29.12.2022-14:44 (Son Güncelleme:29.12.2022-15:52)

Başkan Erdoğan, 1 Milyon İstihdam Projesi Kamuoyu Bilgilendirme Programı’nda açıkladı: Teknolojiye 4 milyarlık destek

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1 Milyon İstihdam Projesi" Kamuoyu Bilgilendirme Programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

"1 Milyon İstihdam Projesi" Kamuoyu Bilgilendirme Programı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Başkan Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleşti. Son yıllarda ağırlık verilen teknolojik çalışmalara değinen Erdoğan, sosyal hayatta başta olmak üzere teknolojinin hayatın her alanına dokunduğunu ifade ederek, yapılan çalışmaları desteklediklerini ifade etti.

“Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz”

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Günlük alışkanlıklarımızı da değiştirerek hızla gelişen teknoloji her geçen gün farklı bir yeniliği hayatımıza katıyor. Gerçekten de üniversitelerimizden şirketlerimize, kamu kurumlarımızdan sosyal hayata hemen her alanda teknolojinin çok ciddi yansımaları var. Özellikle bilgi teknolojileri alanında son yıllarda yaşanan gelişmeler vatandaşımızın da bir çok alanda işini fevkalade kolaylaştırdı. Ülke ekonomisinde sürdürülebilir bir büyümenin sağlanabilmesi için biz de teknolojideki gelişmeleri yakından takip ediyor, bu doğrultuda yürütülen çalışmaları destekliyoruz.

Teknolojinin gelişmesi sadece ülkemizde değil, dünyada da büyük çapta nitelikli iş gücü ihtiyacı ortaya çıkardı. Özellikle ileri teknolojiye dayalı ürünlerin programlanması ve katma değeri yüksek yazılımların geliştirilmesi projelerinde iyi yetişmiş çok sayıda çalışana ihtiyaç duyuluyor. Elbette okullarımızda ve üniversitelerde bu alanda eğitim alan mezunlarımızın sayısını artırmaya gayret ediyoruz. Hızla değişen teknolojinin yakın gelecekte günümüzde var olan bir çok mesleğin yerine yenilerini ikame edeceğinin farkındayız. Ortaya çıkacak yeni mesleklere ve becerilere dair talebi hızla karşılamak için mevcut mekanizmalar dışında araçları da devreye alıyoruz.

“Kalkınmamızın temeli bu 5 unsur”

Araştırma geliştirme merkezlerimizle Teknoparklarımızla, kuluçka merkezi desteklerimizle tersine beyin göçü teşviklerimizle önemli bir yere geldik. Ulusal teknoloji girişimciliği stratejisi ile 2030 yılına kadar 100 bin teknoloji girişimini kurma kararlılığımızı geçtiğimiz aylarda ilan ettik. Destekleyeceğimiz geleceğin mesleği sayısını 25'ten 100'e çıkardık. İşbaşı eğitim programlarının süresini 6 aydan 9 aya yükselttik. Bunlarla kalmıyor bilişim başta olmak üzere çeşitli alanlarda istihdamı artıracak yeni projeler, yeni programlar hayata geçiriyoruz. Zira 5 önemli unsur kalkınmamızın temelini teşkil ediyor. Bunlar yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme.

“2 katına çıkarıyoruz”

Nitelikli işgücünü artırma gayesi ile 2020 yılında başlattığımız 1 milyon yazılımcı istihdamı projemiz işte bu anlayışla ortaya çıktı. Ücretsiz sunulan ve herhangi bir şart aranmayan proje portalına kayıt yaptıran vatandaşlarımız 33 iş kolundan birini seçerek sistemdeki bin 800 saati bulan 216 eğitime dahil olabiliyo. Başlangıcından bugüne hedefi de aşarak 1 milyon 96 bin 566 kişi bu program üzerinden eğitimlerini tamamladı. Gördüğü ilgi sebebiyle 1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesimizi devam ettirme, önümüzdeki yıl sistemdeki eğitim sayısını 2 katına çıkarma kararı aldık.

Hazine ve Maliye Bakanlığımız bünyesinde başlattığmız 1 milyon yazılımcı istihdamı projesinin kendi alanlarındaki bölümlerine 5 ayrı Bakanlığımız da destek veriyor. Milli Eğitim Bakanlığımız projedeki adayların ölçme ve değerlendirme sürecini yürütüyor. Bugüne kadar 20 bine yakın gencimizin ölçme-değerlendirme sonuçları iş verenlerle paylaşıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız projedeki eğitim içeriklerinin geliştirilmesine katkı yapıyor. Teknolojinin durduğunuzda geri kaldığınız bir alan olduğunu asla unutmadan, eğitim programlarımızı sürekli yeniliyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız proje çalışmalarının gençlik merkezlerimizde yaygınlaşmasını temin ediyor. Ülkemizin 81 iline yayılan bu merkezlerimiz gençlerimize istihdam alanında da rehberlik etmeye başladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, gençlerin proje kapsamında hazırlanan eğitimlerden daha etkin şekilde yararlanabilmesine imkan sağlıyor. Kurumlarımızın sahip olduğu teknoloji gücünü gençlerimizi geleceğe hazırlamak için harekete geçiriyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ile Mesleki Yeterlilik Kurumumuz da proje kapsamındaki iş kollarında kendini geliştiren gençlerin mesleki belgelendirme süreçlerinde yer alıyor. Böylece verilen emeklerin ve kazanılan becerilerin belgelenmesini temin ediyoruz.

Proje kapsamında Türkiye'de bir ilk olarak hazırlanan kariyer rehberinde emeği olan sektör uzmanları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcisi şirketlerimiz de aramızda. Bakanlıklarımıza ilaveten özel sektörümüzü temsilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz de projemize paydaş olarak katılmıştır. Birliğimiz yardımcı ve yazılımcı istihdamı sağlayacak sektörlerden iş verenlerin projede kayıtlı gençlerimizle buluşturulmasına aracılık ediyor. Bugüne kadar bankacılık ve finans, telekominikasyon ve elektronik ticaret başta olmak üzere bir çok sektörden Türkiye'nin önde gelen şirketleri ile iş birliğine gidildi. Türkiye'nin en büyük şirketlerinin de aralarında olduğu 237 şirketimiz tarafından açılan 500'den fazla iş ilanına 10 binden fazla gencimiz başvuru yaptı. Özel ve kamu bankaları ile yapılan çevrimiçi işe alım yarışmalarında başarılı olanlar hemen görevlerine başladı.

Ülkemizin en çok genç nüfusuna sahip şehri Şanlıurfa'da düzenlenen istihdam garantili eğitim programı da başarıyla sonuçlandı. Bir önceki Hazine ve Maliye Bakanımız döneminde başlanan 1 milyon yazılımcı istihdamı programımıza destek veren Bakanlıklarımıza, özel sektörümüze, akademisyenlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza tüm katılımcılara tekrar teşekkür ediyorum. Dün yine burada gerçekleştirdiğimiz TÜBA ve TÜBİTAK ödül törenlerinde vurguladığım gibi teknoloji alanında yapacağımız tüm atılımların temelinde bilim vardır. Bilimin kaleleri olarak gördüğümüz üniversitelerimizin rektörlerine, bilim ve teknoloji odaklı olmayan eğitim sisteminin çağı yakalayamayacağını ve bizi hedeflerimize ulaştıramayacağını tekrar hatırlatmak istiyorum. Şurası çok önemli, 76 ünivesite ile biz Türkiye'de hükümeti devraldık. Ama şu anda 208 üniversitemiz var. Daha önce her ilimizde üniversite yoktu ama şimdi 81 vilayetimizin 81'inde üniversitemiz var.

