Çin ABD’nin tahtını sallıyor: Washington’dan yeni hamle
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette çok sayıda anlaşmaya imza atması ABD’de ortalığı karıştırdı. ABD Başkanı Biden'ın, “Petrol üretimini artırın” talebine olumsuz yanıt veren Riyad, Çin ile petrol ve doğal gaz anlaşmaları imzaladı. Çin'in Orta Doğu hamlelerine karşılık, Beyaz Saray'dan da bir hamle geldi.
ABD’nin uzun bir süredir söz sahibi olduğu Orta Doğu’da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyareti ‘’Çin ABD’nin tahtını sallıyor’’ yorumlarının ortaya çıkmasına sebep oldu. ABD Başkanı Joe Biden, temmuz ayındaki Riyad ziyareti sırasında "ABD, Orta Doğu'da Rusya, İran veya Çin'in doldurabileceği hiçbir boşluk bırakmayacak" cümlelerini sarf etmiş ve Körfez'deki ilişkilerinden kolay kolay vazgeçmeyeceğinin sinyallerini vermişti. Ancak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Suudi Arabistan ziyareti ve yapılan anlaşmalar, "Körfez'in hamisi ABD" algısının kan kaybettiğini ortaya koydu.
Çin ABD’nin tahtını sallıyor
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Şi, 7-9 Aralık tarihleri arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi'ne katıldı. Zirvede Çin-Körfez iş birliğini güçlendirme kararı alınırken, Riyad ve Çin arasında 34 yeni ticari anlaşma imzalandı. Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, zirveye vekaleten başkanlık etti. Çin ile Körfez iş birliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Selman, zirvenin, "Yeni bir tarihi çağ başlattığını" belirtti.
in
Bölgesel sorunlarda aktif hale gelecek
Suudi Arabistan haber ajansı SPA'ya göre, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in yanı sıra Arap ülkelerinden liderlerin geniş katılımıyla düzenlenen zirvenin kapanış bildirisi yayınlandı. "Riyad Bildirisi" ismini taşıyan metinde Çin ile Arap ülkeleri arasında farklı alanlarda iş birliğini derinleştirme ve stratejik ortaklığı pekiştirme konusunda görüş birliği sağlandı. Bildiride, Filistin meselesinin Orta Doğu'nun temel meselesi olduğu ve bu soruna iki devletli çözüm modeline binaen adil ve kalıcı çözüm bulunması gerektiği kaydedildi. Suriye, Libya ve Yemen'de yaşanan krizlere çözüm bulmak için uluslararası ve bölgesel düzeyde ortak hareket edilmesi gerektiğine değinilen bildiride, Lübnan, Somali ve Sudan'ın; istikrarın sağlanması, kalkınma ve terörle mücadelede harcadığı çabanın da desteklenmesi istendi.
Şi Filistin sorununun çözülmesini istiyor
Bildiri Çin'in, çözüm üretilemeyen ve kangrenleşen bölgesel sorunlarda daha aktif bir rol oynayacağı sinyalini verdi. Zirvede açılış konuşması yapan Cinping'in Orta Doğu'nun en hassas sorunu olan Filistin meselesi üzerinde durması da dikkat çekti. Çin Devlet Başkanı, ülkesinin, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını desteklediğini söyledi. "Filistin halkının gördüğü tarihi zulüm ve meşru haklarının pazarlık konusu yapılması sürdürülemez." diyen Şi, Filistin'e Birleşmiş Milletler'de (BM) tam üyelik verilmesi gerektiğini dile getirdi. Şi'nin zirvenin açılış konuşmasında Filistin sorununa değinmesi, Körfez ülkelerinin güvenini kazanma girişimi olarak değerlendirildi.
Pekin, Biden’ın yapamadığını yaptı
Biden, Riyad ziyareti öncesinde ve ziyaret sırasında, Batı'daki enerji krizini hafifletmesi adına Körfez'den petrol üretimini artırması talebinde bulunmuştu. Ancak OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı aldı. Söz konusu gelişme, "Biden'ın Körfez üzerinde yaptırım gücünü yitirdiği" yorumuna neden olmuştu. Zirve sonrası imzalanan anlaşmalarda, Çin ve Körfez ülkeleri arasındaki petrol ve doğal gaz ticaretinin artırılacağı kaydedildi.
Ticaret Yuan ile yapılacak
Şi konuşmasında, Çin'in Körfez'den daha fazla doğal gaz ithal etmeyi hedeflediğini ve petrol ithalatını büyük oranda artıracaklarını ifade etti. Pekin yönetimi, Körfez'le fosil yakıt ticaretinin Çin para birimi "Yuan" cinsinden yapılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Riyad ise, ticaretlerini Çin para birimi üzerinden sürdürmede bir mani olmadığını, ancak enerji alanında yapılan anlaşmaların Yuan üzerinden yapılmadığını belirtti. Çin Dışişleri Bakanlığı, önceki gün iki ülke arasında Yuan cinsinden ilk işlemlerin gerçekleştiğini duyurmuştu.
Kapsamlı stratejik ortaklık
Suudi Arabistan ve Çin, "Kapsamlı Stratejik Ortaklık" anlaşmasının yanı sıra başta enerji, inşaat ve teknoloji olmak üzere bir dizi anlaşmaya imza attı. Çin güncel olarak Suudi Arabistan'ın en büyük ticaret ortağı konumunda. Riyad'ın ihracat ve ithalatının yaklaşık yüzde 20'si Pekin'le yapılan anlaşmalardan oluşuyor. Son yapılan anlaşmalar kapsamında, "Çin'in en büyük petrol tedarikçisi Riyad" olma hedefi duyuruldu. Anlaşmalar kapsamında Çin menşeli teknoloji firması Huawei'nin Suud'a büyük bir üretim tesisi kuracağı ifade edildi. Şi, Pekin'in bölgeye 5G teknolojisi tahsis etme üzerinde çalışacağını da sözlerine ekledi. Washinton yönetimi, Huawei menşeli 5G altyapısının Pekin'e istihbarat olanağı sunacağı Orta Doğu'da nüfuz elde edeceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Beyaz Saray tepki vermedi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Riyad yönetimiyle savunma, enerji ve teknoloji alanında yaptığı işbirliği anlaşmasına ilişkin, Suudi Arabistan'dan Çin ile ABD arasında seçim yapmasını istemeyeceklerini söyledi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Çin ile iş birliği yapmalarının ABD'nin aleyhine olmadığını söyledi. İslam İşbirliği Teşkilatı da (İİT), zirvenin sonuçlarının Arap-Çin dostluğu ile ortak çıkarlarına hizmet edeceğini ve Arap ülkeleri ile Çin arasındaki iş birliği ve ortaklığa yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.
Washington’dan yeni hamle
Çin'in Orta Doğu hamlelerine karşılık, Beyaz Saray'dan da bir hamle geldi. ABD Başkanı Joe Biden, Afrika Birliği'nin G20'ye kalıcı üyelik kazanmasına destek vereceğini açıkladı. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Afrika işlerinden sorumlu üst düzey direktörü Judd Devermont yaptığı açıklamada, "Afrika'nın uluslararası örgütlerde ve girişimlerde masada kalıcı koltuklara sahip olmasının zamanı çoktan geçti" dedi. Beyaz Saray'ın bu hamlesi, Afrika üzerinde ekonomik yollarla derin bağlar kurmuş olan Çin karşısında nüfuz kazanma girişimi olarak yorumlandı. ABD, ağustos ayında Afrika'nın Sahra Altı bölgesinde Çin ve Rusya'nın alan kazanmasını tehlikeli olarak yorumlamış, kendisi ile ortaklık kurmak isteyecek Afrika ülkeleriyle savunma işbirliğini genişletme sözü veren bir strateji bildirisi yayınlamıştı. Kasım ayında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington'ın Afrika'ya altyapı ihtiyaçları konusunda yardım etmek harekete geçilmesi gerektiğini belirtmişti. Çin'in Afrika'da büyük yatırımları bulunuyor. Afrika ülkeleri, altyapı yatırımları için gerekli bütçeyi Pekin'le yaptığı anlaşmalardan sağlıyor.