15.03.2021-14:59 (Son Güncelleme:15.03.2021-14:59)

Balık Yağının Beyne Faydaları Nelerdir?

Hidrojen, karbon ve oksijenden meydana gelen ve organik bir bileşik olan yağlar içerdikleri yağ asitleri ile birbirinden farklılaşır. Bu yağların beyin için çok önemli faydaları bulunmaktadır. Peki Omega-3 nedir? Omega-3'ün beyne faydaları nelerdir?

Yağlar, yapılarında çift bağ içermiyorlarsa doymuş (saturated), çift bağ içeriyorlarsa doymamış (unsaturated) yağ asitleri olarak tanımlanır. Doymamış yağ asitleri çift bağlarının sayısına göre tekli (monounsaturated) ve çoklu doymamış (polyunsatureted) yağ asitleri olarak sınıflandırılır. Omega-3 yağ asitleri çoklu doymamış yağ asitleri sınıfına girer ve bir esansiyel yağ asitleridir. Esansiyel yağ asitleri vücudun üretemediği ve besinler yoluyla alınması gereken yağ asitlerine denmektedir. Esansiyel yağ asitleri insan ve diğer memeliler için mutlaka gereklidir.

Esansiyel yağ asitleri düzgün çalışan bir beyin için son derece kritiktir. İki tip esansiyel yağ bulunmaktadır. Bunlar Omega-3 (ω-3) ve Omega-6 (ω-6)’dır.

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ

Omega -3 (ω-3) yağ asitlerinin önemi ilk defa 1969 yılında, H.O Bang ve J. Dyerberg adında 2 Danimarkalı doktorun Grönland’da yaşayan Eskimo’ların, Danimarka halkına göre çok daha düşük oranda kalp rahatsızlıklarından hayatlarını kaybettiklerini fark etmelerinden sonra ortaya çıkmıştır. Geleneksel gıdaların yüksek oranda yağ içermesine rağmen, Eskimoların kalp ve romatizmal hastalıklar, astım ve endüstriyel ülkelerde sık görülen pek çok hastalığa karşı dirençli oldukları tespit edilmiştir. Bunun sebebinin doymamış yağları içeren balıketleri ve deniz memelilerinin yağlarını yaygın olarak tüketmeleri olduğu ileri sürülmüştür. Devam eden araştırmalarda Omega-3 balık yağlarının sadece kalp için sağlıklı olmadığı, daha birçok hastalığa iyi geldiği sonucu ortaya çıkmıştır.

Omega-3 yağ asitleri vücutta, Eikozapentaenoik Asit (EPA) ve Dokozahekzaenoik Asit (DHA) alarak adlandırılan, telaffuzu zor 2 yağ asidine ayrışmaktadır. Sağlıklı ve düzgün çalışan bir beyin yüksek miktarda DHA içerir. DHA aynı zamanda iyi işleyen hücre zarları için mükemmel bir hammaddedir. Fakat beyin için optimum miktarda DHA tutmak problem olabilir. Vücut yeteri kadar EPA üretmekte çok zorlanmamasına rağmen, yeteri kadar DHA üretemez. Ayrıca, aşırı derecede kötü yağların (doymuş ve trans yağlar) ve alkol tüketimi Omega-3 yağ asidini DHA’ya dönüştürülmesine mani olabilir.

Peki, vücut yeteri kadar DHA almaz ise ne olur? Yetişkinlerde düşük seviyede DHA, azalmış kognitif fonksiyonlara, depresyona, huysuzluğa, asabilik, yavaş tepki süresi ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.

BEYİN İÇİN DHA

Beynin beslenmesinde bazı yağlar çok önemlidir. Tüm beyin yağları içerisinde, Omega-3 balık yağının DHA bölümü beyin kimyasında en güçlü oyuncudur. DHA, sinaptik iletişim merkezinin zarlarında, beyin korteksi (beynin “düşünme merkezi”) içerisinde, nöronların iç enerji üretim yeri olan mitokondriada ve göz retinasının fotoreseptörleri içerisinde yoğunlaşmıştır. DHA, beynin etkin bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesi için ihtiyacı olan esnek beyin hücre yapısını koruma ve inşa etmede akıcılığı ile benzersizdir.

Zihinsel performansınız, beyin hücrelerinizin kalitesine, beyin hücrelerinizin kalitesi de beyin hücrelerinizi yeteri kadar DHA ile besleyip beslenmediğinize bağlıdır. Tabağınıza DHA açısından zengin yiyecek bulundurmadığınızda veya yeteri kadar DHA gıda destek ürünleri almadığınızda, optimal beyin performansınızı sağlayamazsınız.

Beyninizin DHA’ya ihtiyacı vardır; hem de çok. İnsan beynin yağlarının yaklaşık %25’i DHA’dan ibaret yağdan oluşmuştur. Özellikle hücre zarının, optimum fonksiyon gösterebilmesi için hayatî derecede DHA’ya ihtiyacı vardır. DHA, hücre zarlarına etkili iletişim için gerekli olan esnekliği sağlar. Bu özellik beyin hücrelerinin bilgi geçişini, böylelikle daha hızlı ve daha iyi düşünmenizi sağlar. Eğer tamir etme ve yeni beyin hücreleri yapmak için elimizde yeteri kadar DHA yoksa, beyniniz beyin hücresi zarlarını sert ve rijit yapan, kötü yağlar diye nitelendirebileceğimiz doymuş yağları ve trans yağları kullanacaktır. Hücre zarlarının DHA yetersizliğinden dolayı kalitesiz yağ içermesi sonucunda ise, beyin iletişim ağı tehlikeye atılmaktadır.

Son yüz yıl boyunca, modern gıda işleme teknolojileri sonucunda, batı dünyasında Omega-3 yağ asidi tüketimi önemli ölçüde azalmıştır. Sonucunda, çok az insan yiyeceklerle yeteri kadar DHA tüketebilir hale gelmiştir. DHA üretimi ayrıca aşırı derecede alkol tüketimi, doymuş ve trans-yağların fazla tüketimi gibi diğer faktörlerin etkisiyle de engellenmektedir.

2011 yılında EFSA (European Food Safety Authority – Avrupa Gıda Güvenirliliği Makamı), yayınlanan bilimsel çalışmaları inceleyerek Omega-3 balık yağlarının etkinliği ve güvenirliliği hakkında görüşlerini dile getirmiştir. Buna göre erişkinlerde günde 250 miligram DHA alınması beyin işlevinin korunmasında ve göz sağlığının korunmasında yardımcı olduğu tespit edilmiştir.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr