Darbe iması yapan amiraller mahkeme karşısında, koramirallerin savunmaları alınıyor!
Darbe ima ederek yayımladıkları bildiri nedeniyle 103 emekli amirale açılan dava süreci devam ediyor. Emekli koramiraller Atilla Kıyat ve Kadir Sağdıç, emekli tümamiraller Taner Balkış ve Ertan Demirtaş, emekli tuğamiral İbrahim Akın’ın da aralarında yer aldığı bazı sanıkların sorgu ve savunma süreçleri İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görüldü.
12’şer yıla kadar hapis istemiyle açılan davada emekli amiraller hakkında darbe imalı bildiri yayımladıkları gerekçesiyle “Devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçuyla karşı karşıyalardı.
Duruşma Ankara'da
Söz konusu davadaki sanık amirallerin yargılanmasına bir hafta sonra Ankara’da başlanacak. Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak olan davada yargılamayı gerçekleştirecek olan Ankara mahkemesinin direktifiyle adresi İstanbul’da olan amirallerin ifadelerinin alınması sürdürülüyor.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinde emekli koramiraller Atilla Kıyat ve Kadir Sağdıç, emekli tümamiral Taner Balkış ve Ertan Demirtaş, emekli tuğamiral İbrahim Akın'ın aralarında olduğu birçok sanığın ifadeleri alındı.
Atilla Kıyat, darbelerin ülkeye ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zarar verdiğini ifade ederek, darbelere karşı olduğunu söyledi. Diğer sanıklar da suçlamayı hiçbir şekilde kabul etmeyip, geçtiğimiz sene tartışma konusu yapılan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilişkili kamuoyunu bilgilendirme amacıyla bildiri yayımladıklarını belirtti.
Darbe metniyle benzer
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın tarafından sunulan iddianamede, 4 Nisan 2021'de "103 amiralin Montrö bildirisi" olarak kamuoyuna açıklanan metnin, Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe ve muhtıra gibi olaylardan esinlendiği, bildirinin kasıtlı olarak "Yüce Türk Milleti" şeklinde başladığı ifade ediliyor. Söz konusu iddianamede, suça konu metnin yazım dili, ilgilendiği konular, gece vakti yayına açılması, en üst rütbede emekli amirallerin imzalamaları ve onaylamaları hususunda duruluyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı önceki senelerde olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf TSK mensuplarını hükümete karşı yasa dışı bir şekilde motive etmeye çalışma amacı güdüldüğü aktarılıyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi gündemdeki tartışma konularının ise muhtıra niteliğindeki bildiriye bahane olarak sunulduğu aktarılıyor.