10.07.2020-20:30 (Son Güncelleme:11.07.2020-09:59)

Çoklu Baro Nedir? Uzmanlarına Sorduk

Çoklu Baro meselesi günlerdir ülke gündeminden düşmüyor. Sizler için çoklu Baro meselesini Mücahit Birinci başta olmak üzere uzmanlara sorduk. Peki çoklu Baro nedir?

Haber365 ÖZEL – Gizemnur Gül

Ülke gündemi günlerdir meşgul eden çoklu Baro sistemi hakkındaki soru işaretlerini kaldırmak için Haber365 muhabirleri sizin için uzmanlarına sordu. Ak Parti Grup Başkan Vekili Mücahit Birinci ve Avukat Ahmed Fehim Solak’a sorduk.

MÜCAHİT BİRİNCİ

Çoklu Baro Nedir?

‘Çoklu Baro aslında doğru tabir değil. Bağımsız Baro, müstakil Baro olarak kullanmak lazım. Çoklu Baro olarak lanse ediyorlar ama şu anki sistem her şehirde tek Baro kurgulanmış, fakat bu avukatların örgütlenme özgürlüğüne aykırı olarak görüldü ve avukatlar tek Baroya bağlı kalmayı istemediler...

Bu yeni sistemle her 2000 avukat bir araya geldiği zaman Adalet Bakanlığı izin prosedürleriyle Baro kurabilecek.

Minimum 2000 rakamı olacak Baroda. Çoklu Baro sistemi bu fakat bu bir zorunluluk değil, sadece böyle bir imkân veriliyor. Yani şöyle, İstanbul Barosu, Ankara Barosu, İzmir Barosundan memnun avukat arkadaşlarımız çok memnunlarsa, buraların siyasete batmadığını düşünüyorlarsa, mesleğe yatırım yaptıklarını, meslek kalitesini arttırdıklarını düşünüyorlarsa bu noktada bulundukları Baroda kalacaklardır ve dolayısıyla diğer Baroların kurulma ihtimali olmayacaktır. Bunu aslında zaman gösterecek.

Değişikliklerden sonra nasıl olacak?

Birçok seslilik olacaktır, bu siyaseten de böyle olacaktır. Baro siyasete bulaştığında diğer Baro fikir beyan edebilecek. Demokrasi böyle sağlanacaktır. Çok Baronun olması rekabeti doğuracaktır, rekabet meslek kalitesini arttıracaktır.

Çoklu Baronun avantajları nelerdir?

Birden fazla avantajı var. Baro üye sayısı İstanbul'da 50.000. Avukat nüfusunun fazla olmasına bir çözüm bulup yönetilebilir duruma getirilmeli. En büyük faydası meslek kalitesini arttırması olacaktır.

Hükûmet neden bu teklifi verdi?

Devletin vazifesi sorunları görüp bunlara çözüm üretmesidir. Gerek avukat avukatlık meslek kalitesi bakımından gerek Baroların siyasete batması bakımından onları mesleğe konsantre olabilmeleri bakımından kendilerini o Barolara bağımlı hissetmeyen avukatlara yeni örgütlenme olasılıkları sunmak aslında çok demokratik bir tekliftir.

Baroların mevcut yapısı nasıl?

Şu anda her şehirde 1 Baro olmak kaydıyla tekel Barolar var dolayısıyla her avukat buraya mensup olmak zorundalar. Buraya mensup olmazlarsa mesleklerini icra edemezler.

AHMED FEHİM SOLAK

Çoklu Baro Nedir?

Bu sistem şu an için her il için geçerli değil. Bu illerin olmasının sebebi de bu illere bağlı 5.000'den daha fazla avukatın Baroya bağlı olması.

Bilindiği üzere şu anda Türkiye'de 81 ile bağlı 81 Baro bulunmakta. Her ilde bir Baro bulunup o il sınırları içinde mesleğini icra etmek isteyen avukatlar o ilin Barosuna kaydolur. Bu noktada çoklu Baro sisteminde yukarıda bahsettiğim gibi bağlı Baronun dışında başka Barolara da kayıt olabilme imkânı sunacak.

Değişikliklerden sonra nasıl olacak?

