Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki mevcut enerji gerilimi bir süredir devam etmektedir. Rusya ile Ukrayna savaşı da ipleri kopma noktasına kadar getirmiştir.
Moskova, Polonya ve Bulgaristan'a sevk edilen doğal gazı geçen ay içerisinde tamamen kesmiştir. Ukrayna da Sohranovka gaz dağıtım tesisine Rus gazı alımını durdurmuştur.
Son olarak ise Rusya, Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusuna da tepki göstermiştir. "Cevabımız sürpriz olacak" açıklamasının ardından çok geçmeden kısa bir süre içerisinde gazı kesti. Moskova, Finlandiya'ya elektrik sağlamayı ise bir ay önce bırakmıştı.
Kış aylarında kriz kapıda
Söz konusu Rus gazına yüzde 67 oranında bağımlı olan Avrupa'da enerji krizi derinleşmeye başlıyor. Ülkeler yaz sezonuna girdiği için doğal gaz ihtiyacı ise kışa göre daha az. Stoklarda bulunan doğal gaz kullanılmaktadır.
AB Komisyonu Başkanı olan Ursula von der Leyen daha öncesinde rezervlerinde yeterli miktarda doğal gaz depoladıklarını fakat kış aylarında krizin kapılarında olacağı uyarısında bulundu.
Brüksel, krizden çıkış yolu aramaktadır. Fakat çok fazla seçenek bulunmamaktadır. Bahsi geçen krize acil çözüm için gözler sıvı doğal gaz LNG'ye çevrilmiştir.
Avrupa Birliği yönünü Washington’a çevirdi
Söz konusu ABD, Rusya'nın rolünü üstlenmek adına adım attı. ABD'nin LNG'sine bağımlı hale gelme tehlikesi doğmuş olsa da AB yönünü Washington'a doğru çevirmiştir.
ABD'nin yeterli sıvı doğal gazı tedariki sağlaması mümkün gözükmüyor. AB ile Katar görüşmeleri de masaya yatırıldı. Katar, LNG arzının Rusya'dan sağlanan enerjiye alternatif olamayacağı konusu hakkında da uyarıda bulundu. Brüksel'de yeni arayışlar sürmeye devam ediyor.
Azerbaycan gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyan TANAP boru hattı bu doğrultuda ön plana çıkmaktadır.
Akdeniz gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırma planları gündemde
Konuya yönelik AB yetkilileri doğal gaz için Bakü'nün kapısını çalmıştır. Görüşme trafiği artmaya devam ederken Türkiye'nin de içinde bulunduğu yeni planlar gündeme geldi. Akdeniz gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırma planları konuşulmaktadır.
Enerji çıkmazında nükleer seçeneği de yeniden gündeme geldi. Nükleer enerjiyi geride bırakmaya hazırlanan AB, yeni dönem içerisinde planını askıya alarak eski reaktörlere gözünü dikmektedir. Kimini tamir ederek açıyor, kimini kapatma planını iptal etmektedir. Bir de yenilerini inşa etmektedir. Bütün bunların ekonomik krizi derinleştiren enerji açmazından çıkışı sağlayıp sağlamayacağı ise henüz netlik kazanmamıştır.