16.06.2021-09:44 (Son Güncelleme:16.06.2021-10:20)

Dikkat! Kovid-19 Sonrasında Meydana Gelen Ağrılardan Kurtulmanın Yolları

Son iki yıldır tüm dünyanın mücadele verdiği Kovid-19 salgını sonrası meydana gelen ağrılardan şikayetçi olanlar için, ağrılardan kurtulmanın yollarını araştırdık. İşte detaylar…

İlk olarak Çin’in Vuhan kentinde görülen ve daha sonra hızla tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını, birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken, Kovid-19 atlatanlarda ise çeşitli ağrılar görülmeye başlandı. Bizde Kovid-19 sonrası meydana gelen ağrılardan nasıl kurtulurum? Diye merak edenler için uzmanına sorduk. İşte detaylar…

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Karadaş, Kovid-19 sonrası birçok kişide meydana gelen ağrıların oldukça fazla görüldüğünü, tedavi sonrası meydana gelen ağrılara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Karadaş, ‘En önemli durumun, hatta sıkıntılı durumun, bu ağrılara müdahale etmemek olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu ağrıların tedavisi ne kadar gecikirse ileriki dönemde daha şiddetli ve kronik olarak ve tedavisi daha zor olarak karşımıza çıkacaktır’ diye konuştu.

KOVİD-19 GEÇİRENLERDE EN ÇOK GÖRÜLEN AĞRILAR; KAS, GÖĞÜS, BAŞ VE BOYUN AĞRILARI

Kovid-19 ilk görüldüğünde sadece enfeksiyon hastalığı olarak ele alınıyordu ama daha sonraki çalışmalarda gördük ki bu hastalık santral sinir sistemini de etkiliyor diyen Prof. Dr. Karadaş.’ Vaka sayıları arttıkça konular hakkında bilgilerimiz de artmaya başladı. Öncelikle biz sadece bir santral sinir sistemi enfeksiyonunun da etkileri ve yan etkileri olabileceğini de düşünüyorduk. İlk etapta sadece ‘bir enfeksiyon sistem bulguları mı var’ diye düşünürken, artık santral sinir sistemini etkilediğini, periferik sinir sistemi dediğimiz sinirleri de etkilediğini gördük. Bunların içerisinde özellikle son dönemde ağrı, gerçekten pek çok korona enfeksiyonu geçiren ve koronavirüsü atlattıktan sonra da birçok insanda gördüğümüz bir durum. Bunların içerisinde özellikle akut dönem dediğimiz yani hastalığın kendi olduğu dönemde baş ağrılarını çok sık gördük. Ama bunların dışında sadece baş ağrıları değil, özellikle kas-eklem ağrıları, göğüs ağrıları, baş boyun bölgesindeki ağrıları alan sinirlerle ilgili pek çok ağrıyı da gördüğümüzü söyleyebilirim’ dedi

TEDAVİ İÇİN GEÇ KALMAYIN

Salgını geçiren kişilerde yaygın olarak Kovid-19 ile başlayan ancak daha sonrasında kronik ağrılara dönüşen durumların oldukça ciddi olduğunu ve hemen bir uzmana başvurulması gerektiğine değinen Karadaş, ‘Bunların şöyle bir sıkıntısı var. Biz erken dönemde bunların önlemini alamazsak, bu ağrıların kronikleşebilmesinden dolayı, önümüzdeki yıllarda bu tür ağrı çeken kişilerin günlük yaşam aktivitelerinde önemli kısıtlamalar olacaktır. Zaten pandemi ile birlikte ağrı algısı da artıyor. Bu da şu demek. Kişiden kişiye ağrı algısı değişmek ile birlikte, pandeminin getirdiği kısıtlamalar kişilerde strese neden olmakta. Bunlar da ağrı algısının daha çabuk olmasını sağlamakta. Dolayısıyla böyle bir ortamda kişiler bu ağrıları daha çabuk algılamakta ve ağrıların tekrarıyla da kronik ağrılara doğru bir gidiş var. Normalde biz bir doku hasarından sonra; bazı maddelerin salınması, bunların ağrı oluşturup bu ağrıların da beyinde algılanması yer bulması sonucunda olduğunu biliyoruz. Ancak korona ile ilişkili birçok sistemi bir arada tuttuğu için, bu ağrıların da oluştuğunu, ama en önemli durumun ise hatta sıkıntılı durumun, bu ağrılara müdahale etmemek olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu ağrıların tedavisi ne kadar gecikirse ileriki dönemde daha şiddetli ve kronik olarak ve tedavisi daha zor olarak karşımıza çıkacaktır’ açıklamasında bulundu.


KRONİKLEŞEN AĞRILARIN TEDAVİSİ DAHA ZOR

Vücudun farklı yerlerinde görülen ve kronikleşebilen ağrılara erken müdahale edilmesinin gerektiğini, geç kalınması durumunda bu ağrıların tedavisinin daha zorlu olacağını dile getiren Prof. Dr. Karadaş,’Kronik ağrı dediğimiz zaman bunun risk faktörleri var. Mesela koronavirüs öncesinde ağrılarını çok yaşayan insanlarda koronavirüsle birlikte bu ağrıların daha da şiddetlendiğini, daha da uzadığını görüyoruz. Ancak yine de öncesinde ağrı atakları olmayan insanlarda da korona enfeksiyonu sonrası ağrıları görüyoruz. İşte buradaki mekanizma, beyinde bir duyarlılaşma, beyinin etkilenmesinden kaynaklanıyor. Aslında biz ağrıları kendi aralarında basitçe ikiye ayırıyoruz. Bunlar nosiseptif ağrılar dediğimiz ağrı türleri ve nöropatik ağrılar dediğimiz ağrı türleri. Nöropatik ağrılar genellikle beyin bölgesini, yani santral sistem dediğimiz duyarlılaşmanın biraz daha ön planda olduğu, beynin etkilendiği durumlardaki ağrılar. Bu ağrıların tedavisi daha zor. Uzun süreli olarak karşımıza çıkmakta. O yüzden daha en başta, erken ağrıların yani nosiseptif ağrıların çıktığı dönemde bunların uygun tedavilerle ortadan kaldırılması, ileriki dönemde oluşabilecek uzamış ağrıların da ortadan kaldırılması anlamına gelebilir’ şeklinde konuştu.

AĞRILARIN KRONİKLEŞMESİ ENGELLENEBİLİR

Psikolojik olarak da oldukça sancılı geçen bir süreç olduğunun altını çizen Karadaş, tedavi sürecinin çok kapsamlı olduğunu gerektiği durumlarda antidepresan desteği verildiğini dile getirerek devam etti: ’Tedavilerine bakacak olduğumuz zaman, basit tedavilerden, karmaşık tedavilere doğru bir tedavi skalamız var. Bu ne demek? Basit ağrı kesicilerden başlayarak, daha sonra dirençli bir ağrı varsa bu hastalara bizim bazı antidepresan türlerimiz var, o ilaçların kullanılması, yine bazı antiepileptik ilaçların bu ağrılara etkili olduğunu biliyoruz. Sadece bunlar değil, bunun dışında sinir blokajlarının da bu medikal tedavilere eklenerek, bu ağrıların kronikleşmesinin engellenebileceğini söyleyebiliriz. Ama son dönemlerde bütün bu kombine tedavilere rağmen yine ağrısı devam eden insanlara bizim bu tedavi protokollerine psikolojik destek de verilmesini öneriyoruz’ diye konuştu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr