İlk olarak Hindistan’da görülmeye başlayan delta varyantı İngiltere, Rusya ve ABD’den sonra en son Türkiye’de de karşılaşılmaya başlandı. Türkiye’de görülmesiyle birlikte ciddi önlemler alınmaya başlandı. Bu varyantla alakalı olarak Bilim Kurulu kritik bir toplantı daha gerçekleştirdi.
İlk defa Hindistan'da görülen ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de yeni önerisi ile birlikte adı Delta olarak güncellenen Hint varyantının hastaneye yatış oranında yükselmeye sebep olduğu biliniyor. >İlk defa Hindistan'da görülen Delta varyantı baş ağrısı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı ile birlikte kendisini gösteriyor. Bu belirtiler gençlerde ağır bir soğuk algınlığı biçiminde ortaya çıkıyor. Delta varyantı, son altı ay içerisinde 60'tan fazla ülkeye yayılmış durumda.
Daha fazla yüksek bulaşma oranları ve aşıların etkinliğinin azalması, suşun (virüsün farklı alt türlerinin, aralarında genetik farklılıklar olan grupları) etkilerini fark etmeyi daha da kritik hale getirmiş durumda.
Mutasyona uğrayan ve farklı belirtiler ile ortaya çıkan koronavirüste son olarak Hindistan'da görülen ve ardından da İngiltere'de çok hızlı bir şekilde yayılan Delta varyantının Türkiye’de görülmesiyle bu konuyla ilgili bir toplantı gerçekleştiren Bilim Kurulu 1 Temmuz’da başlayacak olan tam normalleşme ve koronavirüsü aşısının ele alındığı toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalar ise şu şekilde; ''Korona virüsü küresel salgını beraberinde birçok zorluğu getirdi. Bu durumu 4 bölüm halinde ele alabiliriz. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada önce ilk dönemi, yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceğiyle ilgili dönemdi. Bu aşamada aldığımız tedbirler 3 ay kazandırdı bize. İkinci bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi. Bu dönemde salgın yönetimi ve çalışma rehberleriyle salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı. Dördüncü bölüm ise aşılama programımızın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazanmaya başladığı aşama. Şu an bu aşamadayız ve salgının kısa sürede biteceğine inancım tam.'' dedi.
50 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK
Salgın sürecinde çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Koca, kalp krizinden kaynaklı ölümlere de değinerek ''>Sizlere üçüncü bölümde yaşadıklarımızın sonuçlarında bazı örnekler vereceğim. Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin, kalp krizi teşhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10’dan fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi salgın döneminde sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina edilmesidir.'' ifadelerini kullandı.
GELECEK 3 YILA İŞARET ETTİ
Koronavirüsün etkilerinin tam olarak bilinmediğine ve giderek etkilerinin değiştiği ve ne gibi yeni belirtilerinin oluşacağının tam olarak kestirilemeyeceğini belirten Fahrettin Koca, >''Kovid-19 ölümlerini DSÖ’nün belirlediği kriterlere göre tespit edip 50 bin kaybımız var derken en az bir bu kadar vatandaşımızı daha kaybettik. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve dolaylı nedenlerle 10 milyonun üzerinde ölüm de Kovid-19 ve onun yıkıcı etkisi olduğu değerlendiriliyor. Gelecek 3 yıl boyunca hastalığı geçirmiş kişilerde ne tür yan rahatsızlıklar çıkacağı tespit edilemese de mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde özellikle 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan fazla arttığını tespit ettik.'' dedi.
ATEŞ KARA AÇIKLAMA YAPTI
Korona aşısının yan etkisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara şöyle konuştu; ''Ülkemizde aşının yan etkileri çok yakın takip ediliyor. Aşı sonrası istenmeyen etki izlem sistemi sayesinde bu bilgiler toplanarak değerlendiriliyor. Aşılardan sonra gördüğümüz yan etkileri şöyle söylememiz lazım; bir tanesi aşının yapıldığı yerdeki yan etkiler, şişlik, kızarıklık, ağrı gibi. Her iki türdeki aşının yan etkisi de 24 saatten çok uzun sürmüyor. 100 kişiden 8’inde 2 gün kadar kolda ağrının devam ettiğini görüyoruz. Tüm vücudu etkileyen yorgunluk, halsizlik gibi etkiler de görülebiliyor. Aşı olanların yüzde 10 ila 15’inde görülen etkiler bunlar. Bunların hiçbiri kalıcı değil. Bu etkiler arasında baş ağrısı, çok nadiren 3 gün kadar sürüyor.''
TÜRKİYE'DE AŞI ÇALIŞMASINA BAŞLANDI
Koronavirüsle mücadele kapsamında aşı çalışmalarına Türkiye'de de son hız devam edilirken Türk bilim insanlarının dikkatli çalışmalarıyla geliştirdikleri Tukkovac'ın çalışmalarına başlandığını söyleyen Prof. Dr. Serhat Ünal, >''Önceki çalışmayla ilgili kısa bilgi vermek isterim. Eylül 2020 tarihinde bu salondan duyurduğumuz şekilde Türkiye Sinovac aşının faz 3 çalışmasına başlamıştı. Türkiye’de acil kullanım onayı sayesinde başladı. Takiben bitirilen çalışma sonuçlandırıldı. Bu çalışma memnuniyetle belirtiyorum ki, beklendiği şekilde dünyanın önemli dergilerinde yayına kabul edildi. Şu günlerde de kendi yerli aşımızın faz 3 çalışmalarıyla uğraşıyoruz. Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde preklinik çalışmaları tamamlandıktan sonra faz 1 ve faz 2 dediğimiz erken çalışmaları başarıyla tamamlandı. 30 Nisan’da çalışmalar bittikten itibaren faz 3’ü aşı çalışması yürüten ekibe devroldu. Bununla ilgili hazırlıklarımızı bitirdik. Dün hepinizin şahit olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın isimlendirmesiyle Turkovac çalışması başlatıldı. Umarım çok başarılı çalışma olacak. Hep beraber göreceğiz.'' açıklamalarında bulundu.
18 YAŞ AŞILAMASI BAŞLIYOR
Bilim kurulu toplantısında yaptığı açıklamalardan sonra> gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koca, 18 yaş üstü aşılamayla ilgili şu ifadeleri kullandı; ''Biz özellikle şu dönemde hızla 18 yaş ve üzeri olan vatandaşımızı aşılamak istiyoruz. Bunu ne kadar erken dönemde yapabilirsek toplumsal bağışıklığı o kadar erken sağlamış olabileceğimizi ve ülkemize girme ihtimali olan mutasyonlara da erken dönemde bir çözüm olacağına inanıyoruz. Cuma günü itibarıyla 18 yaşından gün almış olan bütün vatandaşlarımızı tanımlamış olacağız. Yani cumadan itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak. Bizim hedefimiz 18 yaş üstü aşılanabilir olma durumu olan, yani hastalığı geçirenleri düşündüğümüzde 55 milyona yakın vatandaşımız olduğunu, 55 milyona yakın vatandaşımızı da Kurban Bayramı’na kadar en az yüzde 70’inin en az bir doz aşılanmış olmasını sağlamak istiyoruz. Faz-3 çalışması 40 bin 800 kişi üzerinde yapılacak. Plasebo yerine kıyaslamalı olarak Sinovac’la birlikte yapılıyor olacak. Ayrıca Macaristan, Azerbaycan, Kırgızistan’da da faz-3 çalışması yapılmış olacak. İlave birkaç ülkeyi daha katmaya çalışıyoruz, görüşmeler devam ediyor. 29 merkezde 40 bin 800 kişi üzerinde yapılacak.''
DELTA VARYANTININ GÖRÜLDÜĞÜ İLLER
- Delta varyantıyla ilgili ülkemizde şu ana kadar 134 vakamız oldu. Toplam 16 ilimizde görüldü. İllerde dağılımı giderek artmaya başladı. Ağırlıklı olarak İstanbul’da görüldü.
- 134 vakanın 82’si İstanbul’da, Düzce’de 18, Van’da 8, Ankara’da 4, İzmir’de 3, diğer illerimizde de 1-2 şeklinde olmak üzere toplam 16 ilimizde görüldü.
16 ilde görülen delta varyantının şu anlık ciddi boyutlarda olmadığını belirten Bakan Koca, ''Çok ciddi bir oranın olmadığını biliyoruz ama her geçen gün artabileceğinden endişe ediyoruz. Aşıların bu varyanta da etkili olduğunu biliyoruz. 2 dozla Delta varyantına daha güçlü etkinin olduğunu da biliyoruz.'' dedi.
AŞILAMADA SON DURUM
- Şu ana kadar bize Sinovac aşısının 100 milyon dozu gelmesi gerekiyordu, en geç nisan sonunda. Şu ana kadar gelen aşı miktarı 34 milyon.
- BioNTech 4.5 milyon gelmişti mart sonuna kadar. Devamında, haziranda 30 milyon doz aşının gelmesi şeklinde sözleşme yapmıştık, eylül sonuyla 120 milyon. Bu 30 milyondan 20 milyon aşı şu ana kadar gelmiş oldu.
- Pazartesi ve salı 5 milyon daha gelmiş olacak. Belki 30 milyona tamamlanmış olması temmuzun ilk 3-4 günü içerisinde olabilir.
Çalışmalarına hızla devam edilen aşılama çalışmalarıyla ilgili bilgi verdikten sonra konuşmalarına şu şekilde devam etti; ''>Uğur Hoca da bu noktada hassasiyetle üzerinde durmaya gayret ediyor. 30 milyonun tamamlandıktan sonra ülkemize gelişinin daha iyi olabileceğini, ben başta olmak üzere sorumuzun aşı olacağını, aşı gündeminden çıkmak için 30 milyon aşıdan sonra daha çok üretim ve ar-ge olmak üzere başka konuları konuşmak üzere sağlıklı olacağını söyledim. Kendileri de sanırım bayramdan sonra gelmiş olacak. Sputnik’ten de 400 bin doz geldi, testleri yapılıyor. Rapiel doz etik kurulundan geçti. Sinovac, Biontech ve Turkovac aşımızı yapmak üzere bir çalışma başlatıldı. Aşının etkinliğiyle ilgili çalışma yayına hazır hale getirilme noktasına geldi. Ama ben önden şunu söyleyebilirim: Yaş arttıkça, ek hastalık arttıkça koruyuculuğun giderek azaldığını görüyoruz. Ama genç yaş grubunda ek hastalığı olmayan kişilerde bu koruyuculuk çok daha yüksek.''
MASKELER NE ZAMAN KALKACAK?
Maskelerin ne zaman kalkacağı konusunda sorulan soruya ''En az yüzde 70 aşılamanın olduğu dönem, maskeden kurtuluruz.'' diyerek maskeden kurtulma şartını da belirtmiş oldu.
ANKARADAKİ VAKALAR İSTANBUL’DAN FAZLA
Vatandaşları tedbirlere uyma konusunda daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Bakan Koca, ''>Normalde Ankara’daki vakaların biraz daha İstanbul’a göre yüksek olduğunu söyleyebilirim. İzmir için aynı şey değil. Aşılamanın Ankara’da oran olarak İstanbul’dan daha iyi olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın kişisel tedbirlere dikkat etmesi gerektiğini tekrar söylemek istiyorum. Aşılamayı arttırabilirsek bu oranların daha da düşebileceği kanaatini ifade etmek istiyorum.'' uyarılarında bulundu.