Günümüzde dünyanın her bir ülkesinin yönetim şekli olan devlet kavramı tarihin ilk dönemlerinde yaşayan insanların ortaya çıkardığı bir kavramdır. İnsanların varlıklarını sürdürmeleri amacıyla kurulan devletler hakkında pek çok insanın araştırmaları devam etmektedir. Devletin unsurları ve anlamı konusunda merak içinde olanlar ‘’Devlet nedir? Devletin amacı nedir?’’ sorularıyla araştırmalarını sürdürmektedir.
Devlet nedir?
Tarihin ilk dönemlerinde kendisini gösteren, insanın kendi varlığını sürdürmesi, güçlünün güçsüze baskı kurmasını engellemesi ve varlığını sürdürebilmesi için kendi kendine oluşturmuş olduğu kavrama devlet adı verilmektedir.İnsanların bir devlet kurması gerekmiştir çünkü zaman içinde insanlar güçlerinin farkına varmış ve doğal bir sirkülasyon başlamıştır. Güçlü doğada da olduğu gibi zayıfı ezmeye başlamış ve bu durum sürekli bir savaş ortamı yaşanmasına ve etik düzenin geride kalmasına neden olmaya başladığı zamanda insanlar kendini yönetme hakkını, kendi denetleyeceği şekilde devletlere bırakmıştır. İnsanlar devlet olmayı istediği noktada korunmayı,temel hak ve özgürlüklerinin yerine getirilmesini, olanakların iyileştirilmesini amaçlamışlardır. Devletin bilinen tanımı ise şu şekildedir:
Belirli bir toprak parçasına sahip olan bireylerden oluşan,
Kanun ve bir hükumet dahilinde bir araya gelmiş,
Bağımsız olan topluluk haline verilen addır.
Devletin amacı nedir?
Devletin amacı insanın var olması ve varolmayı sürdürmesidir. Bunun dışında devletin diğer amaçları şunlardır:
Halkı dış tehditlerden korumak,
Halkın refah seviyesini yükseltmek ve devamlılığını sağlamak,
Halkın kendi içerisinde güvenliğini sağlamak devletin amacıdır.
Devletin var olabilmesi için halk, ülke ve egemenlik unsurlarına ihtiyacı vardır. Dünya genelinde konfederasyon, birleşik devletler gibi bileşik devletler varken, tek bir halka hitap eden basit devletler de vardır.
Türk milleti için de devlet kavramının önemi yüksektir. Türklerin eski yazıtlarında karşımıza çıkan İl olarak tabir ettiği kelimenin bugünkü karşılığına bakıldığında devlet olduğunu görmemiz mümkündür.
İnsanlar devlet kavramıyla beraber kaliteli ve daha düzenli bir yaşam tarzına kavuşmuştur. İlk çağlarda az sayıda olduğu için devlet yönetiminde birebir bulunurken; şu anki devlet sistemlerinde kişinin kendini gidip bireysel olarak temsil etmesi mümkün değildir çünkü artık insan nüfusu oldukça artmış durumda. Zaman içinde devletler; bu artış nedeniyle, devlet içinde bulunan toplulukların isteklerini dile getirmesi ve yaşamlarını kaliteli bir şekilde sürdürebilmesi için kendi içlerinden seçtikleri kişilerin, bu toplulukları temsil etmesi üzerine hizmet vermeye devam etmektedir.
Dünya genelinde insanlar geçmiş yüzyıllardaki gibi köle algısıyla değil korunma algısıyla devlet kavramını devam ettirmektedir. Yani insanlar devlete değil, devletler insanlara çalışır. Devlet sisteminin asıl amacı her daim halkını korumak, iç huzuru sağlamak ve refah seviyesini yükseltmek üzerinedir.