Haber365 Özel / Hasan Birgül
>Avrupa'da bir süredir organize islamofobik saldırılar gerçekleşmekte. Kuran-ı Kerim yakılmakta ve müslümanlara şiddet eylemleri gerçekleşmektedir. Avrupa’da son dönemlerde aşırı sağ partilerin seçimlerde oylarını yükseltmesiyle birlikte aşırı sağ ideolojide de ciddi bir artış söz konusu olmuştur. >Aşırı sağ’ın özelliklerinin içerisinde yabancı düşmanlığı, islamofobi ve ırkçılık’ın bulunması ise göçmenlere yaklaşım noktasında tedirgin edici olabilmektedir. Nitekim aşırı sağ partiler bu söylemleri kullanabilmekte ve oylarını da artırabilmektedir. Özellikle Norveç- Danimarka bir süredir bu konuda haddi aşmıştır.
AVRUPA MEDYASI AŞIRI SAĞI KIŞKIRTIYOR
Norveç Entegrasyon ve Çokkültürlülük Dairesi,Norveç medyasının İslam düşmanlığını körüklediğine dikkat çekti. Raporda medyanın, toplumun azınlıklara yönelik davranışlarını yönlendirmedeki rolü üzerinde durularak özellikle son zamanlarda artan 'İslam düşmanlığı' konusunda çarpıcı tespitlere yer verildi.
Medyanın 77 bin kez İslam veya Müslüman kelimelerinin geçtiği haber dosyası yapılmış ve bu haberlerin yüzde 82'si olumsuz içeriğe sahipken sadece yüzde 18'lik bir kısmı optimist bir yaklaşımla ele alınmış.
Medyanın toplumu hangi yönde yönlendirdiğini çok önemli bir konu özellikle rapor kısmında yazan rakamların ciddi boyutta olması durumun ne kadar kritik bir eşikte olduğunu gözler önüne seriyor.
Dikkat çeken önemli bir detay ise raporda Norveç'teki Müslüman azınlığın iş hayatına katılım oranının diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha yüksek düzeyde olduğuna dikkat çekildi. Medyanın bu olumlu göstergeye rağmen problemli konulara odaklanmayı tercih ettiği belirtildi.
Medyadaki göçmen ve entegrasyon haberlerinin yüzde 71 gibi büyük çoğunluğunun problemli ve olumsuz konulardan oluştuğu belirtilirken, bunların yüzde 18'nin çözüme yönelik olumlu"haberlerden ve yüzde 11'inin ise tarafsız olduğu kaydedildi.
Geçmiş dönemlere bakıldığında Fransa'da Türkler'e ait binanın kundaklanması, Almanya'da evin yakılması, bir günde 3 camiye saldırılması günümüzde üzüntüyle takip ettiğimiz Danimarka,Norveç,İsveç'te olan eylemler kuşkusuz yine Avrupa'nın nefret dilini gözler önüne sermiştir.
Medyadaki entegrasyon ve göçmen konusunda ki süreç yapılan eleştirilerde hep İslam ve Müslümanların nazara verildiğine dikkat çekilen raporda, bu konuda yazılan köşe yazıları veya makalelerin üçte birinde de yine İslam dininin tartışıldığı belirtiliyor
Gizli İslamlaşma, radikal İslam gibi terimlerin medyada çokça kullanılması ve başörtüsü yasağının sıkça tartışma konusu yapılmasıyla Müslümanlara yönelik kötü bir imaj oluşturulmaya çalışıldığı ifade ediliyor.
AVRUPA GÖRMEZDEN GELİYOR
Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan , İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakmak için bu ülkenin vatandaşlığına başvuruyor. Bu şiddet eylemi gözden kaçmamalıdır. Kuran-ı Kerim yakmak için vatandaşlığa başvuruyor.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 12 Eylül’de Kur’an-ı Kerim yakmak için polisten izin istediklerini aktaran Paludan, polisten izin çıkarsa göçmenlerin ve Müslümanların yoğunlukta olduğu Rinkeby Mahallesi’nde Kur’an-ı Kerim yakacaklarını ifade etti.
Paludan, bu süre içinde İsveç vatandaşlığı onaylanmazsa arkadaşlarının Stockholm’e gidip Kur’an-ı Kerim yakacaklarını kaydetti. Provkasyon tehdit hepsi bir arada ve Avrupa bu saldırgan tavır karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.
28 Ağustos 2020 tarihinde polisin izin vermemesine rağmen Kur'an -ı Kerim yakmıştı.Polis ancak gözaltına alabilmişti.
Türkler'in ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Stockholm’un Rinkeby, Fittja, Alby, Husby ve Upplansvesby mahallerinde zaman zaman provakatif eylemler oluyor. Almanya ve Fransa'da Aşırı Sağ zaman zaman hortluyor.
Norveç'teki Kur'an-ı Kerim'e yönelik saygısız eylem hep vurguladığımız gibi, bu tür kışkırtıcı eylemler sadece müslümanları değil, hukuk devletlerini ve demokratik sistemleri de hedef almaktadır. Bu Nazi kalıntıları bulundukları toplumu bir virüs gibi sarmakta ve zarar vermektedir.
>