21. yüzyıl, milenyum çağına girdiğimizde bile, tartışılan temel konuların başında aşk var mıdır, yok mudur gelmektedir. "Tinder" vb. kimi birliktelik, tanışma sitelerinin çıktığı, internetin hayatımıza etki ettiği, yüzlerce insanla kolayca iletişim kurduğumuz şu zamanda, yine de özellikle bir kişinin bizi sürükleyip götürmesini arzu ederiz.
Usta yönetmen Metin Erksan'ın "Sevmek Zamanı" (1965) filmindeki erkek karakterin kadın karaktere "ben sana değil, resmine aşığım" dediği sahne çok ünlüdür. Tıpkı, bu sahnedeki gibi, biz de birçok insanlar karşılaşsak da, onların arasında bir kıyasa giderek, kısa, orta ya da uzun vadede onlardan biriyle nasıl ilişki kurabileceğimizi düşleriz.
Aşk var mıdır yok mudur sorusu, insanoğlunun çokeşli doğasına rağmen, ruh eşini, yanında sakinleşebileceği, dertleşebileceği, ağlayacağı, tartışabileceği, kızabileceği, her şeyini paylaşabileceğini birini aramaktadır. Teknolojinin nimetleri giderek artsa da insanlar da aynı oranda azalmakta ve yalnızlaşmaktadırlar.
Aşk Nasıl Bir Duygudur?
Aşk sizin tanımlayabileceğiniz ve öngörebileceğiniz bir duygu değildir. Genellikle, istemediğiniz veya düşünmediğiniz zamanlarda karşınıza çıkar. Saplantılı şekilde gelişir. Birine âşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Aşk var mıdır yok mudur sorusunun cevabı şu maddelerin içinde gizlidir:
*Bir insanı diğerlerinden ayrı bir yere koymaya başlamışsanız ve bunu istemeseniz de yapıyorsanız,
*Birini sürekli düşünüyor, onu yanınızda istiyor; hatta, çoğu kez onu arzuluyorsanız,
*Yanınızda biri ya da birileri varken, sadece kafanızdaki o diğerini düşünüyorsanız;
*Kendinize sinirleniyor, ama takıldığınız o kişiden vazgeçemiyorsanız,
*Aşık olduğunuz kişiyi sürekli düşünüyor, onun iyi olmasını istiyorsanız. Onun yaptığı yanlış bir şey bile size doğru geliyorsa,
*Size çok ters davranışları, tavırları, kişiliği olan birini bunlara rağmen arzuluyorsanız,
*Kimi zaman efkarlanıyor, kimi zaman inatçılaşıyor, kimi zaman çocuksulaşıyorsanız, muhtemelen siz aşıksınızdır.
Aşk Besleyici Bir Duygu Mudur?
Aşk biraz hırpani bir duygudur. Hele, maddiyatın ve gerçeklerin daha da önemli olduğu günümüz koşullarında, aşkın işlevi giderek yok olmaktadır. Bire bir, temasla aşk bitti gibi görünse de; internet takipleriyle, çeşitli aplikasyonlarla yapılan takipler, kişiyi engelleyip, geri eklemeler, iniş çıkışlar, dikkat çekmeler genelde ilgisini çekmek istediğiniz bir kişi için yapılır. Muhtemelen, onu zihninizde büyüttüğünüz için, ona âşık da olursunuz. Bir araya gelmeseniz bile, sayfasını gizli gizli takip edersiniz. Ona bir bahaneyle yazarsınız. Aşk orada, sanal da olsa durmaktadır; çünkü, öncelikle, zihnin işidir.
Aşktan Kaçış Var Mıdır?
Aşktan kaçamazsınız. Sadece, kendinizi aşık olmadığınıza inandırabilir yahut programlayabilirsiniz. Sabırla, gurur perdesi ardında, çeşitli uyaranlar tüketerek (içki, sigara), günübirlik ilişkiler yaşayarak, bu halinizi bastırırsınız. Öyle ki, bazen âşık olduğunuz kişinin bile bunu ruhu duymaz. Çünkü, aşk âşka düşen kişinin işidir. Bazen senelerce sürer. Platonik olarak öylece kalır. İnsana umut, düş gücü aşılar. Aşk var mıdır yok mudur sorusu, gelecekte de androidler, yapay zeka hikayeleri üstünden sürdürülmeye devam edecektir.