04.06.2020-16:00
(Son Güncelleme:04.06.2020-17:36)
Darphane Gram Altın Üretimine Yeniden Başladı
İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, "Kuyumculardan giden tüm altın talepleri, Darphane Genel Müdürlüğü tarafından hızla karşılanıyor. Ayrıca, darphanenin 1 gramlık altın üretimine yeniden başladığını da belirtmek isteriz." açıklamasında bulundu.
İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, "Kuyumculardan giden tüm altın talepleri, Darphane Genel Müdürlüğü tarafından hızla karşılanıyor. Ayrıca, darphanenin 1 gramlık altın üretimine yeniden başladığını da belirtmek isteriz." açıklamasında bulundu.
Atayık, AA muhabirine altın fiyatlarıyla ilgili açıklamalar yaptı. 1 Haziran’la beraber pek çok farklı sektörün tekrardan ticarete başladığını anımsatan Atayık, salgın sonrası normalleşme adımlarında yeni döneme geçildiğini söyledi.
40 bin işletmenin olduğu Türk kuyumculuk sektörü ve tarihi merkezi Kapalıçarşı'nın da tekrar "merhaba" dediğini belirten Atayık, "23 Mart’ta virüsle mücadeleye destek vermek amacıyla tarihinde ilk kez bu kadar uzun süre, tam 70 gün kapısına kilit vurulan tarihi yapıyla sadece Kapalıçarşı değil, etraflarındaki hanlar ve çarşılar da kapatılmıştı.
Çarşıyla birlikte bir anlamda kuyumculuk sektörü de ticarete uzun bir mola vermişti. Her ne kadar üretim Kuyumcukent, Vizyon Park ve Yenibosna bölgesine taşınsa bile Kapalıçarşı, perakende ve toptan ticarette sadece kuyumculuğun değil, birçok farklı sektörlerin de değişmez merkezi olmaya devam ediyor." diye konuştu.
"Kapalıçarşı’nın iki aydan fazla bir süre kapalı kalmasıyla altında piyasadaki oyuncuların azlığı nedeniyle sağlıklı bir fiyat oluşamıyordu." ifadesini kullanan Atayık, altının alış ve satışı arasındaki farkın büyüdüğünü anımsattı.
1 Haziran'la beraber Çarşı’nın ve işletmelerin açılmasıyla beraber daha rekabetçi fiyatların oluşacağı bir sürece geçildiğini aktaran Atayık, bu sebeple altının alış ve satışı arasındaki farkın kapanmasını umduklarını dile getirdi.
Atayık, ABD ile Avrupa’da çarkların tekrar dönmesi için açıklanan teşvik paketlerinin ve coronavirüs salgınıyla alakalı pozitif veri akışının finans piyasalarının yeni aya olumlu bir şekilde başlamasına sebep olduğunu belirtti.
Atayık dolardaki fiyat hareketleriyle alakalı şu ifadeleri kullandı:
"Piyasada her bollaşan meta gibi, likidite olarak bu kadar doların sürülmesi doğal olarak bir değer kaybına yol açıyor. Daha önce 103’e çıkan dolar endeksi, protestoların devam etmesi, yeni teşvik paketi ve Amerika’daki işsiz sayısının 40 milyonu geçmesinin de etkisiyle 97’ye kadar geriledi. Dolardaki bu gerileme gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de olumlu etkiliyor."
İç pazarda da aşamalı normalleşme dönemine geçiş izni veren devletin, öte yandan da pazarda talebin oluşması için kamu bankalarının öncülükk ettiği konut, araç, tatil ile sosyal yaşamı desteklemede cazip kredi alternatiflerine öncülük ettiğini belirten Atayık, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar görülmemiş cazip faiz oranları ve ödeme seçenekleriyle teşvik paketi açıklandı. Kuşkusuz, bu faiz oranları etkilediği geniş alanlar nedeniyle hem ekonomiye canlılık getirecek, hem de birçok vatandaşımız, ertelenen taleplerini hayata geçirmek, bu teşvik paketlerini değerlendirmek amacıyla yastık altındaki altın birikimlerini ortaya çıkarabilir. Altın ve döviz alanında ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kararlı politikaları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) zamanında ve hızlı müdahaleleri, gerek Katar’la yapılan swap anlaşması, yeni anlaşma beklentileri ve altın ve dövize getirilen vergiler nedeniyle iç piyasada spekülatif hareketlerin azaldığı bir dönemden geçiyoruz."
Bütün dünyadaki gibi dolar kurunun, Türkiye'de de iniş trendinde olduğunu belirten Atayık, "Altının onsu ise bir süredir, 1,720- 1,740 dolar arasında gidip geliyor. Zaman zaman 1,700’ün altına ve 1,750 bandını aşsa da özellikle fon yatırımcılarından gelen satışlarla birlikte gerileyebiliyor. Amerika ve Avrupa’nın yeni teşvik paketleriyle parasal genişleme politikalarını sürdürmesi, zaman zaman durulsa da ABD-Çin Ticaret Savaşları’nın gündemin ilk sıralarında yer alması ve Amerika’da bir hafta önce başlayan protestolar, finans piyasalarındaki bahar havasına rağmen altına yarıyor." diye konuştu.
Atayık, yaşanan süreç sebebiyle analistlerin ve uzmanların haftalardır beklediği 1,700 ve daha da altına doğru inen düzeltme hareketlerini altının onsunda görülemediğini belirtti.
Fakat, ticaret savaşları, parasal genişleme ve az faiz politikalarının sürmesi sinyallerine rağmen bilhassa geçen günlerde açıklanan imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) tahminlerden daha iyi gelmesiyle altının ons fiyatlarının aşağı yönlü baskılandığını belirten Atayık, şu ifadeleri kullandı:
"Çeyrek altın ve gram altının ons fiyatlarının 1,720 dolar üstü seviyede olmasına rağmen doların düşüşüne paralel gerilediğini görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 396 TL’yi gören gram altın 371 TL, daha önce 640 TL’yi geçen çeyrek altın ise 608 TL’ye kadar geriledi. Veriler bize gram altının son 1 ay içerisinde 391 TL’den 371 TL bandına düştüğünü gösteriyor."
Atayık, AA muhabirine altın fiyatlarıyla ilgili açıklamalar yaptı. 1 Haziran’la beraber pek çok farklı sektörün tekrardan ticarete başladığını anımsatan Atayık, salgın sonrası normalleşme adımlarında yeni döneme geçildiğini söyledi.
40 bin işletmenin olduğu Türk kuyumculuk sektörü ve tarihi merkezi Kapalıçarşı'nın da tekrar "merhaba" dediğini belirten Atayık, "23 Mart’ta virüsle mücadeleye destek vermek amacıyla tarihinde ilk kez bu kadar uzun süre, tam 70 gün kapısına kilit vurulan tarihi yapıyla sadece Kapalıçarşı değil, etraflarındaki hanlar ve çarşılar da kapatılmıştı.
Çarşıyla birlikte bir anlamda kuyumculuk sektörü de ticarete uzun bir mola vermişti. Her ne kadar üretim Kuyumcukent, Vizyon Park ve Yenibosna bölgesine taşınsa bile Kapalıçarşı, perakende ve toptan ticarette sadece kuyumculuğun değil, birçok farklı sektörlerin de değişmez merkezi olmaya devam ediyor." diye konuştu.
"Kapalıçarşı’nın iki aydan fazla bir süre kapalı kalmasıyla altında piyasadaki oyuncuların azlığı nedeniyle sağlıklı bir fiyat oluşamıyordu." ifadesini kullanan Atayık, altının alış ve satışı arasındaki farkın büyüdüğünü anımsattı.
