Avrupa Türkiye'nin değerinin farkında! Almanya'dan 7 sayfalık Türkiye'nin enerji sektörü analizi
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş Türkiye'nin stratejik önemini açık bir şekilde tekrar gösterdi. Almanya'da yayımlanan bir analizde Türkiye’nin söz konusu savaşta son derece tarafsız kaldığı aktarılırken, diğer NATO üye ülkelerinin aksine Türkiye’nin daha dengeli bir pozisyonda oldu ifade edildi.
Alman Konrad Adenauer Vakfı, "Türkiye-İsrail enerji iş birliğinin giderek daha gerçekçi hale gelmesiyle, Türkiye'nin kendisini bir enerji merkezi olarak konumlandırabileceğini" söyledi. Konrad Adenauaer Vakfı'nın Alman Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin meclis grubuna gönderdiği "Türkiye'nin Rusya'ya karşı tutumu" başlıklı analizinde, Türkiye'nin Kiev ile Moskova arasında tarafsız bir yaklaşım benimsemeye çalıştığı yazılırken Almanya ile Türkiye arasında yeni bir yakınlaşma olabileceğinin altı çizildi.
Türkiye'nin stratejik önemi
Analizde "Türkiye ve Rusya arasındaki karşılıklı ilişkiler, birkaç yıldır batılı müttefiklerin başkentlerinde önemli bir tartışma konusu oldu." Açıklamasına yer verilirken, Türkiye'nin etrafında meydana gelen gerginlik ve Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı işgalin Türkiye'nin stratejik önemini tekrar ortaya çıkardığına vurgu yapıldı.
Analizde özellikle şöyle denildi:
"Türkiye'nin son yıllarda Rusya'ya yönelik politikası, Ankara'yı çok az ülkenin oynayabileceği bir arabuluculuk rolüne oturttu. Ancak Türkiye, Ukrayna ile Rusya arasında bir orta politika izlemiyor. Ankara, Kiev'i askeri olarak ve silah tedarikiyle destekledi, Rusya'nın başlattığı savaşı kınadı, Ukrayna'nın egemenliğini tam olarak destekledi ve Boğaziçi ve Çanakkale'yi fiilen savaş gemilerine kapattı."
Tarafsız tutum Türkiye'nin
Türkiye'nin NATO için Rusya bağlamında diyalog ortaklığı konusunda önemli olduğunun belirtildiği analizde, Erdoğan'ın savaştaki diplomatik çabalarının Türkiye, ABD ve Avrupa arasında yaşanan gergin ilişkileri iyileştirmeye çalışıldığı aktarıldı.
Paylaşılan 7 sayfalık analizde, Türkiye'nin, başta enerji gibi sektörler özelinde Rusya'ya "bağımlı" olduğu belirtilirken, ülkenin savaşta tarafsız bir tutum sergilediği, Ankara'nın yavaş yavaş Moskova'ya olan tek taraflı bağımlılığını azaltma gayretinde olduğu belirtildi.
Vakfın bu analizinde "Türkiye'deki iç siyasi durum ve ekonomik bazı sıkıntılar nedeniyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki hükümetin ABD ve Avrupa Birliği'nin yaptırımlarına dahil olmasıyla bir rota değişikliğine gitmesi Batı'nın somut koruması ve desteği olmaksızın beklenmemeli." İfadeleri kullanıldı.
Rusya'ya bağımlılık azalıyor
Enerjide Türkiye'nin Rusya'ya olan bağımlılığını giderek azalttığı söylenirken, "Rusya, Azerbaycan'dan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci enerji tedarikçisi. Ancak Türkiye, Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak için paralel adımlar attı. Güney Gaz Koridoru'nun (SGC) açılması ve ABD'den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımlarındaki artış, Rusya'dan gaz ithalatında çarpıcı bir düşüşe yol açtı. Rusya'dan yapılan gaz ithalatı 2017 ile 2019 yılları arasında neredeyse yüzde 50 düştü. Karadeniz'de muhtemel doğal gazın planlı olarak araştırılması ve İsrail, Irak ve Türkmen gazını ithal etme isteği çeşitlendirme yolunda atılan ileri adımlardır." açıklamalarına yer verildi.
Türkiye’nin Avrupa adına önemli bir değer ifade ettiğinin ve enerji kanallarında merkez olabileceğinin aktarıldığı analizde yapılan değerlendirmeler şöyle:
"Almanya'nın enerji politikasını çeşitlendirmek açısından, küresel gaz sıkıntısı ve son yıllarda Almanya'nın gaz ve petrol altyapısına yapılan yatırım eksikliği göz önüne alındığında, kısa vadede Rusya'ya sınırlı alternatifler var. Güney gaz koridorunun genişletilmesi ve Türkiye'nin Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz'deki gaz yataklarına erişimi olan stratejik bir enerji dağıtım ve aktarım merkezi olarak kullanılması uzun vadede gerçek alternatifler sunabilir.”
İsrail-Türkiye iş birliği kritik
İsrail ile ülkemiz arasındaki enerji birliğinin somut hal almasıyla birlikte Türkiye’nin enerji merkezi olabileceği vurgulanırken, “Azerbaycan, Türkmenistan, Irak ve gelecekte İran petrol ve gazının ithalat potansiyeli henüz tükenmiş değil. İsrail-Türkiye enerji iş birliğinin giderek daha gerçekçi hale gelmesiyle, Türkiye kendisini bir enerji merkezi olarak konumlandırabilir.” denildi