Başkan Erdoğan’dan AK Parti Grup Toplantısı’nda dikkat çeken sözler: Karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz
Ak Parti Grup Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, Karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz diyerek yeni bir operasyonun sinyalini verdi. İşte Erdoğan’ın açıklamaları…
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Sözlerine sabah saatlerinde Düzce’de meydana gelen depremle başlayan, bazı binalarda hasarlar olduğunu ancak vahim bir durumun olmadığını belirten Erdoğan, İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırının bardağı taşıran son damla olduğuna dikkat çekti, "Biz yaptığımız her anlaşma gibi Suriye sınırlarımızla ilgili ahitlerimize sadık kaldık. Madem karşımızdakiler kendi sözlerini tutamıyor, bizim kendi başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur. " dedi.
İşte Başkan Erdoğan’ın konuşmasının satır başları
"Deprem çalışmaları hızlanmalı"
Açıklamalarına Düzce Gölyaka’da meydana gelen 5.9 şiddetindeki deprem ile başlayan Erdoğan, “Düzce'deki deprem nedeniyle vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Bazı binalarda hasar var ama vahim bir durum ile karşılaşmadık. Kurumlarımız gereken tespit ve telafi çalışmalarını yürütüyor. Türkiye'yi depreme hazırlamak için TOKİ projesinden, kentsel dönüşüm projelerine kadar binalarımızı yeniliyor, kurumsal altyapımızı genişletiyoruz. Gölyaka depremi, deprem gerçeğinin ne kadar yakında olduğunu, çalışmaların hızlandırılması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Konutları ile, işyerleri ile, kamu hizmet binaları ile yepyeni pırıl pırıl bir Yusufeli hayata geçirdik. Türkiye Yüzyılı vizyonunun altyapı eseri olarak Yusufeli barajına da hoş geldin diyoruz. Bu muhteşem projeyi görüntüleri ile hatırlayalım. Yılda 5 milyar buradan dönüşüm var. Bu gelirle kendini finanse edecek. 35 milyara bu barajımızı milli bütçeden gerçekleştirdik. Bay Kemal görüyorsun işte, neyi nereden yaptığımızı gör. Sonra kaynak nereden deme. Yeri gelir milli bütçeden, yeri gelir uluslararası finans ile. Ama biz yaparız, aramızdaki fark bu.
“Kendi başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur”
Bugün terör saldırıları hususundaki gelişmeleri ve yeni adımları paylaşmak istiyorum. İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı saldırı failleri ve bağlantılarıyla kısa sürede aydınlatılmıştır. Bombayı koyan terörist ve yardımcı olanlar adalete teslim edilmiştir. En tepeden en aşağıya kadar bu eyleme karışan kim varsa mutlaka bulunacak, hesabı sorulacak. Türkiye artık ülkemize ve milletimize yönelik saldırılara karışan teröristler ile yardım eden herkesi tespit etme, yakalama, cezalandırma gücüne sahiptir. Saldırıyı timsah gözyaşlarıyla kınayanlar, operasyona verdikleri tepkiyle ortaya çıkmıştır.Biz yaptığımız her anlaşma gibi Suriye sınırlarımızla ilgili ahitlerimize sadık kaldık. Madem karşımızdakiler kendi sözlerini tutamıyor, bizim kendi başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur. Bizim her sözümüz gibi bu beyanımızın gerisinde çok somut gerekçeler, inkarı mümkün olmayan hakikatler var.
"Saklandığınız beton tüneller mezarınız olacak"
Yılbaşından beri terör örgütü elebaşları yaptıkları açıklamalarla sivillere saldırı emrileriyle gerçek yüzlerini sergiliyorlar. Geçtiğimiz yılda ülkemiz sınırları içinde PKK ve bağlantılı örgütler tarafından 87 ayrı terör eyleminde 153 güvenlik görevlisi ile 173 vatandaşımız şehit olmuştur. Etkisiz hale getirelen terörist sayısı ise 13 bin 500'ü bulmaktadır. Çözüm sürecinden sonra taban desteğini kaybeden, Kuzey Irak'taki varlığı gerileyen örgüt tüm dikkatini Suriye üzerinde yoğunlaştırmıştır. Artık hiç kimsenin bu yalanla karşımıza gelmesine tahammülümüzün olmadığını ifade etmek isterim. Uçaklarla, SİHA'larla yaptığımız operasyonlar sadece başlangıçtır. Güney sınırlarımızın tamamını bir güvenlik şeridiyle kapatma kararlılığımız daha güçlüdür. Gerçekleştirdiğimiz sınırötesi harekatlarla bu şeridin bir kısmını oluşturduk. Tel Rifat, Münbiç, Ayn El Arab gibi çıban başı yerleri bir bir halledeceğiz. Hava harekatlarımızı kesintisiz sürdürürken, bizim için en uygun vakitte karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz. O beton tünellerin mezarları haline geleceği gün yakındır.
"Başaramayacaksınız"
Irak ve Suriye rahatsızlık duymasınlar. Bizim bu harekatlarımız Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü güvence altına alacaktır. Bizim tek derdimiz kendi vatandaşlarımızın ve kardeşlerimizin güvenli, huzurlu, müreffeh geleceğini inşa etmektir. Son dönemde hem ülke içinde hem sınır bölgesinde yoğunlaşan saldırılar terör örgütünün ve üzerimize salanların Türkiye'nin geleceğine yönelik hesaplarıyla ilişkilidir. Terör örgütüyle onların iplerini tutanların karın ağrısı bellidir. Bunlar ülkemizin güven ve istikrar içinde geleceğe yürümesinden rahatsızlar. Sınır şehirlerimize havanlarla saldırarak milletimizin cesaretini kıracaklarını sanıyorlar. Ekonomik sınamalarla ülkemizi Türkiye Yüzyılı yolundan döndüreceklerini sanıyorlar. Bilmiyorlar ki bizim bu safhaları geçeli çok oldu. Vesayetin burnunu sürten, sokakları karıştırmak isteyen vandalları bozguna uğratan, teröristleri çukurlara gömen, ekonomik tetikçilere eyvallah etmeyen Türkiye'yi hala sinsi yöntemlerle dize getirmeye çalışanlara mesajımız net; başaramayacaksınız.
"Cumhuriyetin yeni yüzyılına iyi bir balangıç yapmak için 2023 seçimlerinden başarı ile çıkmamız gerekiyor"
Küresel finans krizinden Kovid-19 salgınına kadar yaşanan her hadise bir gerçeğe işaret ediyor. Kendilerine kurban arayanlara inşallah 2023'te de aradıkları fırsatı inşallah sandıkta benim milletim vermeyecek. Gelin Cumhur İttifakı olarak 2023 seçiminden büyük bir zafer ile çıkalım. Aksi takdirde öyle bir vebalin altına gireriz ki hesabını veremeyiz.
Kılıçdaroğlu'na sert sözler
Cumhurbaşkanı'nın halkın yarısından fazlasının desteğiyle işbaşına gelebilmesi yönetim demokratik meşruiyetini en üst seviyeye çıkarmıştır. Ömründe devlet yönetimine dair özellikle SSK Genel Müdürlüğü dönemi hariç herhangi bir tecrübesi olmayan CHP Genel Başkanı'nın devleti yönetme sorumluluğu ayrı bir komedi olarak karşımıza çıkıyor. Bu zatın ülkenin en büyük ikinci partisinin başında olmasının getirdiği sorumluluk bir yana herhangi bir vatandaş olarak göstermesi gereken hassasiyetin farkında olması gerekiyor.
Şimdi söyleyeceklerim belki biraz ağır olacak ama hak ettiği tespitler. Madem sorumluluktan söz ediyoruz kendi devletini, bütçesini uyuşturucu parasıyla yönettiğini söyleyen haysiyet fukarası en son kişidir. Kendi devletini, ülkesini mafyaya teslim etmekle itham ettiğini söyleyen zavallı sorumluluktan söz edemez. Yurtdışında ne kadar Türkiye düşmanı varsa onların ekmeğine yağ süren gafil sorumluluk ile yan yana gelemez. Terör örgütü güdümündeki partiyi ülke yönetimine ortak etmeye çalışan namert sorumluluktan söz edemez. Yolsuzluktan, hırsızlıktan, ahlaksızlıktan söz edip de kendi belediyelerindeki kepazeliklere gözlerini kapatan kifayetsiz sorumluluk yanına yarışamaz. Dünyada ülkesinde orman ve yeşil varlığını en çok artıran bir yönetime ağaç diyerek saldıranların hangi alçak hesapların peşinde olduğunu Gezi olaylarında görmüştük. CHP'nin başındaki zat da ağaç diye gevelemeye başladığına göre nöbet ona geçti. Bütün dünya Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşından Türk Devletleri Teşkilatına kadar Türkiye'nin elde ettiği başarıları konuşurken, bu zatın dış politika diye eveleyip gevelediği lafı israf olarak görüyoruz.
"Bu zatın ilk kez bir vizyon açıklamaya hazırlanmasından memnuniyet duyduk"
Kendisine Cumhurbaşkanlığı gibi bir alan açamayan bu zata harcadığımız nefesin boşa olduğunu biliyoruz. Haksız, hukuksuz, ahlaksız, pervasız bir şekilde itham ettiği öğretmeninden polisine, sağlıkçısından çiftçisine kadar tüm kamu görevlilerinin sahipsiz olmadığını göstermek için cevap veriyoruz. Hiçbirisi sahipsiz değildir, onların yanında ve arkasında biz varız. Dışarıdan bakıp da Türkiye'de her türlü yalan ve iftiranın dolaşıma sokulabileceği vehmine kapılanlar için ağır müdahale ediyoruz. Umudumuzu tümden kaybetmek istemiyoruz. Bu zatın ilk kez bir vizyon açıklamaya hazırladığını ilan etmesinden memnuniyet duyduk. Bizim asıl yarışmak istediğimiz, güreşmek istediğimiz alan bu. Kendisine Cumhurbaşkanlığı gibi bir alan açamayan bu zata harcadığımız nefesin boşa olduğunu biliyoruz. Haksız, hukuksuz, ahlaksız, pervasız bir şekilde itham ettiği öğretmeninden polisine, sağlıkçısından çiftçisine kadar tüm kamu görevlilerinin sahipsiz olmadığını göstermek için cevap veriyoruz. Hiçbirisi sahipsiz değildir, onların yanında ve arkasında biz varız. Dışarıdan bakıp da Türkiye'de her türlü yalan ve iftiranın dolaşıma sokulabileceği vehmine kapılanlar için ağır müdahale ediyoruz. Umudumuzu tümden kaybetmek istemiyoruz. Bu zatın ilk kez bir vizyon açıklamaya hazırladığını ilan etmesinden memnuniyet duyduk. Eğer muhalefet pozitif siyaset konusunda samimiyse AK Parti grubundan söz veriyorum. Kendilerinin hiçbir eksiklerini yüzlerine vurmayacağız. Hiçbir zayıflıklarının üzerlerine gitmeyeceğiz. Hiçbir gaflarıyla dalga geçmeyeceğiz. Türkiye eski siyaset tarzından çok yorulmuştur. Gençlerimiz desteksiz atıp tutmaktan, fanatizme dayalı siyaseti istemiyor. Bizde gül var ama bizde gürz de var. Kim hangisini isterse onunla karşısına çıkarız."