30.07.2020-18:10 (Son Güncelleme:30.07.2020-22:06)

Çocuk İshali Geldi! İstanbullular Dikkat!

Su, canlıların varlığını devam ettirebilmesi için vazgeçilmez yaşam kaynaklarındandır. Sağlıklı içme suyuna sahip olmak insanlar için en önemli haklardan biridir. Ancak dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si güvenilir olmayan içme suyu kullanırken, 300 milyon insan su sıkıntısı çekiyor.

Haber365 | Özel - Edanur Tekin

Ülkemizdeki şebeke sularının özellikleri, izlenmesi ve denetimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. AB içme suyu direktifi doğrultusunda uyumlaştırılan ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliği’ kullanılmaktadır. Peki, şehir şebeke sularının Sağlık Bakanlığı ve hıfzıssıhhanın belirlediği standartlar altında olması özellikle çocuklar ve yaşlılarda hangi hastalıklara neden olur? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tuğba Meryem Gençhellaç konuya ilişkin merak edilenleri sizler için anlattı.

GÜVENLİ OLMAYAN SULAR VE BUNLARIN TAŞIDIĞI BULAŞICI HASTALIKLAR NELERDİR? HANGİ ÖNLEMLER ALINMASI GEREKİR?

Su kesintisi sırasında gelen şebeke suları, çeşme suları, artezyen suları, kuyu suları, tankerlerle taşınan ve dağıtılan sular, göl ve nehir gibi yüzey suları, sarnıçta biriktirilmiş yağmur suları ve depolarda biriktirilmiş sular, güvenli olmayan sulardır.

Şehir şebeke suyu kesintisinden sonra sistemdeki basınç değişikliklerinden dolayı gelen ilk suyun kirli olma olasılığı yüksektir. Bu nedenle sağlık açısından oluşabilecek risklerin önüne geçmek için suyun bulanıklığı gidene kadar ortalama 3‐5 dakika akıtılmalı, gerekirse bir cam bardak içerisine doldurularak kontrol edilmelidir. Bu su bulanık, kokulu ve çeşitli maddeler ile kirlenmiş bir sudur, bu nedenle içilmemesi gerekir. Bulaşık yıkama, ağız ve diş fırçalama, banyo gibi kişisel temizlik amacıyla kullanılması, bu sulardan buz yapılması, sebze ve meyve yıkama amacıyla kullanılması da son derece sakıncalıdır.

Ambalajlı satılan ruhsatlı kaynak suları dışındaki bütün sular hastalık bulaştırma riski taşımaktadır. Meyve ve sebzelerin yıkanmasında kullanılacak sular veya içme suyunu, klorlayarak ya da bir iki dakika süreyle kaynatarak mikroplarından arındırmak mümkündür. Klor, hastalığa neden olan mikropların büyük çoğunluğunu yok etmeyi sağlar. Klor tabletleri yetkililerin önerdiği ve kullanım kılavuzunda belirtildiği şekilde kullanılmalıdır. İçilmeye ve kullanılmaya hazır hale getirilmiş olan sular temiz, gıda standartlarına uygun kaplarda saklanmalıdır.

Binaların su depoları 6 ayda bir yetkili kurumlar tarafından temizlenmelidir. Gıda hazırlığına başlamadan önce ellerin uygun şekilde yıkanması da son derece önemlidir.

Suyla 80’den fazla farklı hastalık etkeni mikroorganizma bulaşabilir. Mikropların çoğu insan dışkısında bulunur. İçme veya kullanma sularına karıştıklarında bu suları tüketecek kişileri toplu olarak hastalandırabilirler.

Sulardan kaynaklanan hastalıklar her yaş grubundan insanı etkileyebilir. Özellikle küçük çocuklar, gebeler, yaşlılar ve bağışıklığı baskılayıcı tedavi görenler, bu hastalıklara daha duyarlıdır. Suyla bulaşan infeksiyon hastalıkları toplum içinde hızla yayılarak büyük salgınlara neden olabilir. Özellikle, birden fazla kişinin hastalandığı durumlarda olası bir salgın açısından bu son derece önemlidir. Kimyasal maddelerle kirlenmiş sular da bir başka ciddi sağlık sorununu oluşturur.

