Çocukların en sık hastalandığı dönemlerden biri de bahar aylarıdır. Soğuk kış aylarını geride bırakırken gelen sıcaklığın rehavetine kapılıp bahar aylarının özellikle çocuklar için getirebileceği dezavantajlar unutulmamalıdır. Artan sıcaklığın yanı sıra değişen havanın insan sağlığı için daha tehlikeli olabileceği unutulmamalıdır.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel
Kalçın, bahar ayrının gelmesiyle oluşabilecek hastalıklara dikkat çekerek, ebeveynlere uyarılarda bulundu.
Sürekli olarak değişen sıcaklıkların yanı sıra bahar aylarının gelmesiyle birlikte alerji, astım, kabakulak ve suçiçeği hastalıkları olmak üzere üst teneffüs yolu enfeksiyonları ile ishal olaylarında artış görülebilmektedir. Bahar periyodu ile birlikte alerjik hastalıklar da kendini göstermeye başlar. Bu artışların en büyük sebebi ağaç polenleri, yenilenen bitki örtüsü ve yabani otlardır.
Bahar alerjilerinden en kıymetlileri mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım ve polen alerjisi üzere alerjik hastalıklardır. Bu hastalıkların yanı sıra nezle, farenjit, bronşiolit ve krup üzere çoklukla virüslerin sebep olduğu alt ve üst teneffüs yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve yeniden virüslerin sebep olduğu ishallerde bahar aylarında çocuklarda epeyce sık rastlanır. Alerjisi olan çocukların çoğunlukla burunları tıkalı olur ve bu sebeple nizamlı bir uyku uyuyamazlar. Kaliteli uyku uyuyamayan çocuklar, gün uzunluğu kendilerini yorgun ve halsiz hisseder.
ANİ HAVA DEĞİŞİMLERİNE DİKKAT EDİLMELİ
Çocukluk çağında hastalıkların çoğunluğu ani hava değişimleri ile ortaya çıkar. Bu periyotlarda çocuklar sıcaklığa uygun olarak giydirilmelidir. Fazla kalın, terleten kıyafetlerden uzak durulmalı, gerektiğinde terli-ıslak giysiler sık sık yenileriyle değiştirilmelidir. Anneler dışarı çıkarken yanlarına kesinlikle çeşitli kıyafetlerden yedek almalılar.
Çocuğun ellerini sıkça yıkaması her periyotta enfeksiyonlardan korunmanın en kolay ve en tesirli metotlarından biridir. Çocukların hakikat formda ellerini yıkadığından ebeveynlerin emin olmalıdır. Meskene gelindiğinde anne babanın evvel ellerini ve yüzünü yıkayıp sonra çocuklarıyla temas etmeleri gerekir. Yemeklerden evvel ve sonra, halka açık yerlerde bulunduktan sonra, hasta olan bir kişinin yakınında bulunduktan sonra kesinlikle ellerin yıkanması sağlanmalıdır.
Su ve sabunla 20 saniye boyunca çocukların ellerini yıkadığından emin olunması gerekir. Suyun bulunmadığı yerlerde el dezenfektanı kullanarak ellerin üzeri ve parmak ortaları da dahil olmak üzere elin tamamına yedirilmesi sağlanmalıdır. Ellerini yıkamadan ağız, burun ya da gözlerine dokunmaması gerektiği çocuklara anlatılmalıdır. Ayrıyeten çocuklara bilhassa içinde bulunduğumuz salgın nedeniyle de el hijyeni şuuru aşılanmalıdır.
Kaliteli ve istikrarlı beslenme de çocuğun bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve hastalıklara karşı direncinin artmasını sağlar. Yoğurt, kefir, peynir gibisi besinler, probiyotik içerdikleri için barsak florasını güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler de bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden çokça tüketilmelidir. Ayrıyeten açık havada idman ve kâfi uyku da çocukların bağışıklığını kuvvetlendirmeye yardımcı olur.