Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 günlük Balkan Turu’nu tamamladı. Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’a giden ve buralarda görüşmeler yapan Başkan Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazeteci arkadaşların sorularını cevapladı. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yapacağı teklifi ilk defa anlattı.
Erdoğan, Putin'e yapacağı teklifi ilk kez açıkladı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı 3 günlük Balkan Turu sonrası, gazetecilerin sorularını cevapladı. Putin’in "Ukrayna tahılı zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere gitmiyor" sözleri hatırlatılan Başkan Erdoğan, "Belki de Sayın Putin, Rus ürünlerini bundan dolayı göndermiyor. Biz tabii Semerkant'taki görüşmemizde artık Rus ürünlerinin de bu gemilerle koridordan gönderilmesini kendisinden rica edeceğiz. Bunun da başlamasını kendisinden özellikle isteyeceğiz. Eğer Rus tahılı da gelmeye başlarsa biz burada bu fakir Afrika ülkelerine varıncaya kadar hepsini en ideal şekilde belli bir sisteme oturtur, bağlarız ve oralara da bu tahılı, diğer ürünleri, hepsini göndeririz. Bunu kendileriyle inşallah açık net konuşacağız" dedi.
Yunanistan’a sert cevap: Anlayacağı dil neyse o dilden konuşuruz
Son dönemin gündeminde olan Yunanistan’ın skandal açıklamaları hatırlatılan Başkan Erdoğan, “İfade ettiğim hususların, vermek istediğim mesajın son derece açık olduğunu düşünüyorum. Yunanistan'ın son dönemde Türkiye'ye yönelik tutumu izah edilir gibi değil. Bir yanda Ege'de yaptıkları ihlaller var, bazıları NATO görevi icra eden uçaklarımıza yönelik tacizler var, S-300 füzeleriyle radar kilitlemeye varan mütecaviz hareketler var. Bizim S-400 olayımızı diline dolayanlardan Yunanistan'ın S-300'üyle alakalı bugüne kadar herhangi bir şey duydunuz mu? S-300 de Rusya'nın, S-400 de Rusya'nın. Ama O'na ses yok. Burnumuzun dibindeki adaları anlaşmalarla getirilen gayri askeri statü hilafına silahlandırmaya devam ediyorlar. Aynı zamanda tabii üsler kurulması olayı var. Bunun başını da malum Amerika çekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gittiğimizde Sayın Başkan'la orada bir görüşme fırsatı bulursak Amerika'nın bu noktada attığı adımlar da dile gelecektir, bu konuları da konuşacağız. Diğer yanda deniz yetki alanları bağlamında Ege'de ve Doğu Akdeniz'de bize dayatmaya çalıştıkları maksimalist tezler var. Bunun da yenilir yutulur bir yanı yok. Türkiye ile doğrudan konuşmak yerine Birleşmiş Milletler'de, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Avrupa Birliği'nde ve hatta en güçlü üyelerinden olduğumuz NATO'da bizi sürekli şikayet suretiyle adeta tehdit mekanizmaları çalıştırıyorlar. Bunu tabii kabullenmek mümkün değil. Onların anlayacağı dil neyse biz parantez açarak o dille konuşuyoruz. Anlıyorum ki onlar da anlıyor” ifadelerini kullandı.