BAKTERİ KAYNAKLI İSHALLER

Dünya Sağlık Örgütü, ishali, 24 saatte 3’den fazla ya da her zamankinden daha sık, sulu dışkılama olarak tarif etmektedir. Yalnızca sık dışkılama var, kıvam değişikliği yoksa ishal sayılmaz. 5 yaş altı çocuk ölümlerinin yaklaşık yüzde 12’sini ishal oluşturmaktadır. Dünyada her yıl 5 yaşın altı çocuklarda yaklaşık 1 milyar ishal vakası görülmekte ve bu çocuklardan yaklaşık olarak 2,2 milyonu ölmektedir. Ölenlerin çoğu iki yaşın altındadır ve ölüm nedeni genellikle vücudun susuz kalmasıdır.

Bakteri kaynaklı ishaller arasında basili dizanteri, amipli dizanteri ve giardia enfeksiyonları görülmektedir. Bu ishallerde, kramp tarzında karın ağrısı, ateş, bulantı, iştahsızlık gibi yakınmalar görülebilir.

Bu rahatsızlıktan korunmak için suyun kaynatılarak amiplerden arındırılması gerekir. Sebzeler kistlerden arındırılmak için pratik olarak sirke içinde 10-15 dakika bekletilmelidir.

BAĞIRSAK PARAZİTLERİ

Bağırsak parazitlerine bağlı enfeksiyonlar yaygın olarak görülmekte ve seyahatlerin artışına paralel olarak da görülme sıklığı gittikçe artmaktadır. Ellerin uygun şekilde yıkanması, tırnakların uzatılmaması, çiğ sebzelerin yıkandıktan ya da pişirildikten sonra yenilmesi, çiğ et tüketilmemesi, su güvenliğinin sağlanması ve kirli sularda yüzülmemesi gibi hijyenik tedbirlerin alınması korunma açısından çok önemlidir.

Bağırsak parazitleri arasında kıl kurdu olarak bilinen enterobius vermicularis ve bağırsak solucanı olarak bilinen Ascaris Lumbricoides görülmektedir. Belirtileri arasında genel olarak karın ağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, kaşıntı görülür.

Bu parazitlerden korunmak için gelişmiş kişisel ve ailesel hijyene dikkat etmek gerekir. Özellikle çocukların giysilerinin temiz, tırnaklarının kısa olması gerekir. Tedavi süresince çocukların aynı yatağı paylaşmamaları, çamaşırların ve yatak çarşaflarının kaynatılması ve yüksek ısıda ütülenmeleri gerekir.

EN SIK BUNLAR GÖRÜLÜYOR

Enfeksiyon hastalıkları arasında tifo ve paratifo, yersinya gastroenteriti, kampilobakter enfeksiyonu, arsenik zehirlenmesi, fluorozis, sıtma, kolera, rota virüs, hepatit a ve hepatit e görülmektedir. Bunlar arasında en sık ise kolera ve sıtma görülmektedir.

KOLERA

Vibrio cholerae isimli bakterinin sebep olduğu kolera, dışkı karışmış suların doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin tüketilmesi ile bulaşır. Belirtileri arasında karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülür.

Koleradan korunmak için; salgın olan yerlerde içme suları kesinlikle kaynatılmadan içilmemelidir. Büyük salgınlarda okulların kapatılması, gereksiz seyahatlerin önlenmesi ve koleralı bölgeye gidip gelenlerin ülke sınırlarında ciddi şekilde kontrol edilmeleri sağlanmalıdır.

SITMA (MALARYA)

Plasmodium parazitinin beş farklı türünün neden olduğu dünyadaki en önemli parazitler enfeksiyon hastalığıdır. İnsanlara genellikle anofel türü dişi sivrisineklerin sokması ya da enfekte kanla bulaşır. Yaygınlaşması su kaynakları ile yakından ilişkilidir.

Üşüme-titreme, yüksek ateş, baş ağrısı, bulantı-kusma, karın ağrısı, halsizlik ve bol terleme ile karakterize sıtma nöbeti akut sıtmanın en önemli belirtisi olup yurdumuzda sık görülen vivax sıtmasında (malarya tersiyana) 48 saatte bir tekrarlar. Tedavi edilmediğinde nöbetler, bilinç bulanıklığı, böbrek yetmezliği, akut solunum sıkıntısı sendromu, hepatosplenomegali, koma ve ölüm görülebilir. Sıtma küçük çocuklarda daha ağır seyreder, büyümeyi yavaşlatır.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr