23.06.2020-12:29 (Son Güncelleme:23.06.2020-16:33)

Cildin Su Kaybetmesini Önlemek İçin

Suyu hayatımızdaki önemi yadsınamayacak kadar fazladır. Vücudumuzun büyük bir kısmını oluşturan su, organların sağlıklı çalışmasından cilt güzelliğine kadar birçok önemli faydaya sahiptir. Peki, cildimizin su kaybetmemesi için ne yapmamız gerekir? Detaylar haberimizde…

SU CİLDİMİZ İÇİN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİDİR?

Cilt, bir insanın fiziksel özelliklerini ve tüm metabolizma sistemini kaplayan önemli bir yapıdır. Cildin, ‘hipodermis’ denilen üst dokusunun altında, ‘epidermis’ ve ‘dermis’ denilen katmanlar bulunur. Kan dolaşım hızı cildin görüntüsüyle birlikte, işleyişini de etkiler. Kan plazmalarının %90’ı sudan oluşmaktadır. Bu yüzden, su cildimizin olmazsa olmazlarından biridir.

CİLDİMİZ NEDEN SU KAYBEDER?

Cilt nefes alan bir organizmadır; sahip olduğu gözenekler sayesinde her türlü uyarıdan çabucak etkilenir. Günümüzde gelişen sosyal hayat, ona da büyük zararlar verir. Sokakta maruz kaldığımız egzozdan iş yerlerimizdeki manyetik enerjiye, girdiğimiz ortamlardan kullandığımız malzemelere kadar her şey cildimizde etki bırakır. Hava sıcaklıkları, radyasyon, alkol-sigara tüketimi, beslenme biçimleri, genetik faktörler, hormonlar ve uyku düzeni de onu doğrudan etkiler. Terleme, idrara çıkma gibi durumlarda da su kaybı sürdürülür.

Cildin Su Kaybetmesini Önlemek İçin, tüm bu faktörleri dikkate alarak bir yaşam standardı tutturmaya çalışmak gerekir. Çünkü, yaşlandıkça, cildimiz daha fazla su kaybeder. 25 yaşı takiben; orta ve ileri yaş sürecine girişte, bu kayıplar yüksek derecelere ulaşmaya başlar. Hücreler eskisi gibi işlevsel olamadıkları, vücuttaki ritim ve esneklik oranı da değişmeye başladığı için, su kaybı da giderek fazlalaşır. Tıp dilinde ‘dehidrasyon’ şeklinde geçen mevcut kayıp, kallojenin, elastinin de azalmasıyla sarkan vücudun kırışmasına sebebiyet verir.

CİLDİMİZİN SU KAYBETMEMESİ ADINA NELER YAPABİLİRİZ?

Cildin Su Kaybetmesini Önlemek İçin, yaş da hesaba katılarak, vücut ritminin çok iyi takip edilmesi gerekir. Verilen kimi sinyaller, aslında su ihtiyacı duyulduğun da göstergeleridir. Öncelikli olarak, ağız kuruluğu varsa, bu, vücudun su ihtiyacına dair ciddi bir işarettir. Derinin kuruması, koyu dışkılama, ağız kokusu, baş ağrısı, halsizlik gibi durumlar da ilgili belirtiler arasında görülebilir.

Cildin su kaybetmesi karşısında, bunun için su takviyesi yapmak uygun olacaktır. Günde ortalama 1-2 lt. su içmek, terle atılan sıvıların dengesinin sağlanmasına yol açacaktır.

Magnezyum içerikli gıdaların tüketilmesi de su kaybını önlemeye yardımcı olacaktır. Magnezyum eczaneden takviye şeklinde alınacağı gibi, kimi gıdalarda da bolca bulunur. Başta kabak çekirdeği olmak üzere, ıspanak, avokado, ceviz gibi ürünler de tüketilebilir.

Omega 3 takviyesi yapmak da mühimdir. Yukarıda saydığımız besinlerle birlikte, soya fasulyesi, balık ürünleri de sağlık açısından kullanılabilir.

Çay, kahve, alkol tüketimine de dikkat etmek, su kaybını önlemek adına yararlı olacaktır. Bu gibi içecekler yüksek kafein içerdiklerinden, vücuttaki suyu tutamazlar.

Günlük yaşamda tuz kullanımına da özen gösterilmelidir. Aşırı tuz tüketimi vücuttaki suyun emilimini azaltmakta, kanın akış hızını zayıflatmaktadır.

Cildin Su Kaybetmesini Önlemek İçin, en temel unsurlardan biri, önlemleri mümkün olduğunca erken yaşlarda almanın gerekliliğidir. Kaliteli bir yaşam alanı, iyi bir beslenme pratiği ve düzenli bir bakım periyodu ne kadar erken yaşlarda edinilirse, yaşam standardı da ilerisi için o kadar keyifli hale gelir. Yaşlanmak aslında, doğumla başlayan bir sürecin ileriye doğru gerilemesidir.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr