilgili , "Sizin geçici olarak başlattığınız bu sürecin artık bir kalıcılığa dönüşmesinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğunu söyledik, bunun bir an önce son bulması, buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor, aksi taktirde iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor terör örgütü üzerinden. Bu, iki ülkenin de menfaatine olan bir konu değil. Suriye’de YPG ile olan ilişkilerinden memnuniyetsizliğimizi ve bunun iki ülke arasında iki NATO üyesi ortak arasında ortaya çıkardığı stratejik tehlikenin ne olduğunun altını bir kez daha çizdik. FETÖ halen bir tehdittir ve bu konuda ABD'nin atması gereken adımlar vardır” dedi.
Fidan’ın ABD ziyaretinin ana teması: Gazze
Fidan, Amerika ziyareti sırasında Gazze'deki olaylar ve İsrail'in saldırıları konusunda Amerikalı muhataplarıyla görüşmeler yaptıklarını belirtti. Fidan, özellikle Gazze'de yaşanan insanlık dramının durdurulması ve acil insani yardımların yapılması konularında Türkiye'nin öncülüğünde bir diplomatik baskı ve takip ortamının oluşturulduğunu ifade etti.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bir grup ülkenin, batılı ülkeleri ve uluslararası kurumları bu konuda adım atmaya zorladığına dikkat çeken Fidan, Gazze'deki olaylar karşısında uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, "Özellikle son aylarda giderek artan insani trajedinin dayanamaz bir hal alması neticesinde uluslararası toplumun bir an önce insani yardımların Gazze'ye ulaştırılmasına ilişkin görüşlerimizi paylaştık, burada atılabilecek adımlar neler onları görüştük. Türkiye olarak biz üzerimize neler düşüyor, Amerika tarafından beklentilerimizi bu konuda neler, bunları tekrar dile getirdik." dedi.
İsrail-Filistin sorununa kalıcı siyasi çözümün ancak bağımsız Filistin devletinin kurulması ve iki devletli çözüm ekseninde olacağını vurgulayan Fidan, şöyle konuştu:
"Dünyadaki hiçbir olayda bu derece üstünde bir oydaşma sağlanmamıştır, şu konularda hemfikirler: Ateşkesin olması, bazıları insani ateşkes diyor, bazıları bizim gibi kesintisiz sürekli bir ateşkes, insani yardımların girmesi ve sivillerin öldürülmesinin bir an önce durması ve iki devletli çözüm. Sadece ateşkes değil, hemen beraberinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi. Şimdi bunun üzerinde hemen hemen bütün dünya hemfikir olmuş durumda."
ABD yönetiminin Gazze'ye geçici liman kurma yaklaşımının da uluslararası kamuoyunda ortaya çıkan tepkinin bir neticesi olduğunu belirten Fidan, birçok ülkenin bir şey yapmak zorunda hissettiğini kaydetti.
“Konu İsrail olduğunda batı merkezleri kör, sağır ve dilsiz”
Gazze'deki durumun sadece "vicdanlara ağır bir yük" değil, aynı zamanda ülkelerin kendi toplumlarını harekete geçirecek bir fitil olabileceğini hatırlatan Fidan, "Gazzeli kardeşlerimizin yaşamış olduğu bu büyük trajediyi, bu büyük katliamı bir an önce sonlandırmak buna yönelik somut adımların atılmasını sağlamak artık vazgeçilmez bir sorumluluk oldu." yorumunu yaptı.
Bakan Fidan şöyle konuştu:
"Konu İsrail olduğu zaman malumunuz olduğu üzere uzun zamandır uluslararası sistemin özellikle batı merkezli sistemin kör sağır ve dilsiz olduğunu biz biliyoruz, yani bu artık dünyada herkesin bildiği artık söylemekten bile çekindiği, bazı insanların da artık söylemekten yorulduğu bir gerçeklik. Fakat Gazze'de 30 binden fazla masum sivilin bilinçli bir şekilde katledilmesi, artık zulümde yeni bir noktayı temsil ediyor. Dolayısıyla bunun bu şekilde devam etmesinin uluslararası sistemde oluşturacağı kriz, bölgede meydana getireceği patlamalar artık kaldıramaz bir gerçeklik, devletler ona göre harekete geçmek zorunda."
Savaşın durması ihtiyaç haline geldi
Ukrayna savaşını da kapsamlı şekilde ele aldıklarını ifade eden Fidan, şu an Rusya'nın ve Ukrayna'nın hemen masaya gelme noktasında olmadığını da hatırlatarak, "Biz dışardan üçüncü bir göz olarak burada artık bir konuşma zeminine ihtiyaç var. Bu savaşın durmasına ihtiyaç var, daha büyük risklerin yayılmasının önlenmesi için bir diyalog zeminine ihtiyaç var." değerlendirmesini yaptı.
Avrupa’nın ortasında cereyan eden bu savaşın tüm bölge için de bir risk oluşturduğunu kaydeden Fidan, başta Karadeniz’in güvenliği ve tahıl güvenliği olmak üzere birçok çevresel tehditleri de beraberinde getirdiğini söyledi.
Türkiye ve ABD ilişkilerinde gündem pozitif
Bakan Fidan, "Geldiğimiz aşamada yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkanı var." ifadesini kullandı ve Türk-Amerikan ilişkilerinin uzun bir maziye ve sorunları çözme refleksine sahip olduğunu vurguladı.
ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 30 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarılması yönünde ortaya konulmuş bir vizyon olduğunu aktaran Bakan Fidan, bu hedefe nasıl ulaşılabileceğine ilişkin görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
Fidan şöyle konuştu:
"Şu anda yaşadığımız sorunları da bir taraftan yönetirken diğer taraftan iki ülkenin üretebileceği ortak potansiyeli ve fırsatları keşfedebileceği fırsatlar da hayata geçirmek önem taşımakta. Bu tabii belli bir zihinsel çerçeveyi, diplomatik esnekliği ve kabiliyeti de beraberinde getiren bir husus ve bu konuda Cumhurbaşkanımız vizyonu biliyorsunuz yani ülkemizin Fatih pozisyonu yani sımsıkı koruyarak olabildiğince ortaklarımızla dostlarımızla ilişkilerimizi ilerletme yolunda bir irade ortaya koyuyoruz."
Görüşmede F-16’lar değerlendirildi
F-16'larla ilgili siyasi sürecin tamamlandığını ve bu süreçte Biden yönetiminin bir irade koyarak Kongre'yi bilgilendirdiğini kaydeden Fidan, artık uçakların üretim ve teslimatıyla ilgili teknik süreçlerin başladığını belirtti.
Fidan, "Amerikan yönetimi burada bir irade ortaya koydu, Kongre'yi bu konuda bilgilendirdi. Kongre'den de geçti belli bir sürecin sonunda ve irade oluşturma süreci tamamlandı. Bundan sonrası aslında teknik süreç. Savunma bakanlıkları arasında ve ilgili firmalar arasında devam edecek olan bir süreç." şeklinde konuştu.
F-35 konusuna da değinen Hakan Fidan, şu ifadelerde bulundu:
"F-35 konusunda biliyorsunuz biz bu programın bir parçasıydık, daha sonra haksız yere buradan bir çıkarma söz konusu oldu, S-400 konuları bahane edilerek. Biz tekrar pozisyonumuzu koruyoruz, yani buraya yapmış olduğumuz bir ulusal ödeme var, almamız gereken uçaklar var. Türkiye tabii bu konuları geniş fikirli açık bir şekilde konuşmaya tartışmaya her zaman hazır. Geldiğimiz aşamada aslında bu konuları farklı perspektiflerle tartışabileceğimize de inanıyoruz. Amerika’nın da bu konuda açık fikirli olması lazım diye düşünüyoruz, bazı görüş alışverişleri var."