Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilimizi etkileyen büyük yıkımlara neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki büyük depremler sarsıldık. Asrın felaketinin yol açtığı yıkımlar başta AFAD olmak üzere tüm ekip ve gönüllerin, onlarca ülkenin yardımda bulunduğu arama kurtarma faaliyetleri başlatıldı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından deprem bölgesine yardım için seferber oldu. Çalışmalara savunma sanayi firmaları da ürettikleri teknolojiyle sahada destek oldu.
Baykar Teknoloji, deprem bölgesinde arama-kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına milli İHA’lar ile destek verdi. Depremin yaşandığı 11 ilde Bayraktar Akıncı ve Baykar Hızlı Haritalama Podu entegreli Bayraktar TB2'ler görev uçuşu icra etti. Yüksek çözünürlüklü kameralarla görüntü alan Baykar Hızlı Haritalama Sistemi, deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarına katkı sağlaması önemliydi.
Enkaz çalışmaları profesyonel ekiplerce sürerken
Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük felaketin ardından enkaz altında kalanların tespiti için kullanılan Duvar Arkası Radar (DAR) sistemi bu anlamda öne çıkan cihazlardan biri oldu. Savunma sanayisi için üretilen DAR, depremin en fazla etkilediği Hatay’daki arama kurtarma çalışmalarında büyük pay sahibi oldu.
Duvarın arkasında birinin olup olmadığını rahatça tespit edilmesini sağlayan ve DAR olarak adlandırılan bu cihazlar; rehine kurtarma, terörle mücadele ve iç güvenlik operasyonları gibi gizli amaçlar için kullanılıyor.
Radar teknolojisi devrede
Arama kurtarma çalışmalarında kullanılan bir başka teknolojik cihaz ise; ; SpecOps Group Inc. tarafından üretilen ve bir radar teknolojisi olan FINDER MK4. Yaşam belirtilerini algılayabilen FINDER MK4; kalp ritimlerini tespit ederek, enkaz altındaki depremzedelerin bulunmasını sağlıyor. FINDER MK4 aslında yeni bir teknoloji değil. İlk olarak 2015 yılında kullanılan cihaz, Meksika ve Nepal afetlerinde büyük görev üstlenmişti.
Savunma sanayisinin teknolojik becerisinin ve bilgi birikimi ile birçok örneğini sivil alanda da göstermeye devam ediyor. Afetlere müdahale gün geçtikçe çok büyük ilerlemeler kaydeden robot teknolojisi yenilikçi özellikleriyle öne çıkıyor. Deprem enkazları üzerinden geçebilecek insansız kara araçları, dar boşluklarda ilerleyebilecek robot yılanlar ve bir yeri yukarıdan haritalayabilen drone'lar bu noktada ön plana çıkıyor.
Teleoperatif robotlar olarak da adlandırılan bu teknoloji, uzun zamandır endüstriyel, havacılık ve su altında kullanılıyor. Bunun yanında, askeri operasyonlarda da kullanımı artmaya devam ediyor. Çıkış noktasına baktığımızda, Savunma Sanayi Araştırma Projeleri Ajansı'nın (DARPA)'nın iki bölümden oluşan bir telerobotik sistemi dikkat çekiyor. Bu sistem, insansı hareketleri robota ve robotun hareketlerini operatöre gönderen iki yönlü insan-makine arayüzünü oluşturuyor.(Human Machine Interface). Bu insan-makine arayüzünün amacı, insansı robotların tüm vücutta teleoperasyon sırasında iki taraflı geri bildirim görevine yardımcı olmak için yeni ortam oluşturmak...
Arama kurtarmaya robotik desteği
Eğer robot enkaz üzerine basıp dengesini kaybederse, operatör de aynı dengesizliği hissediyor ve robotun düşmemesi için içgüdüsel olarak tepki veriyor. Daha sonra bu fiziksel cevap yakalanıp robota geri gönderiliyor, bu da robotun düşmesini engelliyor. Yangın çıkmış bir binada robotun kendi başına aramalar yapması ya da robotu hasarlı bir endüstriyel tesise yerleştirip, kırılmış ve sızıntı yapan nükleer reaktörlerde vanaları kapatabilmesi bekleniyor. Bunlar çok yakın zamanda olmasa da teleoperasyona artan ilgi ile afet robotları, gelecekte bağımsız çalışabilecek.
Gelişmiş ve yenilikçi teknolojilerin çift yönlü olarak sağlık, ulaşım, haberleşme, güvenlik, elektronik, havacılık, otomotiv, görüntü alma , yapay zekâ gibi sektör ve alanlarda giderek daha fazla önem kazanıyor.
COVID-19 pandemi süreci; optik/elektrooptik görüntüleme, robotik, mekatronik, bilgi ve iletişim, simülasyon gibi özellikle sağlık ve savunma alanlarında çift amaçlı kullanılabilecek teknolojilerin geliştiği, ortak mühendislik çalışmalarının gerçekleştirildiği, teknoloji transferinin yapılabildiği, üniversite-sanayi iş birliklerinin güçlendiği, uluslararası yeni pazar fırsatlarının hızla arttığı bir sürece dönüşmüştü. Harry Potter'ın görünmezlik pelerinini hatırlarsınız. Genç büyücü bu pelerin sayesinde düşmanlarından kurtulurdu. Şimdi ordular da bu görünmezlik pelerininin peşine düşmüş durumda.
Görünmezlik teknolojisi askeri uygulamaların dışındaki alanlarda da kullanılabilecek. Örneğin bir cerrah ameliyat sırasında hastanın vücudundaki bazı parçaları görünmez hâle getirerek arkasında ne olduğunu görebilecek. Aynı yöntem arama ve kurtarma operasyonlarında da kullanılabilecek. Bu sayede bir enkaz görünmez kılınarak arkasında neler olduğu tespit edilebilecek. Hatta bu sayede kentler de güzelleşebilecek. Manzarayı kapatan yapılar görünmez hâle gelerek arkasındaki güzel manzaraya erişilebilecek. >Yakın gelecekte sivil teknolojilerin savunma sanayiindeki payının artmaya devam edeceğini ve hayatın her alanında fark yaratacak farklı uygulamalara kapı aralayacağını göreceğiz.