Bu aynı zamanda şu demek; Yani benim Muşlu, Iğdırlı evladım ünivesiteye gireceği zaman İstanbul'a gelebilirse gelecek, Ankara'ya gelebilecek böyle bir şansı yakalama gayreti içindeydi. Ama şimdi durum böyle değil. Şimdi benim profesörüm, benim doçentim, doktorum nereye gidiyor? Iğdır'a gidiyor, Muş'a gidiyor, Hakkari'ye gidiyor. Dolayısıyla gencimizi bulunduğu, doğduğu, büyüdüğü ilde üniversitesi ile bir arada yetişmesine yardımcı oluyor. Nereden nereye. Bu ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır. İşte biz kendini ilimde yavrularımıza tahsil edebileceği okullarını hazırlamak suretiyle hamdolsun bugünlere geldik. Medeni olmak, medeniyet bu. İlmi Anadolu'ya tüm annelerimizin, babalarımızın yavrularına yaygınlaştırmayı hamdolsun biz gerçekleştirdik.

Teknoloji alanındaki girişimlerin ülkemizin ekonomik büyümesindeki önemini son yıllarda milyar dolarlık değerlemeye ulaşan bilişim şirketlerimize bakarak daha iyi görebiliriz. Gençlerimizin belki bir iş, ürün veya oyun fikri ile kurdukları girişimler vasıtasıyla girdikleri yolda elde ettikleri başarılarla bizler de gurur duyuyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok daha fazla sayıda bu tür başarı örneklerini ülkemize birlikte kazandıracağız.

Bilişim sektörünün bir diğer özelliği de mekandan bağımsız çalışmaya imkan sağlamasıdır. Bugün yararlandığımız pek çok teknolojik hizmetin bize ülkenin veya dünyanın neresinden sağlandığını bilemiyouz. Ürünlerin ve hizmetlerin geliştirilmesinde de benzer bir süreç yaşanıyor. Eskiden tarih kitapları insanların göçebeliğini yazardı. Şimdi hizmetlerin göçebeliğini konuşuyoruz. Dijital göçebeliğin yaygınlaşması özellikle gelişmekte olan illerimizdeki gençlerimizin katma değeri yüksek bilgi teknolojileri alanında istihdamını kolaylaştırıyor. Biz de fırsatı değerlendirmek için yeni projeler geliştiriyor ve uygulamaya geçiriyoruz.

Esasen bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan nitelikli personel ihtiyacını çeşitli alanlarda somut olarak görmeye başladık. Mesela yerli otomobilimiz Togg üreticileri tarafından bir mobil cihaz olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla bu sınıftaki araçların veya cihazların üretimi yanında bakımı ve idamesi için de daha çok nitelikli teknoloji personeline ihtiyaç olacak. Giderek yaygınlaşan akıllı ev ve bina sistemleri gibi gelişmeler artan sayıda nitelikli personel ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Benzer örneklerin çoğalması ile bilgi teknolojileri alanındaki pozisyonlar artık bugünün ve geleceğin mesleği olarak tarif ediliyor, tanımlanıyor. Bu bakımdan yazılımcı istihdamı projemizle Türkiye'nin dijital dönüşümüne de katkı sağlıyoruz.

Temel eğitim grubundaki çocuklarımız ve ebebeynleri için hazırlanan eğitimlere gösterilen yüksek ilgiyi de doğrusu ben buna bağlıyorum.

Projemizde 7 yaşından başlayıp, 70 yaş üstüne kadar çıkan kullanıcı çeşitliliği milletimizin topyekün teknolojik gelişmeleri sahiplendiğini gösteriyor. Güvenli internet kullanımı öğrenmek için sisteme dahil olan 73 yaşındaki Mehmet bey de, dijital ebebeynlik eğitimi alan 51 yaşındaki Ayşe hanım da bu sürecin birer parçasıdır. Aynı şekilde 7 yaşındaki Poyraz'dan 8 yaşındaki Abdullah'a, 9 yaşındaki Alya'ya kadar on binlerce çocuğumuz aldıkları eğitimle kodlama, yapay zeka, siber güvenlik konularına şimdiden hakim oldular. Benim torunum bile evde 2 yaşında 3 yaşında ama yarabbim. Bizi solladı gidiyor.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr