25.09.2020-10:45 (Son Güncelleme:25.09.2020-10:26)

Çocuklara Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilmeli?

Bebeklik döneminden çıkmak için iyi bir adım olan tuvalet eğitimi, hem ebeveynleri hem çocuğu daha bağımsız hale getirir. Çocuğun her anlamda tuvalet eğitimine hazır olması ise oldukça önemli bir noktadır.

Ebeveynler, bebeklik döneminden çıkmaya başlayan, yavaş yavaş yürüyen çocuklarının tuvalet eğitimine oldukça dikkatli bir biçimde başlamalı. 2 yaşında tuvalet eğitimine başlamanın en doğru zaman dilimi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ruhan Özer, çocuk isteksiz ise zorlamaya gerek olmadığını ve ebeveynlerin her ne olursa olsun olumlu bir dil kullanmalarını tavsiye ediyor. Ayrıca Uzman Doktor, kıyaslamadan da uzak durulması gerektiğini çünkü bu durumun zihinsel ve bedensel gelişimi etkilediğini belirtiyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Ruhan Özer, ailelerin çocuklarını tuvalet eğitimine hazırlaması konusunda tavsiyeler verdi. 2 yaşın tuvalet eğitimi içinen ideal zaman olduğunu belirten Uzm. Dr. Özer, ‘İki yaşından önce çocuk isteksiz ise bu eğitim için zorlanmamalıdır. Ancak 12'nci ayda ya da daha önce yürümeye başlayan çocuklar istekli ise eğitim iki yaşından önce nadir de olsa verilebilir’ ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Özer, hem çocuğun fiziksel yeterliliğinin gelişmesinden hem de ebeveynlere düşen görevlerden bahsederken, ‘Her şeye rağmen anne ve babanın çocuklara karşı yapıcı bir dille konuşmaları gerekir. Kıyaslama yaparak bu eğitimi vermek çocukların zihinsel ve bedensel gelişimini etkiler. Tuvalet eğitimi, çocuğun hiç kimsenin yardımı olmadan tuvaletinin geldiğini fark ederek tuvalete gidip yapmasıdır. Annenin ya da babanın çocuğunun tuvaletinin geldiğini anlayıp, onu uyararak tuvalete göndermesi değildir. Bunun için doğru zaman 2 yaştır. Çünkü boşaltım sistemi ile ilgili organların işlevleri genellikle 48 aya doğru tamamlanır. Bu yaşlardan önce çocuk tuvaletinin geldiğini hissetse bile beceri kazanmamıştır. Çocuğunuzun tuvaletinin geldiğinin farkına varması, vardıktan sonra tutabilmesi ve gidip yapabilmesi için, böbrek, karın kasları, idrar torbası ve beyin arasındaki sinyallerin gidip gelebilmesi için bedensel, zihinsel gelişiminin tamamlanmış olması gerekir’ açıklamalarına yer verdi.

BASİT CÜMLELER KURABİLİYORSA HAZIR SAYILIR

Öncelikle ebeveynlerin çocuklarının bilişsel ve bedensel gelişimini gözlemleyerek doğru zamanı seçmeleri gerektiğini belirten Uzm. Dr. Özer, ‘Çocuğunuz yürümeye başladıysa, basit cümleler kurabiliyorsa, burun, kulak, göz gibi yüzünün parçalarını gösterebiliyorsa tuvalet eğitimine hazırdır diyebiliriz. Çocuğunuz, evinizin değişik yerlerine kendi başına gidebiliyorsa; ev temizliği, sofra hazırlığı gibi basit işlerde sizi taklit edebiliyorsa, bir objeyi istediğinizde getirebiliyorsa, çocuğunuzun tuvaletini gün boyunca defalarca yapmak yerine birkaç kere yeterince yapabiliyorsa, tuvalete gitme ihtiyacını mimikleri ve davranışı ile ifade edebiliyorsa ve bezden duyduğu rahatsızlığı ifade edebiliyorsa çocuğunuz tuvalet eğitimine hazırdır. Eğitim için taşınma, hastalık, boşanma, vefat gibi aile sorunlarının olmadığı uygun bir zaman seçilmelidir. Çocuğunuzun sizi dinleyebileceği bir zamanda, örneğin uykudan kalktığı keyifli bir zamanda onunla göz teması kurarak böyle bir eğitime başlayacağınızı söylemeniz uygun olacaktır. Birlikte bir oturak alınabilir, ya da evdeki klozet üzerine aparat takılabilir. Ayağının altına yere rahat basabileceği ek bir yükseltici konulabilir. Çocuğunuza uygun bir ortam hazırlamak işinizi kolaylaştıracaktır’ tavsiyelerinde bulundu.

