Bilim Kurulu Toplantısının Ardından Kritik Açıklamalar
Rehavete kapılmadan, tedbirlerden taviz vermeden ulusal boyutta mücadelemizi sürdüreceğiz. Tedbirlerle elde ettiğimiz kontrol, başarılı bir aşılama takvimi yürütmemize de fırsat vermektedir. Uzayan kısıtlama sürelerinin toplum hayatında yol açtığı güçlüklere rağmen, elde ettiğimiz bu fırsatı yitirmeye tahammülümüz yoktur. Eski normallerimize dönebilmemiz, bu tedbirlere daha sıkı uyabilmemizle mümkündür.
COVID 19 salgını tüm dünyada tehdit olmaya devam etmektedir. Bu tehdidi her boyutuyla takip eden ve ülkemizin en az zararla çıkmasını gözeten bilim kurulumuz bugün haftalık toplantısını yaparak dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri görüşmüş, virüs ve sebep olduğu hastalık hakkındaki son bilimsel çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulunmuşlardır.
Sağlık personelimizin ilk doz aşılamalarını takiben 75 yaş üstündeki tüm büyüklerimizin aşılarının yapılmasına devam edilmektedir. Bugün itibarıyla yaklaşık 2.400.000 kişinin ilk doz aşıları tamamlandı. İkinci parti aşıların güvenlik testleri tamamlandıktan sonra 65 yaş üstü büyüklerimizin ve aşama aşama 2’inci gruba dahil vatandaşlarımızın aşılanmasına geçilecektir. Tedarik planlaması ve aşı programımız planlandığı şekliyle sürmektedir.
Geçtiğimiz günlerde ülkemizde görülen mutasyonlu virüs hakkında açıklamalarda bulunmuştuk. Bu hususu dikkatle takip ediyoruz. Belli mutasyonlarda bulaşıcılığının daha yüksek olduğu yönünde bulgular var. Böyle durumlarda tedbirlerde gevşeme, riskin daha fazla artmasına yol açabilecektir. Ülkemizde mevcut İngiltere mutasyonları dışında iki vatandaşımızda Güney Afrika varyantı, bir vatandaşımızda da Brezilya varyantı ile karşılaşıldı. Bu vatandaşlarımız tedbir kapsamında hastanede izole edilmektedir. Temaslıları da benzer şekilde izole edilmiş durumdadır. Kısıtlayıcı tedbirlerin hayatımızı ne denli zorlaştırdığının farkındayız. Bu yüzden kontrolü elden bırakmadan bazı düzenlemeler yapılmaktadır.
Okullarımızda sınırlı bir şekilde yüz yüze eğitime tekrar başlanması yönünde karar alındı. Hareketliliğin daha az olduğu köy okullarında 15 Şubat’tan itibaren yüz yüze eğitime başlanacak. Mart ayında ise ilkokullarımız, 8 ve 12’inci sınıflar ve özel eğitim okullarında salgının seyrine göre kontrollü ve seyreltilmiş şekilde eğitimin başlaması hedeflenmektedir.
Son günlerde ülkemizde vaka sayısının yeniden artışa geçmesi daha fazla dikkatli davranmamızı gerektirmektedir. Yurt içinde kitlesel harekete yol açacak, bir araya gelmeleri, toplanmaları sağlayacak her türlü düzenlemeden kaçınmak zorundayız. Yükseköğretim kurumlarımızda yüz yüze eğitimin mevcut şartları dışında önemli bir hareketliliğe de sebep olabileceği unutulmamalıdır. Bu konuda yapılan değerlendirmelerde gerek vaka sayılarının artış eğilimini gerekse hareketliliğin sebep olabileceği riskler dikkate alınarak karar alınmalıdır.
Tedbirlerle elde ettiğimiz kontrol, başarılı bir aşılama takvimi yürütmemize de fırsat vermektedir. Uzayan kısıtlama sürelerinin toplum hayatında yol açtığı güçlüklere rağmen, elde ettiğimiz bu fırsatı yitirmeye tahammülümüz yoktur. Eski normallerimize dönebilmemiz, bu tedbirlere daha sıkı uyabilmemizle mümkündür.