2017 yılında Amerika Başkanlığına oturan Donald Trump, 2018 yılında birçok ülkelere karşı ticaret savaşı başlatmıştı. Ticaret savaşı başlattığı ülkelerden birisi de hızla büyüyen ekonomisi ile Çin'di. Çin, zaman içerisinde serbest ticaretin savunucu olmuş ve dünya pazarındaki payını yıllar geçtikçe büyütmüştü. Çin, sahip olduğu yüksek miktardaki dolar rezervi ile ulusal parasını dolar karşısında düşük tutarak dünyanın üretim ve ticaret merkezi haline gelmeye başlayıp, ABD ile arasındaki ticaret açığı artmaya başlamıştı. ABD'de bunun ardından 2008 sonrası dış ticarette korumacı politikalara yönelmeye başlamıştı.
ABD kur savaşı başlatmıştı
ABD, 2008'de yaşanan ve 4 yıl boyunca devam eden krizin etkilerini azaltıp aynı zamanda ulusal parasının değerini yükseltmek için piyasaya yüksek miktarlarda dolar sürüp kur savaşı başlatmıştı. 2018 yılına gelindiği zaman ise 'Trump Tarifeleri' olarak bilinen tarifelerle, Çin ticaretine karşı mücadele de bu savaşa eklendi. Savaşta ticarete söz konusu olan katma değer üreten teknoloji üretimleri de hedefteydi.
Çin teknolojide, ABD'nin tahtında zelzele etkisi bırakıyor
ABD'nin Huawei şirketine yönelik ek-yasal önlemler alması ve yeni tarife oranları ilann etmesi gibi hareketlerde ticaret savaşalarının yanına teknoloji savaşalarını da ekletmişti. Tarife artışları ile başlayıp, teknoloji savaşlarıyla birlikte farklı bir zemine taşınarak, son yıllarda Çin'in teknolojide yaptığı ataklarla ABD'nin liderlik tahtında zelzele etkisi bırakıyor.
ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan bu konuda, 'Çin, ABD'nin global teknolojik liderliğini almak için kaynakları ve adanmışlığı olan bir rakip, eğer bir oyunumuzu yükseltmezsek bunu yapabilir.' şeklinde açıklama yaptı. Aynı zamanda Sullivan, teknolojik yatırımlara ABD ulusal güvenliğine yönelik riskleri azaltmak için de ihtiyaç olduğunu belirtirken, Kongre'deki çip yasasınıın geçmesinin yurt içi çip arzı ve ABD'nin savunma, istihbarat ve diğer stratejik sektörleri için zaruri olduğunu vurguladı.