ONAYINI ALMAK ÖNEMLİ

Kendi yaş grubundan tuvalet eğitimini tamamlamış bir çocuk gözlemlenebileceğini belirten Uzm. Dr. Özer, ‘Sen de Zeynep gibi tuvaletini klozete yapmak ister misin? Ne dersin?’ gibi davranış örneklemesi cümlelerle çocuğun tuvalet eğitimi için teşvik edilebileceğini veya çocuk ile birlikte bezi çöpe atarak ‘Sen artık büyüdün, haydi klozete oturalım mı?’ gibi bir cümle kurarak onun onaylamasını alarak tuvalet eğitimine başlamanın mümkün olduğunu belirtiyor. Başlangıç aşamasında ortaya tepkilerin çıkmasının mümkün olduğunu belirten Özer, ‘Eline bir oyuncak verilebilir. 10-15 dakika süre ile kısa öyküler okunabilir. İstemeyerek tuvaletini altına yaptığında göz ardı edilmelidir. Aksi takdirde çocukta suçluluk duygusu gelişebilir. Çocuk kendi başına tuvaletini yaptığı zaman mutlaka övülmelidir. Takdir genellikle manevi içerikli ödüller olmalıdır. Ödülü sıcak bir öpücük, alkış, kucaklama, oyun oynama, parka gitme olabilir. Takdir olumlu davranışı pekiştirir. Güven duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Tuvalet eğitimi tamamlandıktan sonra 4-5 yaşlarında temizlik alışkanlığı da öğretilmelidir. Temizlik için en iyi temizleyici sudur. Sabun ve temizlik mendilleri iç deriyi tahriş edeceğinden kullanılması önerilmez’ tavsiyesinde bulundu.

YENİDEN BEZ TAKILMAMALI

Çocukların tuvalet eğitimi sırasında veya sonrasında bazen altına kaçırabileceğini hatırlatan Uzm. Dr. Özer, ‘Yeniden bezlemek öğrenmeyi geciktirecektir. Tuvalet eğitimi süreci başladığında gece de bezlenmemelidir. Bezlemek çocuğa şu mesajı verecektir. ‘Ben önlem alıyorum. Sen tuvaletini altına yapabilirsin.’ Bu çocuğunuzun kafasını karıştıracak, çelişki oluşturacaktır.’ ifadelerini kullandı. Ayrıca tuvalet eğitimi sürecinde beslenmeye dikkat çekerek, ‘Gündüzleri bol sıvı verilmeli, akşam geç saatlerde sulu gıdalar (süt, meyve suyu, vb.) verilmemeli, sıvılar uykudan en az 2 saat önce kesilmelidir. Gündüzleri 3-4 saatte bir tuvalete gitmesi teşvik edilmelidir. Eğitime başlarken gözden çıkardığınız bir yatağı kullanabilirsiniz. Ya da çocuğunuz görmeden çarşaf altına yatak koruyucu koyabilirsiniz. Emir kipi ile konuşmak hatalı bir tutumdur. ‘Hadi çabuk tuvaletini yap’ yerine ‘Bir bak bakalım tuvaletin gelmiş mi, oturalım mı?’ gibi cümleler kumanız çocuğunuzun eğitim sürecinde çabuk kavramasına yardımcı olacaktır.’ açıklamasını yapan Uzm. Dr. Özer, suçlayıcı sözlerden uzak durmak, çocuğu korkutmamak, sevdiği aktivitelerden uzaklaştırmak gibi ceza içerikli davranışları uygulamamak gerektiğini ekliyor. Bu tarz tutumlar çocuğun öğrenmesini geciktirerek, aranızdaki ilişkinin zedelenmesine sebep olabilir. Uzm. Dr. Özer, olumlu iletişimin öneminin altını çizerek ‘Başka biriyle kıyaslamak çocukta kıskançlık duygusunun artmasına sebep olabilir ve kıyaslanan kişiyle ilişkisi bozulabilir. Tüm bu olumsuz yaklaşımlar, çocuğunuzun güven duygusunun gelişimini engelleyecektir. Zihinsel, sosyal, duygusal, bedensel gelişiminin geri kalmasına yol açacaktır. Bu sebeple çocuğunuz ile iletişimde her zaman olumlu cümleler kurmaya özen gösterin’ tavsiyesinde bulundu.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr