16.09.2024-14:51 (Son Güncelleme:16.09.2024-15:14)

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suç İşleyenin Yeri Hapishanelerdir! Eksiği Gidermek Boynumuzun Borcudur!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Akademisi Açılış Töreni'nde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Akademisi Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları:

''Hakim-Savcı Sayımız 25 Bine Yaklaştı''

Bugün ülkemizde hukuk eğitimi veren önemli sayı ve çeşitlilikte kurumlarımız var. Hakim ve savcı sayısı 3 kat arttı. Son 22 yılda avukat noter hukuk eğitimi görmüş personel hakim sayılarında artış sağladık. Hakim-savcı sayımız bugün 25 bine yaklaştı. Mesleki bilgi beceri fakülte eğitimini aşan bir çabayı gerektirir. Değerler ile bilgi arasında bağ kurmayı sağlayan köprü ise tecrübedir. Hakim ve savcı yardımcılığı mekanizması ile bilgiyle tecrübeyi harmanlamayı amaçlıyoruz. Yardımcılıkta süreyi 3 yıla çıkardık. Akademideki eğitim süresini 7 aydan 10 aya yükselttik

''Tarafsız İşleyen Yargı Sisteminin Varlığı Ekonomik Kalkınmanın da Güvencesidir''

Yargıda nicelik ve nitelik artıyor. Adalete dair her başlıkta kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. İnsanın olduğu her yerde çatışma ve çelişkiler de kaçınılmazdır. Arzu edilmese dahi suç işlenir. Hukuk devleti bu çatışmalara hızlı cevaplar vermeyi gerektirir. Adil işleyen yargı sistemi bunun kurumsal çerçevesidir. Tarafsız işleyen yargı bu sistemin varlığı ekonomik kalkınmanın da güvencesidir. Adliyenin kapsını adaletin kapısı haline getirmek sürekli çalışmayı toplumu takip etmeyi gerektirir.

''Adliye, Adaletin Kapısı Olacak Dedik''

1960'dan beri bu ülkede yargı siyasete istikamet çizmenin vesayetin bir vasıtası olarak kullanıldı. Yassıada mahkemelerinin 12 Eylül mahkemelerinin verdiği kararların utancı yıllarca adalet sistemimizin peşini bırakmadı. Adliye, adaletin kapısı olacak dedik. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem inşa ettik. Önünüze gelen her olayda dosyada bir insan hayatına dokunacağınızı hatırda tutmalısınız.

''Karar Alırken Örgüte Veya Vesayet Odaklarına Bakanların, Bu Ülkeye Verdiği Zararın Faturasını Hala Ödüyoruz''

28 Şubat döneminde işlenen hukuk cinayetleri, yıllar boyunca milletin vicdanını kanatmaya devam etti. Vesayetçilerin milleti hizaya sokmak için kullandığı bir sopaya dönüşen yargı kurumu görüntüsü, Türk demokrasisinde çok derin yaralar açtı. Önce 17-25 Aralık emniyet yargı girişiminde ardından 15 Temmuz ihanetinde FETÖ'cü militanların pervasızlıklarını çok iyi hatırlıyoruz. Karar alırken hukuk ve vicdanları yerine, bağlı oldukları örgüte veya vesayet odaklarına bakanların, bu ülkeye verdiği zararın faturasını halen ödüyoruz. Ülkemizi ve milletimizi bir daha böyle sınavlarla karşı karşıya bırakmamakta kararlıyız. Devletimizi vesayet aparatlarından ve FETÖ artıklarından ne kadar temizlemiş olursak olalım dikkati ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleyi sürdüreceğiz.

Bugün hayalini kurduğumuz çok değerli bir mesleğin sizler giriş kapısındasınız. Hakim, savcı yardımcılığı döneminin sonunda inşallah her biriniz hak ettiğiniz o cübbeyi giyerek kürsüdeki yerinizi alacaksınız. Çıktığınız bu zorlu yolculukta, hepinize üstün muvaffakiyetler diliyorum. Azığınız; bilgi, rehberiniz akıl ve vicdan, menziliniz adalet olsun. Yarın kürsüdeki yerlerinizi aldığınızda büyük veya küçük, önemli veya önemsiz görünen pek çok davaya bakacaksınız. Konusu, içeriği, mahiyeti ne olursa olsun, önünüze gelen her olayda, her davada, her dosyada, bir insan hayatına dokunacağınızı hatırdan tutmalısınız. Hiç kimse sebepsiz yere başkalarıyla nizalı duruma düşmek istemez. Ancak bir niza çıkmış ve zorunlu biçimde mahkemenin kapısı çalınmışsa herkes saygın bir muamele görmek ve hakkına erişeceğinden emin olmak ister. Şunu lütfen unutmayınız: İhtilafların adilane biçimde çözülmesi tarafların meşru çıkarının korunmasıyla kalmaz, toplum düzeninde de kırılan bir parçayı onarır, yerli yerine koyar

''Toplumda Cezasızlık Algısına Hizmet Eden Bazı Kötü Örneklerle Karşılaşabiliyoruz''

Toplumda cezasızlık algısına hizmet eden bazı kötü örneklerle karşılaşabiliyoruz. Bunların oranını en aza indirmek için üzerimize ne düşüyorsa yapmanın gayretindeyiz. Suç işleyenin milletin malına canına kastedenin yeri sokaklar değildir cezasını çekeceği hapishanelerdir. Burada bir sıkıntı veya eksik var gidermek boynumuzun borcudur.

Sosyal Medya

Hiçbir kuralın olmadığı sosyal medya mecraları giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı. Etkileşim odaklı yeni medya düzenin en büyük kurbanı adaletin temel ilkeleri oluyor. Sanal alemde karşılıklı mevzilenmiş infaz mangaları her gün hedef tahtasına konacak bir şahıs olay ve kurum mutlaka buluyor. Pek çok hukuksuzluğa imza atılıyor."

''Masum Çocukların Naaşı Üzerinden Siyasi Hesap Görülmesine Müsaade Etmemeliyiz''

Toplumun merakını gideren yayınlar yaparken yürüyen soruşturmanın selametini korumak herkesin mesuliyetidir. İnsanlık olarak toplum olarak nereye gidiyoruz? Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleri ile aile kurumu ile dini müesselerle siyasi hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. "

damlaeroglu@haber365.com.tr