Öncelikle bahsetmek gerekir ki, avukatlık ruhsatını almadan öncesinde bağlı bulunduğumuz Baro bize bulunduğunuz ilde adliyede adli staj eğitimi vermekte ve daha sonrasında avukat yanında staj yaparak bu avukatlık eğitim tamamlamaktayız. Daha sonrasında bağlı bulunduğumuz Baro avukatlara mesleğini icra edebileceğine dair avukatlık ruhsatı vermektedir. Bu noktada değişiklikten sonrasında nasıl ilerleneceği nelerin değişeceği tam belli olmamakla birlikte, staj eğitimini tamamlayan avukatlar veya ruhsatını almış mesleğini icra eden avukatlar bu yeni kurulan veya yeni kurulacak olan Barolara talepte bulunacaktır. Şu an mevcut düzenli İstanbul Barosu Ankara Barosu İzmir Barosunun verdiği eğitim seminer konferans yapılan işlemler ve icraatların bu yeni kurulan Barolar tarafından da yapılacağını düşünmekteyim.

Çoklu Baronun avantajları nelerdir?

Bünyesine avukat kazanmak isteyen yeni Barolar, belli imkanlar sağlayacaktır ki bu da köklü olan Baroları yeniliğe ve gelişmeye sürecek. Şu an ki mevcut yapıda bu Barolar var olanı sürdürmektedir. Yenilenme ve gelişme küçük küçük boyutlarda olsa da yeni düzen ve gelişen dünya şartlarına yeterli imkanlar sağlamaktadır.

Hükumet neden sizce bu teklifi verdi?

Bu noktada çok uzağa gitmeden yakın gündeme bakmak gerekir. Diyanet İşleri Başkanına Ankara ve İzmir Barosunun haksız söylemleri bu konuyu tetikleyen en önemli etkenlerden bir tanesi. Burada Baroların ve Türkiye Barolar birliğinin gücünden bahsetmek gerekir. Baro Başkanları, Baroya bağlı avukatlar yanında aynı zamanda o ildeki mağduriyet yaşayan yurttaşların vatandaşlarında sesidir.

Günümüzde her insanın başına talihsiz bir olay gelebileceğini düşündüğümüzde Barolar, o ildeki tüm vatandaşların da sesi oluyor aynı zamanda. Bakıldığında 81 Baro Başkanı, milletvekili sayısından az ve sınırlı sayıdadır. Bu 81 insanın sesi, aynı zamanda adaletin, eşitliğin ve haklarında sesi oluyor.

Yapılan bu tasarı ve teklif aslında Türkiye Barolar Birliğine ve birliğe bağlı 81 ildeki Baro Başkanına bir mesaj oluyor. Baro başkanlarının yukarıda izah ettiğim şeylerin dışına çıkması, çıkabiliyor olması, siyasi ve ideolojik faaliyetler içerisinde olması, makamı ve konumunu başkaca amaçlarda kullanması sonucu Hükûmet de bu nokta da bunu engelleyici kararlar almak zorunda kalıyor.

Baroların mevcut yapısı nasıl?

Hukuk fakültesi eğitimini tamamlayan ve mezuniyet belgesini alan kişi, avukatlık mesleğini icra etmek istiyorsa, icra etmek istediği ildeki Baroya başvurur. Staj eğitiminin tamamlanması ile birlikte stajyer avukat avukatlık mesleğini icra etmek istiyorsa icra etmek istediği ilde veya stajını tamamladı Baroda avukatlık ruhsatı için başvuruda bulunur. Belli şartları sağladığı sürece bu başvuru kabul edilir ve o ilin o Barosuna bağlı olarak avukatlık mesleğini icra eder. Avukatlar olarak Türkiye'nin her ilinden her ilçesinden her noktasından avukatlık mesleğini icra etmekteyiz bunun herhangi kısıtlaması yok fakat iş yoğunluğu olarak bir il noktası olması gerekmektedir. Örneğin bir kişi İstanbul Barosuna bağlı olup işlerinin %90 kısmını Ankara ilinde gerçekleştiriyorsa, Ankara Barosu bunu tespit ettiğinde İstanbul Barosuna yazı yazar. Avukatın mesleğini icra ederken iş yükü yoğunluğuna, bulunduğu çevreye bağlı olarak o ilde hizmetini ifa eder. Bu neden ile o şehre kayıt olur. Kayıt zorunludur. Temsil noktasında ise, o ildeki Baro Başkanı, o boraya bağlı stajyer avukat ve avukatları temsil eder. Baro Başkanının seçimi ise o Baroya bağlı avukatlar tarafından gerçekleştirilir. Planlanan çoklu Baro sisteminde ise birden fazla Baro Başkanı ve temsil sistemi olacaktır ki bu da tek bir yere bağlılığın dışına çıkmak oluyor.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr