Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kobani bahanesiyle yaptığı çağrıyla başlayan 6-7 Ekim olaylarında 2'si polis, 37 vatandaşın şehit oldu. Bölücü terör örgütüne destek veren Avrupa Bakanlar Komitesi, çağrıyı gerçekleştiren ve terör suçundan tutuklu bulunan tahliye edilme isteğini yineledi.
Avrupa Konseyi'nden hadsiz çağrı
Komitenin 6-8 Aralık tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş için “tahliye” kararının “derhal uygulanması” talebinde bulundu.
Konseyin kararını paylaşan Demirtaş’ın avukatı Ramazan Demir: "AK Bakanlar Komitesi bir kez daha Selahattin Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesini ve aynı delillerle tekrar tutuklanmasına ilişkin AYM’nin 3 yıldır elinde beklettiği dosyada da AİHM kararındaki 18. madde tespitlerine uygun bir karar verilmesini istedi" dedi.
AİHM'in PKK yandaşlığı
Türkiye tarafından temyize götürülen Selahattin Demirtaş kararı, AİHM Büyük Dairesi tarafından 22 Aralık 2020’de onanmıştı.
Başkan Erdoğan: AİHM'in kararı bizi bağlamaz
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'a yönelik kararına ilişkin Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "AİHM'nin verdiği kararlar bizi bağlamaz. AİHM'nin bugüne kadar biliyorsunuz terör örgütüyle ilgili verdiği birçok karar var. Hepsi de aleyhedir. Onun karşılığında bizim de yapabileceğimiz birçok şeyler vardır. Biz karşı hamlemizi yaparız, işi bitiririz. Terörü gelip de Türkiye'de dizginleyen hiçbir zaman AİHM olmadı. Terör devam etti. Yine aynı şekilde şu anda terör devam ediyor. Faturasını, bedelini ödeyen Türk halkı." sözleriyle tepkisini göstermişti.
Kanlı kalkışması üzerinden 8 yıl geçti
HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından 8 yıl önce Kobani bahanesiyle alınan kararla dönemin HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın çağrıda bulunmuş ve başta Diyarbakır olmak üzere bölgede farklı kentlerde başlayan 6-7 Ekim olayları olarak hafızalara kazınan vahşet gerçekleşmişti.
Demirtaş’ın çağrısının ardından bölücü terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG yandaşları tarafından Aynularab (terör örgütü PKK tarafından "Kobani" deniliyor) bahanesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde 6-9 Ekim tarihleri arasında barikatlarla yollar kesildi. Uzun namlulu silah, molotofkokteyli, taş, sopa ve havai fişekleri ile kamu binaları ve araçlarına, vatandaşların evlerine, araçlarına ve iş yerlerine zarar verildi. PKK tarafından gerçekleştirilen vahşette 2 polis şehit oldu. Diyarbakır’da Kurban Bayramı’nda yoksullara et dağıtırken Yasin Börü ve 3 arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 35 kişi canice katledildi. Olaylarda 435’i sivil, 326’sı güvenlik görevlisi 761 kişi yara aldı.
"Adam öldürme, yağma, hırsızlık, konut ihlali..."
Olaylarda 37 "nitelikli adam öldürme", 29 "adam öldürmeye teşebbüs", 3 bin 777 "mala zarar verme", 25 "alıkoyma", 395 "hırsızlık", 15 "yağma", 308 "iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal", 13 "Türk bayrağını yakma, 7 "Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet" suçu işlendiği tespit edildi. Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binası ise kullanılamaz hale geldi.
PKK’nın verdiği zararı devlet ödedi
Şiddet eylemlerinin devlete maliyeti 300 milyon liranın tespit edilirken PKK’nın zarar verdiği işyerlerinin zararı da devlet tarafından karşılandı. Esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin huzur ve güvenini sarsan şiddet eylemleri can ve mal kaybının yanı sıra sosyal yaşam, turizm ve ekonomisine de zarar verdi.
Yasin Börü davası
Diyarbakır'daki şiddet eylemleri sırasında Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili 41 sanıktan 16'sı "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ile "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, suça sürüklenen 6 çocuğu ise 110'ar yıl hapsine karar verdi. Sanıklara, "adam öldürmeye teşebbüs", "konut dokunulmazlığını ihlal", "terör örgütü propagandası yapmak" gibi suçlardan ayrıca ceza verildi.
Olay tarihinde Yasin Börü'nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle Börü'nün öldürülmesine ilişkin dava yeniden görüldü. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamında, Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna işaret ederek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkûm edilen sanıkların bu suçu "çocuğa karşı" işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtti.
Yeniden görülen davada, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme" suçundan 15 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet, olay tarihinde 18 yaşından küçük 3 kişi ise 23'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklardan biri hakkında beraat kararı verildi.
Kanlı kalkışmaya karışan 108 sanığın yargılanması sürüyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-7 Ekim 2014'teki Kobani bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 20 Eylül 2019'da eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi.
Kararın ardından 25 Eylül 2020 tarihinde eski HDP milletvekillerinin de bulunduğu 82 zanlı hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Terörle mücadele ekipleri tarafından 7 ilde düzenlenen 20 zanlı yakalandı. Zanlılar, emniyetteki işlemlerin sevk edildikleri adliyelerde mahkemelere çıkarıldı. FSanıklardan dönemin Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ile Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek Yağlı, Günay Kubilay, Zeki Çelik, Ali Ürküt, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgü Köse, Cihan Erdal ve İsmail Şengün tutuklandı. 3 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Şiddet eylemleri kapsamında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin aralarında bulunduğu bazıları firari 108 sanığın yargılanmasına Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.
Sanıkların ülke genelindeki bütün eylemlerden sorumlu tutulduğu iddianamede, sanıkların tamamının 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Yargılamalarda sanıklar Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilmişti.