15.08.2018-12:41 (Son Güncelleme:15.08.2018-12:27)

Çapraz Nakille Eşlerini Hayata Bağladılar

Kan uyuşmazlığı nedeniyle böbrek hastası eşleri için donör olamayan iki kadın, organlarını gönüllü takas etme kararı alınca 'çapraz nakil' gerçekleştirildi.

Kan uyuşmazlığı nedeniyle böbrek hastası eşleri için donör olamayan iki kadın, organlarını gönüllü takas etme kararı alınca 'çapraz nakil' gerçekleştirildi. Yapılan nakille Kütahyalı Dursun Karataş ve Muğlalı Ramazan Küçükbenli'nin eşleri Zeynep Karataş ile Hülya Küçükbenli birbirlerinin kocalarına böbreklerini vererek, yeni hayatlarının kapılarını açtı.

Kütahya'nın Simav ilçesine bağlı Yeniköy'de oturan Dursun Karataş, geçen yılın Haziran ayında halsizlik şikayetiyle hastaneye gitti. Simav Devlet Hastanesi'nde yapılan tetkikler sonucu doktorundan 'Böbreklerin iflas etmiş' sözünü duyan Karataş, yorgunluğuna yol açan sorunun kendisini böbrek nakline götüreceğini, diyalize sevk edilince anladı. Çiftçilik yapan Karataş, Kütahya Devlet Hastanesi'nde önce 15 gün ardından 1 ay yattı, periton diyaliz yapıldı. 4 saat uzaklıktaki Kütahya yerine 1,5 saatlik Uşak'ta diyalize girmeye başlayan Karataş için zor günler başladı. Karataş, haftada 3 gün 6 saat diyalize bağlanmak zorunda kalırken, tedavisine Simav'da devam edildi. Her diyaliz sonrası yaşadığı halsizlik nedeniyle çalışamaz hale gelmesi, tarla ile hayvanların bakımını eşi Zeynep ve büyük oğlu Turgay Karataş'ın (16) üstlenmesi, Dursun Karataş'ın nakil kararını hızlandırdı. Nakil için İzmir'e Kent Hastanesi'ne başvuran 3 çoçuk babası Karataş, adını kadavra listesine yazdırırken, çaresizce beklememesi için eşi Zeynep Karataş gönüllü verici oldu. Kan uyuşmazlığı tespit edilince ise Dursun Karataş'ın nakil şansı, kadavradan yapılacak bağışa kaldı.

Protein kaçağıyla böbrekleri tükenmiş

Muğla'nın Fethiye ilçesinde kreş ve anaokulu sahibi, 1 çocuk babası Ramazan Küçükbenli'ye de 5 yıl önce gittiği hastanede böbreklerinde protein kaçağı olduğu söylendi. Küçükbenli'ye 3 ayda 1 kez doktor kontrolü ve kan tahlili önerildi. Son kontrolünü yaklaşık 8 ay aradan sonra yaptıran Küçükbenli'nin böbreklerinin tükendiği ortaya çıktı. Kandaki üre oranı 200'e, kreatin düzeyi 7'ye yükselen Küçükbenli'ye hem Fethiye Devlet Hastanesi'nde hem de Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi'nde diyaliz önerildi. Diyalize girmeyi bir an bile düşünmeyen Küçükbenli, eşi Hülya Küçükbenli'nin gönüllü verici olmasıyla soluğu İzmir Kent Hastanesi'nde aldı. Yapılan tetkikler sonucu Ramazan Küçükbenli'ye, eşinin kan uyuşmazlığı nedeniyle donör olamayacağı söylendi.

Birbirilerinin eşlerine hayat oldular

Nakil şansı kadavradan bağışlara kalan Ramazan Küçükbenli'ye, kendisine uygun böbrek vericisi olduğu, eşi Hülya'nın böbreğinin de o vericinin organ bekleyen eşine uygun olduğu, karşılıklı kabul halinde 'çapraz nakil' yapılabileceği söylendi. İki çifte de durum bildirildi. 3 çocuk annesi Zeynep Karataş ile 1 çocuk annesi Hülya Küçükbenli'nin birbirlerinin eşlerine karşılıklı olarak böbrek verebileceklerinin kesinleşmesi üzerine çiftler, 27 Temmuz'da nakil operasyonuna alındı. Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ile Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan Kent Hastanesi'nin böbrek nakli ekibi, Zeynep Karataş'tan alınan böbreği Ramazan Küçükbenli'ye, Hülya Küçükbenli'den alınan böbreği ise Dursun Karataş'a nakletti. Başarıyla tamamlanan nakillerin ardından hızlı iyileşme gösteren çiftler, bir süre sonra taburcu edildi. Nakil sonrası kontroller için geldikleri hastanede muayenenin ardından sohbet edip, dostluklarını pekiştiren iki aile, mutluluklarını dile getirdi.

'Diyalizden kurtuldum'

1 yıldır bağlandığı diyaliz yüzünden çalışamaz hale geldiği için moralinin çok bozulduğunu anlatan Dursun Karataş, "Eşim gönüllü olduğunda çok sevinmiştim; ama uygun değilmiş. Annemle babam yaşlı oldukları için onlar da verici olamamışlardı. Kadavra ne zaman çıkar, nasıl beklerim, bilemiyordum. Çapraz nakil sayesinde diyalizden kurtuldum. Yeniden işime dönüp, evime, aileme bakmak istiyorum. Başta eşime ve bana böbreğini veren Hülya hanıma çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum" dedi.

'Her şey yolunda gitti'

Diyalize giren hastaları gördüğü için makineye bağlı hayatı hiç düşünmediğini belirten Ramazan Küçükbenli ise "Diyalize girmemek için hastaneye geldim. Daha önce bir arkadaşım Kent Hastanesi'nde karaciğer nakli olmuştu, çok güvendim. Her şey de çok yolunda gitti. Benim nakil için 6 ay kadar zamanım vardı; ama hem Dursun beyin zamanı yoktu. Hem de bu fırsatı kaçırırsam diyalize girmek zorunda kalabilirdim. Her şey yolunda gitti. Ben de eşlerimize ve doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Kocalarına ikinci hayatın kapılarını açan, makineye bağlı yaşamdan kurtaran Zeynep Karataş ve Hülya Küçükbenli de hayatın müşterek olduğunu vurgulayıp, çok mutlu olduklarını söyledi.

Değiş tokuş hayatlar

Kent Hastanesi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Opr. Dr. Işık Özgü ise hastaların vericisiyle kan grubu uyuşmadığı taktirde, aynı durumda olan alıcı- verici adaylarıyla karşılaştırma yaptıklarını söyledi. Opr. Dr. Özgü, "Eğer karşılıklı olarak uygunluk saptanırsa aileler, yakınlar arasında bu böbrek alışverişi yapılıyor. Aileler arasında bu değiş tokuştan herkes faydalanıyor ve sağlıklarına kavuşuyorlar. Birçok aday oluyor. Bu karşılaştırmayı yaparken, böbrek veren kişilerin yaşlarının yakın olmasına dikkat ediyoruz. Uzun uğraşlar sonrasında böyle bir şey gerçekleşince de herkes mutlu oluyor. Bu hastalarımız ve vericileri de sağlıkla taburcu oldular" diye konuştu.

Son Dakika Sağlık Haberleri için aşağı kaydırın


Haber365
bilgi@haber365.com.tr