03.09.2020-09:38 (Son Güncelleme:03.09.2020-09:51)

Bilim İnsanları Uyardı! Rusya ve Çin'in Koronavirüs Aşılarındaki Tehlike

Koronavirüsün dünya üzerindeki etkileri devam ediyor. Her geçen gün vaka ve ölüm sayıları artmaya devam ederken yaklaşan kış ayları ikinci dalga endişelerini artırıyor. Rusya ve Çin Covid-19 aşısı geliştirdiklerini belirtirken bilim insanları bu iki aşı hakkında korkutan açıklamalar yaptılar. İşte detaylar…

Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 25 milyonu geçti, bu sayı önümüzdeki birkaç gün içerisinde 26 milyona ulaşacak.

Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsün (Covid-19) görüldüğü ülke ve bölgelerdeki yeni vakalara ilişkin verilerin derlendiği ‘Worldometer’ internet sitesine göre, dünya genelinde virüs kaynaklı 854 bin 860 kişi hayatını kaybetti.

Her geçen gün vaka ve ölüm sayıları artmaya devam ederken tüm dünya bir an önce koronavirüsü tedavi edecek bir aşının kullanılmaya başlamasını bekliyor.

Geçtiğimiz ay Çin ve Rusya yeni tip koronavirüse karşı aşı geliştirdiklerini duyurmuştu. Çin'in aşısı askeri kullanıma açılırken Rusya da önümüzdeki ay aşıyı kullanmak için hazırlıklara başladı.

Tüm dünya bu aşı haberlerine sevinirken aşıların güvenirliği ve etkinliği konusunda da şüpheyle yaklaşmıştı. Bilim insanları da bu iki ülkenin aşıları hakkında korkutan açıklamalarda bulundu.

Yapılan araştırmalara göre Çin ve Rusya'nın geliştirdiği aşılar grip aşılarında yaygın kullanılan ve bir virüsü baz alarak geliştirildi. Bu durumun ise aşıların etkisini azaltabileceği belirtiliyor.

Çin'in CanSino tarafından geliştirilen ve askeri kullanım için onay alınan aşısı (6185.HK), adenovirüs tip5 veya Ad5 adı verilen virüsten modifiye edildi.

Şirket, geniş katılımlı denemeleri tamamlamadan birçok ülkeden acil durum onayı almaya çalışıyor.

Bunun yanı sıra Rusya'nın Ağustos ayının ortasında duyurduğu ve Moskova'daki Gamaleya Enstitüsü tarafından onaylanan aşı Ad5 bazlıdır. Bu aşının da üretimine başlandığı duyurulmuş, geniş kapsamlı aşılamaya da kısa süre içerisinde başlanacağı iddia edilmişti.

Rusya'nın aşısının içeriğinde Ad5 ile birlikte daha nadir görülen Ad26 da bulunmakta. Gamaleya'daki yetkililer bu çift bazlı olma durumunun bağışıklık ile ilgili olan sorunları aşacağını düşünüyor.

Gerek Rusya gerek de Çin yıllardır Ad5 bazlı aşıları Ebola virüsü için onaylanmış bir şekilde kullanmak konusunda deneyimli olmalarına rağmen Covid-19 aşısı konusundaki bu soruları cevaplamaktan kaçınıyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nde aşı araştırmacısı olarak çalışan Anna Durbin, Ad5 ile ilgili olarak kaygılarını aktararak, ‘Amaçları nedir bilmiyorum, bu Ad5 beni endişelendiriyor çünkü birçok insanın buna bağışıklığı var.

Bu durum aşıların etkisini azaltacaktır. Etkisi yüzde 70 bile olur mu bilmiyorum. Belki yüzde 40 olur. Ancak bu elimizde hiçbir şey olmamasından daha iyidir’ dedi.

Bilim insanları Ad5 bazlı aşıların on yıllardır bazı enfeksiyon hastalıkları için kullanıldığını fakat çok yaygın olmadığını belirtiyor. Ad5, zararsız taşıyıcıları hücrelere taşıyor ve vücudun gerçek virüsle (örneğin Covid-19) savaşmasını sağlıyor.

Ancak Ad5 antikoru bulunduğu için uzmanlar, bağışıklık sisteminin koronavirüsle savaşmak yerine zararsız olan bu hastalık taşıyıcılarla savaştığını açıklıyor. Bu da aşının etkisini azaltıyor.

Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca'nın birlikte geliştirdiği Covid-19 aşısı şempanzelerdeki adeno virüsünü baz alırken Johnson & Johnson'ın geliştirdiği aşı ise Ad26 isimli daha nadir bir yapıyı baz almakta.

Kanada'daki McMaster Üniversitesi'nden Dr. Zhou Xing, 2011 yılında CanSino firmasıyla Ad5 bazlı tüberküloz aşısı için çalışmış. Xing, şu anda da solunum yoluyla alınan ve bağışıklıkta görülen sorunların giderileceğini iddia ettiği bir Covid-19 aşısı için çalışmalarını sürdürüyor.

Xing'e göre Oxford'un geliştirdiği aşı CanSino'nun aşısına göre çok daha avantajlı. Xing, yüksek dozda Ad5 vektörü kişilerde yüksek ateş görülmesine yol açabileceğini ve bu da asla istenmeyen, aşının güvenirliğini düşüren bir yan etki olduğunu belirtti.

Philadelphia'da bulunan Wistar Aşı Enstitüsü direkötrü Dr. Hildegund Ertl ise bu aşıların antikor geliştirmemiş olan kişilerde etkili olabileceğini fakat birçok kişi de bu antikorların zaten bulunduğunu söylüyor.

Çin ve ABD'de nüfusun yüzde 40'ında çok fazla maruz kalınmasından dolayı Ad5'e karşı antikor bulunduğu bilinmekte. Uzmanlara göre Afrika'da bu oran yüzde 80'e kadar çıkabiliyor.

Bazı bilim insanları ise Ad5 bazlı aşıların HIV riskini artırabileceği konusunda endişelere sahip.

2004 yılında Merck & Co. tarafından yapılan Ad5 bazlı HIV aşı denemelerinde önceden bağışıklığı yüksek olan kişilerin AIDS'e neden olan HIV virüsüne yakalanmaya daha elverişli hale geldiği ortaya çıkmıştı.

2015 yılında yayınlanan ve yazarları arasında Anthony Fauci'nin de bulunduğu bir makalede bu yan etkinin yalnızca HIV aşılarında görüldüğü belirtilmişti.

Fakat aynı makalede HIV riskinin Ad5 bazlı aşılar geliştirilir ve uygulanırken riskli bölgelerde mutlaka gözlenmesi gerektiği uyarısı da yapılmakta.

Rusya'da Gamaleya Enstitüsü'nün geliştirdiği koronavirüs aşısı iki doz şeklinde uygulanacak. İlk doz Ad26, ikinci doz ise Ad5 bazlı olacak.

Enstitü Direktörü Alexander Gintsburg, bu iki fazlı uygulamanın sorunları çözebileceğini iddia ediyor.

Gintsburg'e göre aşı uygulanan kişiler önceden Ad26 veya Ad5 vektörlerinden birine karşı antikor varsa aşılar koronavirüse karşı daha başarılı olacak.

Ancak uzmanlar tüm bu açıklamalara rağmen Rusya ve Çin'den gelen aşının güvenli açıklamalarına katılmıyor ve uzun bir deneme süreci olmadan kullanılmaya başlanacak olan bu aşılar için uyarılarda bulunmaya devam ediyor.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr