Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz: Tedbirleri Artırmak Gerekiyor!
Covid-19’un Türkiye’de görülmesi üzerine gerekli tedbirler alınarak kısıtlamalar getirildi. Vaka sayılarının azalması üzerine normalleşeme sürecine geçildi fakat bu durumda sayıların tekrar artmasına yol açtı. Uzmanlar kontrolsüz yaşamaya devam edildiğinde sayıların tekrar artacağını belirtiyor.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yoğun çaba sonucunda, 14 Temmuz'da binin altına düşen yeni vaka sayısının, sosyal hayattaki kontrolsüz yaşantıdan dolayı 4 Ağustos'ta tekrar binin üzerine çıktığını belirtti.
Yeni vaka sayısındaki artış eğiliminin sürdüğüne dikkat çeken Kayıpmaz, kontrolsüz biçimde yaşamaya devam edildiği sürece, her geçen gün bu sayıların artacağına vurgu yaptı.
‘OKULLARDAKİ EĞİTİM İÇİN 1 AY DAHA BEKLENMESİ LAZIM’
Salgının seyrini görmek adına, okullardaki eğitimin başlaması için en az bir ay daha beklenmesinin Bilim Kurulu tarafından tavsiye edildiğini aktaran Kayıpmaz, ‘Yüz yüze eğitimin başlayacak olması durumunda kademeli ve okullarda yoğunluk oluşturmayacak şekilde bir başlangıç en akılcı olan seçenektir. 21 Eylül'e kadar olan sürede, bizler de bu toplumun bireyleri olarak öncelikle kendimizin, sonrasında ise karşımızdaki insanların ve en önemlisi sevdiklerimizin sağlıklarını düşünerek hareket etmeyi öğrenmeliyiz’ ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kayıpmaz, önemli tavsiyelerde bulunarak konuşmasına şöyle devam etti:
‘Yapmamız gerekenler o kadar basit. Kalabalık oluşturmayacağız. Maskeyle dirseğimizi değil, ağız ve özellikle burnumuzu kapatacağız. Ellerimizi yıkamadan yüzümüze dokunmayacağız. Uygulanması bu kadar kolay yöntemler terazinin bir kefesinde, acil serviste bir sedyenin üstünde yüz üstü yatar vaziyette olmak, daha rahat nefes almaya çalışmakta diğer kefesindedir. Aklı selim sahibi her insanın seçeceği yol ilkidir. Kontrollü bir hayata alıştığımız takdirde birçok faaliyeti yapmak mümkündür. Alışamazsak da bunun sonu kısıtlamaların tekrardan masaya yatırılması olacaktır.’
‘KURALLAR HERKES TARAFINDAN BİLİNİYOR AMA UYULMUYOR’
Virüsten korunmak için uyulması gereken kuralları herkesin bildiğini ancak günlük alışkanlık haline getirmek noktasında sorun yaşandığını belirten Kayıpmaz, ‘Burada da yeni bir iletişim diline ihtiyaç olduğu açıktır. İletişim profesyonellerinin çalışmaları, 'Nasıl olsa hepimiz geçireceğiz. Korkmaya, önleme ne gerek var?' anlayışının, 'Bir tek ben önlemlere uysam ne olur? Zaten kimse uymuyor ki.' düşüncesinin önüne geçecektir’ dedi.
‘TEDBİRSİZ AİLE BİREYLERİ EVDEKİ BÜYÜKLERİ HASTA EDİYOR’
Doç. Dr. Kayıpmaz, Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği'ndeki gözlemlerinin, yaşlı bireylerin hiç dışarı çıkmadıkları halde hastalığı onlara bulaştıran yakınları yüzünden koronavirüsü oldukça ağır geçirdikleri yönünde olduğunu aktardı.
Tedbirsiz davranan aile bireylerinin de evlerindeki büyüklerini hasta edebildiğini hatta onların hayatlarını kaybetmesine neden olabildiğinin altını çizen Kayıpmaz, ‘Pozitif kişinin izolasyonu son derece önemlidir. İzolasyonda olması gerektiği halde tatile çıkan, düğün, toplu yemek gibi etkinliklere katılan kişileri hayretle izliyoruz’ diye konuştu.
AİLE BİREYLERİNE VİRÜS BULAŞTIRMAMAK İÇİN ORTAK ALANDA MASKE KULLANILMALI
Kayıpmaz, ev içerisinde pozitif bir kişinin, negatif bir kişiye hastalık bulaştırmasını engellemek için ortak alanlarda maske kullanması gerektiğini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
‘Beraber geçirilen vakit çok kısa tutulmalıdır. Yemek sırayla yenmelidir. Ortak tuvalet-banyo kullanma durumunda hasta kişinin her kullanımından sonra çamaşır suyuyla temizlik son derece yararlıdır. Evde izolasyon şansı olmayan kişilerse klinik gözlem evlerinde izole edilmelidir. Ayrıca sıcak havaların ve açık havada geçirilen sürenin artmasının, virüsün bulaştırıcılığında ve hastalık yapıcı etkisinde herhangi bir azalmaya yol açmadığını görüyoruz. Önümüzün de sonbahar-kış olduğunu düşündüğümüzde, tedbirlerde vitesi büyütmeye ihtiyacımız vardır.’
"MASKELERDE ŞIKLIK YARIŞI OLSUN"
Belirsizliğin rahatsız edici bir durum olduğunun farkında olduklarını söyleyen Kayıpmaz, ‘Karamsarlık ve korku ise bir pandemide hiç istenmeyen iki durumdur. Umutlu olmalıyız ama el birliğiyle bu umudun altını doldurmalıyız. Maske üreticileri değişik renk ve biçimlerde maskeler üreterek, maske kullanımını daha keyifli bir hale getirebilir. İnsanlar, maskelerinin şıklığında birbiriyle yarışabilir. Çocuklar keyifli bir melodiyi mırıldanarak ellerini yıkayabilir. En önemlisi de pandemiyi umursamayanlar, hastalığı geçirip iyileşenlerin deneyimlerinden veya sevdiklerini kaybedenlerin öykülerinden ibret alabilir’ diye konuştu.