Rusya'nın 24 Şubat tarihinde başlattığı Ukrayna'ya ilişkin saldırılar sürmeye devam ederken, Ukrayna Rusya'yı 'işgalci'likle, Rusya ise Ukrayna ve Batı'yı Minsk anlaşmalarını ihlal etmekle suçlamaktadır.
Diğer yandan Çin Dışişleri Bakanlığı, tüm dünyayı siyasi ve ekonomik olarak etkileyen krizin sorumlusunun, ABD olduğunu öne sürdü.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Salı günü gerçekleştirdiği basın toplantısında gazetecilere verdiği demeçte, Washington'un 'dünyanın jandarması' rolünü oynamayı bırakması ve bunun yerine barış görüşmeleri için koşullar oluşturmaya çalışması gerektiğini dile getirdi.
‘’ABD dünya jandarmasıymış’’
Düzenlenen basın toplantısında Zhao'ya konu hakkında, 'Pekin'in Moskova'nın Batı yaptırımlarından kaçmasına yardım etmesi halinde Çin'i bir kez daha 'ağır bir bedel ödemekle' tehdit eden ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın sözleri soruldu.
Price'ı "ABD dünya jandarmasıymış gibi" konuşmakla suçlayan Zhao, Çin'in Ukrayna krizinde 'nesnel ve adil bir duruş sergilediğini, barış ve adaletten yana olduğunu' öne sürdü.
‘’Ukrayna krizinde en büyük etken ABD’dir’’
Zhao yapmış olduğu açıklamasında ise, "Ukrayna krizini başlatan ve onu körükleyen en büyük etken olarak ABD'nin, Ukrayna meselesine yönelik aşırı baskı ve gerilimi tırmandırma gibi hatalı eylemleri üzerinde derinden düşünmesi gerekiyor. Çin'i hedef alan her türlü haksız şüphe, tehdide ve baskıya kesinlikle karşıyız. Ayrıca tek taraflı yasa dışı yaptırımlara ve uluslararası hukukta hiçbir dayanağı olmayan uzun süreli yargı yetkisine de kesinlikle karşıyız" şeklinde konuştu.
Washington'un "blok çatışması oynamayı ve durumdan yararlanarak yeni bir Soğuk Savaş yaratmayı bırakması" gerektiğini ifade eden Zhao, bunun yerine ABD'yi "Krizin düzgün bir şekilde çözülmesini kolaylaştırmaya ve gereken ortam ve koşulları oluşturmaya" karşı çağrıda bulundu.
Çin, daha önce de Ukrayna konusu hakkında Rusya'ya karşı Batı'nın yanında yer alması yönündeki ABD baskısına tepki gösterdi. Geçen ay, yapılmış olan bir açıklamada ise, Washington'u çatışmayı körüklediği ve Pekin müzakere edilmiş bir barış isterken, 'son Ukraynalıya kadar savaşmak' yaklaşımının yanlış olduğu ifade edildi.