1 Haziran'la beraber Çarşı’nın ve işletmelerin açılmasıyla beraber daha rekabetçi fiyatların oluşacağı bir sürece geçildiğini aktaran Atayık, bu sebeple altının alış ve satışı arasındaki farkın kapanmasını umduklarını dile getirdi.
Atayık, ABD ile Avrupa’da çarkların tekrar dönmesi için açıklanan teşvik paketlerinin ve coronavirüs salgınıyla alakalı pozitif veri akışının finans piyasalarının yeni aya olumlu bir şekilde başlamasına sebep olduğunu belirtti.
Atayık dolardaki fiyat hareketleriyle alakalı şu ifadeleri kullandı:
"Piyasada her bollaşan meta gibi, likidite olarak bu kadar doların sürülmesi doğal olarak bir değer kaybına yol açıyor. Daha önce 103’e çıkan dolar endeksi, protestoların devam etmesi, yeni teşvik paketi ve Amerika’daki işsiz sayısının 40 milyonu geçmesinin de etkisiyle 97’ye kadar geriledi. Dolardaki bu gerileme gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de olumlu etkiliyor."
İç pazarda da aşamalı normalleşme dönemine geçiş izni veren devletin, öte yandan da pazarda talebin oluşması için kamu bankalarının öncülükk ettiği konut, araç, tatil ile sosyal yaşamı desteklemede cazip kredi alternatiflerine öncülük ettiğini belirten Atayık, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar görülmemiş cazip faiz oranları ve ödeme seçenekleriyle teşvik paketi açıklandı. Kuşkusuz, bu faiz oranları etkilediği geniş alanlar nedeniyle hem ekonomiye canlılık getirecek, hem de birçok vatandaşımız, ertelenen taleplerini hayata geçirmek, bu teşvik paketlerini değerlendirmek amacıyla yastık altındaki altın birikimlerini ortaya çıkarabilir. Altın ve döviz alanında ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kararlı politikaları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) zamanında ve hızlı müdahaleleri, gerek Katar’la yapılan swap anlaşması, yeni anlaşma beklentileri ve altın ve dövize getirilen vergiler nedeniyle iç piyasada spekülatif hareketlerin azaldığı bir dönemden geçiyoruz."
Bütün dünyadaki gibi dolar kurunun, Türkiye'de de iniş trendinde olduğunu belirten Atayık, "Altının onsu ise bir süredir, 1,720- 1,740 dolar arasında gidip geliyor. Zaman zaman 1,700’ün altına ve 1,750 bandını aşsa da özellikle fon yatırımcılarından gelen satışlarla birlikte gerileyebiliyor. Amerika ve Avrupa’nın yeni teşvik paketleriyle parasal genişleme politikalarını sürdürmesi, zaman zaman durulsa da ABD-Çin Ticaret Savaşları’nın gündemin ilk sıralarında yer alması ve Amerika’da bir hafta önce başlayan protestolar, finans piyasalarındaki bahar havasına rağmen altına yarıyor." diye konuştu.
Atayık, yaşanan süreç sebebiyle analistlerin ve uzmanların haftalardır beklediği 1,700 ve daha da altına doğru inen düzeltme hareketlerini altının onsunda görülemediğini belirtti.
Fakat, ticaret savaşları, parasal genişleme ve az faiz politikalarının sürmesi sinyallerine rağmen bilhassa geçen günlerde açıklanan imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) tahminlerden daha iyi gelmesiyle altının ons fiyatlarının aşağı yönlü baskılandığını belirten Atayık, şu ifadeleri kullandı:
"Çeyrek altın ve gram altının ons fiyatlarının 1,720 dolar üstü seviyede olmasına rağmen doların düşüşüne paralel gerilediğini görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 396 TL’yi gören gram altın 371 TL, daha önce 640 TL’yi geçen çeyrek altın ise 608 TL’ye kadar geriledi. Veriler bize gram altının son 1 ay içerisinde 391 TL’den 371 TL bandına düştüğünü gösteriyor."
Haber365
bilgi@haber365.com.tr
DİĞER Ekonomi HABERLERİ